..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Sanat doğaya eklenmiş insandır. -Bacon
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Bilimsel > Felsefe > Bayram Kaya




11 Ağustos 2013
Bir Uygarlığa Dair 8  
Bayram Kaya
Devami olan yazı


:IDD:
Arapların aracılar vasıtasıyla ulaştığı El-İlah kültü; Arabi devlet, millet oluşla; bir merkezi otoritesini (yönetimini) ortaya koyamamıştı ama buna değin birçok sosyal kazanımlarını da ortaya çıkarmıştı. Geriye sadece ortaya konan bu yeni düşüncelerin içinde olanlardan; güncel akışa uygun olanı seçip ayıklamasını yapmak kalmıştı.

Seçme ayıklaması yapılanların güncel akışa uyarlanıp, geriye seslendirilmesi kalmıştı. Seslendirmenin sosyal birlikler döneminden beri bir kaç koşulu vardır. İlki, seslenilecek olan şeyin meşru kaynaktan oluşla meşruiyetlik içinde yapılmasıydı. Seslenecek kişiler bir duyarlı kişi olan, şaman, büyücü rabbi, peygamber gibi kişilerin; sesleneceği sözleri meşruiyetliğin kaynağında alıp bu okumayı yapmasıydı.

Sosyal birlikler döneminde meşruiyet ligin kaynağı kendi ataları oluşla, atalar yaşantılı deneylerdendi. Totem, atalarla temasa geçmenin simge sembolü olmanın somut figürasyonuydu. Yani totem meşru iyetliğin kaynağıydı. Şaman da totem aracılığıyla atalardan bilgi, ya da haber mesajını alan kişiydi.

İttifakı Dönem Atalar deneyiminin olmadığı bir ara dönemdi


İttifakı yapı girişen ve ilerleyen süreçleriyle halk, millet, kölelik, krallık gibi bir yığın sosyo toplumsa argümanlı oluşulan süreçti. İttifakı dönem bambaşka bir girişmenin dönemi oluşla atalar deneyimi olmayan bir tek dönemdi. Atalar, ittifakı süreçleri bilmediğinden; ittifakı süreç, atalarının tek bir söz söylemediği bir alandı.

Bu nedenle ittifakı süreç; totem ataların seslendiği bir dönem değildi. İttifakı dönem içine gelince adeta atalarının dili tutulmuştu. Köleci yapıyla başlayan, yepyeni insan kaderi konusunda ataları tek kelime etmiyordular. Çünkü ilk dönem totem ataları, bu dönemi hiç bilmiyorlardı.

İlk atalar Bu dönemi hiç yaşamamışlardı. Hayal dahi edememişlerdi. Bu nedenledir ki, ilk ataların bu ittifakı döneme ilişkin hiçbir sözleri, öngörüleri pek pek yoktur. Minerva’nın baykuşu gece uçacaktı.

İttfakı dönemin ataları, ilk dönemin ataları olmayıp; ADEM gibi oluşumla bambaşka atalardı. Gılgamış (Adam, Adem, ) bu taraftansa; Geştinna (Eva, Hava) öbür taraftandı. İnanna bu taraftansa Dummuzi öbür taraftandı.

Adem yaratılışı ve ata olmanın sentez birliğini temsil ederken, kurul; çokluğu temsil edip çok köklülü oluşun birlik otoritesiydi. Kurul, ittifakın bilinciydi. Kurul, ittifakın beyni ve ittifakın öznesiydi. Bu özne zamanla çoklukta tekliği görecekti.

Kuruluda olan, sentez (melez) olan, sözleşenler yine ilk ata temsili olup yeni zamanın kurul ilahıydılar. İttifakın birliği, İNSAN denen MELEZ yepyeni bir varlıktan oluşuyordu. İnsan üretmekle ve üretime dek ilişkilerinin girişilmesiyle, ilkin ittifakın sonra da toplumunun ve kendisinin; ittifakı toplumsal yazgısını (kaderini) yazmıştı (yaratmıştı). O halde insan kendi kaderine kendi seslenmeliydi. Ama ne gezerdi!

Ama kaderini bir türlü okuyup meşrulaşamıyordu. Yani ittifakı dönemde olan her bir sözleşmeleri ataların söylemi üzerinden meşrulaşamıyordular. Eğer böyle olsaydı, hangi totem atanın sözünün süreci meşrulaşılaştıracağının da, yepyeni bir tartışmalara konu yapılması, söz konusu olurdu. Zaten ittifakı dönem atalar tecrübesi olan bir dönem olamamakla grup totemi dut yemiş bülbüle dönmüştü.

Yeni dönem; üreten ilişkiler girişmesi ve bunların yarattığı sorunların karşılanmasına değin aklın patladığı bir dönemdi. Etnik yapılar ve totemi tutumlar uyuşmuyorsa, çatışıyorsa ne yaparsınız?
Totem etki

Kurul olan ittifakı atalar şurası yerine; yaratan, takdir eden bir güç konmalıydı. Bu güç hem atalar misyonunu taşısın ve hem de atalar yaptırım meşruiyet ligini aynen koruyordu. Totem alan kavramı kendinden sonraya aktarılan bir envanterdi. Totem etki bakiydi. Tek farkla, artık totem düşünceyi atalar temsil etmeyecektiler. Yeni konjonktür buydu. Konjoktör değişmişti.

Yine bir fark vardı. İlk ata o totem gruba aitken; yeni güç, herkese ait ve her şeyi yaratandı. Bu minik fark çok büyük farkların yansıtılması olacaktı. Ne demiştik bir gelişme kendisinden önceki malzemenin içinde yeni süreçlerin, yeni durumlara uyarlanışıyla ortaya konuyordu.

