..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Zamanı gelen bir düşüncenin gücüne hiçbir ordu karşı koyamaz. -Victor Hugo
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Bilimsel > Felsefe > Bayram Kaya




3 Ağustos 2013
Toteme İlişkin 3  
Bayram Kaya
Devam yazı dizisi.


:IHG:
İnsanların ya da bir sosyal grubun, kişi-kişi ilişkisi demek; aynı alan içindeki boşluk yapılı devinme olan parçacıklar yüküyle sisteminin içinde olmanızdır. Buradaki her bir kişi-kişiler ilişkisi, parçacık yüklü alan devinmesi anlamındadır. Yani her yüklü durumlar, aynı sistem (alan) mantığına boyun eğerlerdir. Tarihin başlangıcından beri insanlığın kişi-kişi ya da kişi grup; grup kişi; ilişkilerini güden sosyal ilke budur. Sistemin düzen mantığı; eş yönlü, eşgüdümlü referans değeri üzerinde yol almaktır. Buna da sistemin adreslemesi denir.

Yalpalama bir çevrim ekseni üzerinde eksenin taradığı alan içinde olur. Olası bir yalpalanma da, ana merkezin amaçları dediğimiz temel referans değerleri üzerindeki seyredişe uygun olup olmadığının kontrolü ile bu durumlar anlaşılır. Sistem çıktılarının ana merkeze bir geri bildirişimleri yapılır. Böylece kaynak, kendisinin düzeltmelerini yapar.

Çoğumuzun totem bilgisi, hiç bilmemenin yanında, kimilerimizdeki totem bilgisi de Tommiks, Teksas vs. kaynaklı oluşla, çizgi romandan aşina olmaktan öte gitmez. Bu da bizlerde konuyu anlayamama bağlamında bir cahil dirençliliği oluşturur. Bu tür totem bilgileri de, totem düşüncesini bize komiklik ve oldukça gelişmemiş düşünce olmanın zihni izlenimini vermekten başka bir anlam taşımazlar.

Bir Kızılderili totemi gibi totem şekillerin şu an sosyo toplumsa sürecinizin içinde olmaması demek, sizlerde de totem düşüncenin ve totem düşünce etkinliğinin olmaması anlamına gelmez. Bir Kızılderili totemi gibi totemlerin göz önü somut imleci; ilk başlarda bir yol haritası somutluğu gibi çalışmıştır.

Totem, totem yol haritalı adresleme etrafındaki bir kümeleşmenin, mana ilkesidir. Bu harita; totem birliğinizin, totem kardeşlik damgasını yedi. Bu pusula; toteminizle birlik yapıcı rol üslendi. Üstlenici rol, kişidir hayatınızı, hayatınız boyunca size; grup tasarrufunda olan bir grup yaşamlı hayatın garanti içinde olması, güvencesini verdi.

Totemi adres ve somutluk, size kimliğinizi verdi. Bu kimlik sizi bir merkez alan etrafına çeken ve yine başkalarına karşı farklı oluşunuzu ilan edilen, totem aitliğinin deklarasyonuydu. Totem aitliğinin sizi ayrıcalıklı ve farklı kılmasından ötürü o dönemlerin totemilerinin birbirlerini; aynı eksen düzleminde görebilecekle, eşitleşecekleri hiçbir tanım; hiçbir anlama ve bu yola gitmelerini gösterir hiçbir iz yoktu.

Bu totem şekillerle siz, kendi edimlerinizi bilecektiniz. Yine totem sizin hatırlayacak olduğunuz grup kurallı konularıyla eşleşen bir algıyı size verirdi. Bu grupla kişiler arasındaki zımni sözleşme demekti. Saatin vakti göstermesiyle eşleştirilmesi gibi. Yine totem rumuzu size algılardan yansıyan zihindeki tasarlamalarınızı ve hatırlamalarınızı sağlardı.

Yasaların yazıya dökülmediği dönemlerde bu totem suretler; her an her yerde oluşuyla kendisini size hatırlatması; ısmarıç (tembih, sipariş) yapılanı hatırlamanız için, elinize ip bağlamanızın bir çeşit zımni görsel basıncıydı. Yine totem suretler başka birliklere sizin varlığınızın meydan okuma tanımlamasıydı.

Grup beslenmesi, grup barınması, grup göçerliğine hazırlık, grup savunması, grup arası iletişim sorunu gibi kısıtlılıklar hep totem bilincinden yansır. Başka başka yaşanılama kültürü olan sosyal birliklerden sizi; sizler de kendinizi; bu suret ikonları yanınızda, boynunuzda taşır olmanızla seçkinleşir olacaktınız.

