• İzEdebiyat > Deneme > Anılar |
301
|
|
|
|
tatlı dillim,
DENG_BEJ im,
amcam,
binip atına azrailin…
|
|
302
|
|
|
|
Evimize dik olarak inen sokaktan, babamın değneğinden kuvvet alarak, buz üzerinde düşmeden yürümeye gayret ettiğini gördüm. İşte doğanın zorladığı kişilerden biri de babamdı. Normalde değnek kullanmadığı halde, karda değnek kullanıyordu. Bu görüntü beni |
|
303
|
|
|
|
"Sevgilime Yeni İleti" başlıklı yazı gerçek hayattan alıntıdır.
Yaşanılmıştır, yaşanılasıdır... |
|
304
|
|
305
|
|
|
|
Çocukluğumuz geleceğimizdir. Bu yazımda çocukluğumda yaşadığım bir anımdan bahsediyorum. Hayatımın bazı anlarında bu anının canlandığını ve sanki tekrar tekrar yaşanıyormuşcasına etkin olduğunu vurguluyorum... |
|
306
|
|
|
|
İnsanın iyileşmeyen ruh yaralarına dair |
|
307
|
|
|
|
İyimserlikte yetmiyor bazen ... |
|
308
|
|
|
|
Pedallara önce benim ayaklarım değdi. Ayaklarım dediysem, yani parmak uçlarım. Bisiklete binmek sadece benim hakkımmış gibi sahiplendim onu. |
|
309
|
|
|
|
Çok yakında evlenecek bir dostum için bu yazı.. |
|
310
|
|
|
|
Okumanın yeri ve zamanı olduğunu düşünmüyorum.Okumak isteyen herkes şartlarını yaratır, bahaneleri yoktur okumamak için.Bir kitabı bir günde okumak şart değildir zaten, mühim olan birşey okumaya çalışmak.Sonu ne zaman gelse de...
Sorun değil , başlandı mı biter zaten... |
|
311
|
|
|
|
Bir gün beni bırakıp gitme ihtimalini bile düşünmedim hiç. Sensiz geçmem sandım o boş sokaklardan , buralar sensiz değişmez sandım yanılmışım. Her elimi uzattığımda tutar çekersin sandım, yanılmışım…
|
|
312
|
|
|
|
Başbuğum yokluğunda sabrımız tartılıyor… Çile yüklü ömrünü yüz akıyla bitirip ebediyet âlemine göçüp giden başbuğum. Siyasi çıkar gözetmeden, samimiyetin ve alçak gönüllüğünle, ağır yükler altına girerek, siyaset hayatında gönüllere taht kuran başbuğum, evlatların seni her gecen gün daha çok özlüyor ve bu özlem bitmeyecek. Ömrünü Türk milletine adamış, Türk fikir, ülkü ve dava adamı yönüyle cumhuriyet tarihimizin yetiştirdiği nadir devlet ve siyaset adamlarından birisi olarak Özünle yüreğimizdesin. Dün senin için ölmeye hazırdık, bugün gösterdiğin ülküler için ölmeye hazırız. Ruhun şad olsun. |
|
313
|
|
|
|
Bazen kirik kirik dusunur insan... |
|
314
|
|
|
|
Selam sana... Bin bir çile ve zahmetlerle yoğrulmuş. Al kana bulanmış ve gözyaşı sulanmış. İzanlarımızın muhakemesinde buluşmuş. Toprağının her bir metresi şehitlerin kemikleriyle süslenmiş. Hüzünlerin alevlerinde çığlık olarak kopan mahşerin kanları duygularımızı incitmiş bulunan. Hicran alevlerine sokulan korlarla kalb odamızı yakmış olan. ÇANAKKALE...
|
|
315
|
|
|
|
Kimsenin kimseye güveni kalmamış. İnsanlar babasına bile borç veremeyecek hale gelmişler. Bol sıfırlı paralar basılmaya başladıkça, para bütün değerlerin de üstüne çıktı zamanla…
|
|
316
|
|
|
|
Sen benim gökyüzümsün lütfen uçurtmalarıma zarar verme. Bil ki ilk terk edilişi uçurtmam tellere takılınca yaşamıştım.Ve hayat benim için ilk defa o zaman kördüğüm olmuştu. İlk defa uzaklara gitmek isterken uçurtmamla acılara bu kadar yakın düşmüştüm. |
|
317
|
|
|
|
Her şeye erken başladım, bir sana geç kaldım... |
|
318
|
|
|
|
"Lisenin önündeki bıçaklama olayını duydunuz mu?"
"Hayır? Ne olmuş?"
"Kızlar kızları bıçaklamış."
...
|
|
319
|
|
|
|
Milli Bayramlarda kürsüye çıkıp şiir okumak, bana göre dünyalara bedeldi. Bu bana öyle güzel,öyle onurlu bir etkinlik olarak gelirdi ki; kürsüye çıkıp şiir okumak için ne isteseler vermeye hazırdım. Alacaktım elime mikrofonu; yüzlerce insanın karşısı |
|
320
|
|
|
|
Malatya Park AVM’deki Ayakkabı Dünyası’ndan ayakkabı almayınız
Neden mi?
Ben aldım 3 ay giyebildim, dibi çatladı…
“Lüks mağazadır”, dedim, “değiştirirler” dedim, “en azından yaptırırlar” dedim ama yanılmışım…
Ayakkabıyı faturası ile birlikte götürdüm; “ürünü yetkili firmaya göndereceğiz, bir ayda gelir” dediler gelmedi.
“Ararlar” dedim, “haber verirler” dedim, kırk gün bekledim ne arayan oldu ne de haber veren!...
Bugün tekrar mağazaya gittim; verdiler elime birkaç satırlık yazıyı; “olumsuz rapor çıkmış” dediler. |
|