..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Mermere sıkışmış bir melek gördüm ve onu özgürlüğüne kavuştuncaya dek mermeri oydum -Mikelanjelo
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > İtiraflar > osman demircan




10 Temmuz 2011
Tanrı'm Bana Niye İntiharı Çok Gördün  
osman demircan
Tanrı'm bana niye intiharı çok gördün böyle yaşamak daha mı iyi? Zorundalıklar içinde, ağlamak isteyip de ağlayamamaklar içinde, canım yanarken ateşi sevmek mecburiyeti içinde yaşamak daha mı iyi? Bir melek masumiyetini yitirip bir şeytana dönüşerek tüm lanetleri yaşamak daha mı iyi?


:AGHH:
Tanrı'm bana niye intiharı çok gördün böyle yaşamak daha mı iyi? Zorundalıklar içinde, ağlamak isteyip de ağlayamamaklar içinde, canım yanarken ateşi sevmek mecburiyeti içinde yaşamak daha mı iyi? Bir melek masumiyetini yitirip bir şeytana dönüşerek tüm lanetleri yaşamak daha mı iyi? Bir kabın içinde ayaklarını uzatamayacak kadar kadar sıkışıp, kalkmaya ve yürümeye zorlanmak daha mı iyi? Tanrı'm yaşamanın gün batımlarımda yüreğim akşam, beynim zifiri gece olurken gün ışığı umuduyla yaşamak zorundayım. Ve her sabah içime sinen karanlıkları ve kurt ulumalarını gün boyunca taşımak zorundayım. Neden bana ölmeyi yasak kılmaktasın. Madem ki bir mürekkep gibi akmaktayım kutsallıklarına ve bir daha temizlenememek kaderim olmakta, bırak bir kağıt gibi kendimi yakayım. Neden izin vermemektesin kül olmama. Bir insan olamamanın güzelliğini yaşayamadıysam, bırak bir güle toprak olayım. Neden ölmeme yasak koymaktasın, buruşuk bir kağıt olup beni ateşe atmanı beklememi mi istemektesin. Gün ortasında bıçak saplanırken yüreğime, ağrılardan belimi büktüm. Ben her gün acılardan bıktım. Gülmek yüzüme yakışmaz oldu, ağlamak sokaklarımı bir sis gibi kapladı. Kimse kaldırımlarımda sokak lambası olmadı. Üstümden kara bulutlar hiç eksik olmadı. Tüm şehrin tenteleri başkaları tarafından sahiplenildi. Bana sahip çıkan olmadı. Sırılsıklam acılar çektim. İnsanlara şiir gibisin dediğimde hemen kendilerini sanat eseri sandılar. Bilmediler ki aslında birilerinden mısra çalarak şiir oldular. Gülüşlerini annelerinden, bakışlarını babalarından, tesbih sallayışını arkadaşlarından çalarak kendine anlam vermeye çalıştılar ve aslında bilmediler ki taklitten hiçbir zaman iyi bir eser çıkmazdı. Kendine özgü ve özgün bir insan imgesi kişilik olan bir şiir olurdu. Böyle şiir pek azdı ve ben şair gibi ortalıktan gezmekten sıkıldım. Tanrı'm bana niye intiharı çok gördün böyle yaşamak daha mı iyi? Bir şiir tadı alamadan yaşamak daha mı iyi? Ey Tanrı'm sen al canımı. Bari ölümüm mısra tadında olsun.



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın İtiraflar kümesinde bulunan diğer yazıları...
Varlığım Bir Okyanus
Sen Benim En Büyük Hatamsın
Ey Tanrı'm Gazan Mübarek Olsun
Öyle Doluyum ki
Mavi Işık
Bu Şehirde
Yağmurda Islanmak İstiyorum
Sen ve Ben
Çoktan Kül Olmuştum Harran Büyüklüğünde
Bir İnce Belli Bardak ve Çay Deminde Bir Kadın

Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Sevgili Seninle Sevişmek Ne Güzel
Şimdi Sen Sus, İnsanlar Sussun
Yüreğimi Korkak Büyütmedim
Beylik Laflar Etmekle Olmuyor Dostum
Ah Angelina
Frezya
Çam Ormanı
Ey Sevgili Senin Aradığın Benim
Uzak Mesafeli Aşklar
Seninle Açarım Perdelerimi Güne

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
En Ateşli Anımda Gel Yanıma [Şiir]
Öperek Beni Öldür [Şiir]
Cayır Cayır [Şiir]
Kar Yangınları [Şiir]
Söyle Neden Konuşmuyorsun [Şiir]
Kefenden Çiçekli Elbise [Şiir]
Gözlerim Kan Davalıdır Her Geceye [Şiir]
Martı Beyazı [Şiir]
Gül Şarabı [Şiir]
Varlığın Sevda Yokluğun Fırtına [Şiir]


osman demircan kimdir?

Yüreğimin ve beynimin tavanında buluyorum, tozlu mısraları. Aklım bir çatı katı. Gözlerim yıldızlarla dolduğunda, bakışlarımın ışıltısı vurur satırlara. İşte o zaman, şiirler bir Samanyolu olur. Mehtaplı gecelerimi vururum gözyaşlarımla biriktirdiğim göllere. Her mısra bir dal gibi düşer, şiir denizlerine. Kızıl bir duyguya boğulurum o an. Akarım ellerinize.

Etkilendiği Yazarlar:
Herkes


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © osman demircan, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.