İttifakı süreç panteonunda totemler bir arada bulunurdular. Bir arada olan totemler içinde her bir totemin, kendi aitleri; kendi totemlerine yapılacak ibadetlerini; grup ikonları önünde sergilerdiler. Panteon birlikteliğinde, totem ayırt ediciliği; en üst seviyede oluşun bir paradigma yan yanaşlığıydılar.
Totem Etki
Totem düşünce nedir? Söz gelimi bir insanın, vücudum bana aittir demesi. Böylece kullanım hakkı da bana aittir demesi. Ya da yaşam, kutsaldır demesi. Veya hayatın dokunulmazlığı olmalıdır gibi söylem ve kabulleri dahi, birer totemdirler. Totem çevresi grup basıncıyla da, bir etki ve etkilenme kapsamlı alan olur. Günümüzde buna sosyal etki ya da sosyal basınçla öğrenme de deriz.

Totem ve totem çevresi alan bu etkiyi yapar. Sizde bu etkiyi almaya uyarılmışsınızdır. Bu nedenle totemin size tesir eden bir kapsama alanı vardır. Burası yani bu alanın içi cazibenin alanıdır. Totem de cazibenin çekim merkezidir. Bu cazibeden ötürü, bu etki alanına kutsallık izafe edildi. Kutsallık minnet ve mihnet oluşun saygı ve kaygısını güttü. Buna, totem etki denir. Bu yüzden Musa, çarığını çıkararak bu totemdik kutsal alana girecekti.

Totemdik etkili alan, kutsal yer algısına dönüşmekle de, ziyaret (hacı olma) alanlarına dönüştü. Genel sistematik dinlerin hacı olma ibadeti tutumları, totemi kültten iven bir kalıntısal düzenli orijinalliktiler. Zamanla grup çevresinin genişletilir olması, nüfus artışıyla ayrılık verilmesi, göçmelerin oluşması gibi nedenlerle totem alanında uzaklaşmalar oluştu. Bu yerler sizin hafızanızdı. İnsan sık sık ilk hafızasına döner. İşte kutsal yerleri ziyaretin bir nedeni de ilk hafıza düzeltmelerine (referansa) dönmektir.

İlk hafızaya dönmekte en etkin arkaikti (mazi) olma düşüncesi, sizin çocukluk öğrenmelerinizin hep bu totem alanın içinde geçmesidir. Korunmayı, beslenmeyi, dünyayı yaşantılaşmayı vs. hep totem etkili mantık kalıplarıyla öğrenip; algılamaların eşleştirmesini yapmışsınızdır.

İşte cazip olan, geri bildirişimle iletişilir olan kutsal yer algısının temelinde bu ve bunlar gibi olan yaşantılaşmalar vardır. Emeğin ortaya çıkmasıyla grup koruyuculuğunun zayıflamaya başlaması ve sosyal etkinin bu gibi tesirleri azaldıkça, kutsal yer algısı olmanın temelindeki alan devinmesi içine bambaşka öznel anlayışlar da eklenecekti.

Sürecek



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın felsefe kümesinde bulunan diğer yazıları...
El Bel Baal 2
Tarihsel 2
İrade 1
Tarihsel 1
Anlamak Gerek 71
Sosyal İlişki Toplumu Hedeflemez 2
Kurtuluşun Felsefesi (Açkı 2)
Anlamak Gerek 43
Anlamak Gerek 70
Anlamak Gerek 55

Yazarın bilimsel ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Müruru Zaman 14
Sahiplik İmanı 1
Hatırlama 1
Mal mı, İnsan mı?
Mamon'du Belirme 1
Anlamak Gerek 26
Denge ve Dengesizlik Süreçleri 24
Bağ Enerjisi 1
Sistem 15
Anlamak Gerek 38

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Vah ki Vah [Şiir]
İsis Dersem Çık Ereşkigal Dersem... [Şiir]
Görmez Şey [Şiir]
Tekil Tikel Tükel [Şiir]
ve Leddâllîn, Amin [Şiir]
Mavi Yare [Şiir]
Mevsimsel [Şiir]
Yıkılışa Direniş Direnişe Yıkılış [Şiir]
Meşrep 3 [Şiir]
Değmeyin İşte [Şiir]


Bayram Kaya kimdir?

Dünyayı yaşantılaşan çabalar içinde duygunun önemi hiç yitmezse de, payı giderek azalmaktadır. Sosyo toplum bazlı, genel bir açılımla başlayan çalışmalarım da; bilim felsefesi içinde olunma gayreti güdüldü. Bu nedenle yazıların tarisel, sosyo toplumsal evrimli ve türlü doğa bilim verileri güdülü çalışma olmasına gayret edildi. Genel felsefem içinde bir bilgi; ne kadar çok bağıntısıyla söylüyorsanız, o bilgi o kadar bilinir bilgidir.


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2025 | © Bayram Kaya, 2025
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.