Böylece çok kez malzeme tasarruflu yepyeni inşalar yapacaktınız. Ve TANRI ittifakın birliği, dirliği için İNSANI yarattı. Grubun yeni sözleşmesine uymayan, uyumsuzluk gösteren kimi mesleki grup (cinler) ahitnameye karşı çıkacaktı. İblis ittifakın insan kültüne (ahit name olan sözleşmesine) secde (boyun eğmeyecekti) etmeyecekti. Kendi işini, kendi mesleğini, kendi ilk ata totem etnik soyunu (şimdiki anlayışa göre YARATILIŞINI ve yukarı yerli olmasını) üstün görüp, kibir edecekti.

Atası ile torunu arasında totem bağ meşruiyetlik bağı vardı. Pekiyi de bu yepyeni olan ittifakın yaratan gücüyle, insanlar arasında ne olacaktı? İttifak içinde totem bağ, Yaratan güçle; hani nerdeyse birden sırra kadem basmamıştılar.

Tek tanrı fikri, temsiller heyeti olan “ kurulun” tekil görünüşüyle; siz fark etseniz de, etmeseniz de; gözünüzün önünde duruşla, zihinlere belli belirsiz bir tekillik algısını yansımıştı. İttifakı sürecin devam eden en az üç bin yıllık süreci boyunca adım adım nicelenişleriyle MÖ. 2000’ lerden sonrasında tek tanrı tevhidli bir birlik olan MARDUK anlayışını ortaya çıkarıyordu. Mısır’da da ATON’du. İsrail’de de bu anlayış Tevrat’ın Rabbiydi. Rab tam tek tanrı olmayıp en az düzlemle ikiliğini koruyordu. Hem YEHOVA’ydı, hem ELOHİM’di. Birisi öç alan, saldıran; ille de İsrail diyendi. Diğeri acıyan merhametti.

İttifak edenlerin totemleri, temsilci kurulunun birlikte karar aldığı kabine toplantıların, bu tür birlik olma görüntülerinin insan bilincine yansımasıyla, dediğim dedikçi olan kimi totem temsilcilerin kurul içi tartışmaları da, kurulda ortak karar alınmasındaki görülen güçlükleri de yeni yapının içine yansıyan olumsuzluklardan birisiydi.

Kuruldaki çokluk ve çokluğun kararı, kurul inisiyatifinin bir kişi kararı gibi olmasını da insanın kafasında yansıtıyordu. Ve kurul uzlaşmazlığı yerine, eski totemi dönemde olduğu gibi bir tek totem kişinin karar vermesinin bağıntı ve sonucunu akıl etmeye vardılar. Kurul sık sık seçici kurul olup dağılıyordu.

Tek mantıklı yapı içinde gelen insan mantığı, çoklu mantığın tartışmasını kaldırır denli değildi. Yani tanrılar kurulu ilk sosyal birlikler totemi gibi tek ağızdan konuşmalıydı. Tek ağız kutsanmıştı. Tek ağız olan yaratan güçle, insan arasında; grup totemlerinden olan aracı totemler; iş görücüler olacaktı.

Sık toplanan kurul sırayla kurula baş olma başkanlık etme fikrini pekiştirmişti. Baş olanın yanında başın eli, ayakları, düşüncesi, fikri, ağzı oluşla (anthropomorphize) görev dağılımı yapan ilahlar (ilahi dinlerin put dedikleri) görevleniciler ortaya çıkacaktı. İttifaka baş olana, ittifak üyesi ulaşamayacaktı. Baş ile ittifak üyeleri arası boşluk alana, ilahlar yerleşmişti. Bu görevleniciler baş ile kullar arasında aracı olacaktılar. Aracılar kulları baş olana yaklaştıracaklardı. Ana örgütlenme böyle inşa oluyordu.

Sürecek



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın felsefe kümesinde bulunan diğer yazıları...
El Bel Baal 2
Tarihsel 2
İrade 1
Tarihsel 1
Anlamak Gerek 71
Kurtuluşun Felsefesi (Açkı 2)
Sosyal İlişki Toplumu Hedeflemez 2
Anlamak Gerek 43
Anlamak Gerek 70
Anlamak Gerek 55

Yazarın bilimsel ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Müruru Zaman 14
Sahiplik İmanı 1
Hatırlama 1
Mal mı, İnsan mı?
Mamon'du Belirme 1
Müruru Zaman 7
Denge ve Dengesizlik Süreçleri 24
Anlamak Gerek 26
Bağ Enerjisi 1
Sistem 15

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Aslına Yüz [Şiir]
Vah ki Vah [Şiir]
İsis Dersem Çık Ereşkigal Dersem... [Şiir]
Görmez Şey [Şiir]
Tekil Tikel Tükel [Şiir]
ve Leddâllîn, Amin [Şiir]
Mavi Yare [Şiir]
Mevsimsel [Şiir]
Yıkılışa Direniş Direnişe Yıkılış [Şiir]
Meşrep 3 [Şiir]


Bayram Kaya kimdir?

Dünyayı yaşantılaşan çabalar içinde duygunun önemi hiç yitmezse de, payı giderek azalmaktadır. Sosyo toplum bazlı, genel bir açılımla başlayan çalışmalarım da; bilim felsefesi içinde olunma gayreti güdüldü. Bu nedenle yazıların tarisel, sosyo toplumsal evrimli ve türlü doğa bilim verileri güdülü çalışma olmasına gayret edildi. Genel felsefem içinde bir bilgi; ne kadar çok bağıntısıyla söylüyorsanız, o bilgi o kadar bilinir bilgidir.


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Bayram Kaya, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.