..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
İçine koyabileceğin bir karanlığın olmadan, bir ışığın olamaz. -Arlo Guthrie
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Öykü > Anı > Mudi Beya




13 Ağustos 2013
Bir Şubat Gecesi İstiklal Caddesi ve Günlerden Cumartesi Saat Sabahın Dördüydü  
Mudi Beya
… Bu kepazeliğin nedeni, salt kendisi olmadığı halde, toplumun bir bireyi olarak kendi kendini suçlu buluyordu… Bu sefil insanlar, neidüğü belli oymayan, kalitesiz ama kendi kendilerinden geçirmeye yeterli alkol ve uyuşturucu özellik içeren maddelerin etkisiyle büzülerek sızmış kalmışlardı!... Kimileri belki hiç uyanamayacaklardı... Kendisini alabildiğine kötü hissetmesine neden olan bu duygu yoğunluğundan çıkış yolu arıyor gibiydi… Tam da bu duygu bombardımanından sıyrılmaya çabalarken, vekillerin asilleri uyutunca kendi maaşlarına yüzde yüz zam yaptıklarını anımsadı! Elinde olanak olsa, vekilleri, şafak alacakaranlığının bu saatinde İstiklal caddesinde gezmeye zorlayabilirdi. Sonra!... Sonra, bu yüzde yüz zam yüzsüzlüğünü ettikleri yemin metninin neresine yapıştırabildiklerini kendilerine sormak isterdim, diye geçirdi içinden…


:ACCE:
Yedinci Bölüm
Hilmi, kanına karışmış az alkol etkisini yitirmiş olsa da, çorbalardaki acı biber, sarımsak ve sirke sabahın ayazında kendisine direngenlik mi sağlıyordu? Yoksa, toplantı salonundan çıktıktan sonra dışarıdaki soğuk ortama yavaş yavaş uyum mu sağlamaktaydı? Buna karar veremedi ama, biraz yürümeye karar verdi. Keşke iki tek rakı içmiş olsaydım, bir şubat gecesinin ayazına karşı, diye geçirdi içinden. Şimdi yalnızdı. En kestirmeden otele ulaşabileceği halde, yolu biraz uzatmayı yeğledi. Galatasaray yönüne doğru yürüdü. Caddede o saatte gündüz vakti bir öğleden sonrasında olduğu denli kalabalıktan eser yoktu ama, sağa sola yalpalayan, ayakta elindeki şişeyi başına dikip üs tüste çeken; koynundan ağzına şeffaf bir hortum uzatarak emiş yapmaya çalışan iki yönlü hareket halinde her yaştan erkek yoğunluklu insanlar vardı o saatte... İtişen, kavga eden, boşalan şişesini türlü küfürlerle yere atanlar!... Hemen hemen hepsinin elinde ve ya ağzında mutlaka sigara oluyordu... Bir sigarayı sırasıyla içerek ilerlemeye çalışanlar göze çarpıyordu... Yerinde durarak, ya da yürürken işeyenlerin varlığı kimseyi şaşırtmıyordu... Duvar diplerinde, kapı önlerinde, işyerlerinin girişlerindeki girintili vitrin camlarının köşelerinde kendisinden geçerek uykuya teslim olmuş sefil insanları gördükçe kendisinden iğreniyor, suçluluk duygusu sarsıyordu benliğini… Bu kepazeliğin nedeni, salt kendisi olmadığı halde, toplumun bir bireyi olarak kendi kendini suçlu buluyordu… Bu sefil insanlar, neidüğü belli oymayan, kalitesiz ama kendi kendilerinden geçirmeye yeterli alkol ve uyuşturucu özellik içeren maddelerin etkisiyle büzülerek sızmış kalmışlardı!... Kimileri belki hiç uyanamayacaklardı... Kendisini alabildiğine kötü hissetmesine neden olan bu duygu yoğunluğundan çıkış yolu arıyor gibiydi… Tam da bu duygu bombardımanından sıyrılmaya çabalarken, vekillerin asilleri uyutunca kendi maaşlarına yüzde yüz zam yaptıklarını anımsadı! Elinde olanak olsa, vekilleri, şafak alacakaranlığının bu saatinde İstiklal caddesinde gezmeye zorlayabilirdi. Sonra!... Sonra, bu yüzde yüz zam yüzsüzlüğünü ettikleri yemin metninin neresine yapıştırabildiklerini kendilerine sormak isterdim, diye geçirdi içinden…
Balık Pazarı'nın girişindeki kokoreççi arabasından yükselen duman ve yayılan kokular insanın içine işliyordu!... Bu arabanın önünden bilmem kaçıncı kez gelip geçen üstünde yok, başında yok açların nasıl bir işkenceye katlanmakta olduklarını düşündük sıra içi burkuluyordu Hilmi’ nin!... Örneğin şu saçı, sakalı kir içinde, bir yandan seli sümüğüne karışmış, orta yaşlı adam acaba üst üste kaç tane yarım ekmek arası kokoreç yiyebilir, diye kendi kendine içinden sorular soruyordu! Bu sırada orta yaşlı o adam sendeleyerek kokoreç arabasına yöneldi... Neredeyse araba ile arasında iki metre kadar mesafe kalmamıştı ki, kokoreçci; "Ne var, ne istiyorsun?" diye sert bir şekilde sordu. Orta yaşlı adam yerinde duraladı, " açım " dedi ve " Allah rızası için " diye sürdürdü konuşmasını... Omuzları düşük, sesi kısık; özgüvenden eser yoktu, davranışlarında ve konuşmasında!...
sürecek
mudibeya@hotmail.com



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın anı kümesinde bulunan diğer yazıları...
Bir Şubat Gecesi İstiklal Caddesi ve Günlerden Cumartesi Saat Sabahın Dördüydü
Bir Şubat Gecesi İstiklal Caddesi ve Günlerden Cumartesi Saat Sabahın Dördüydü
Bir Şubat Gecesi İstiklal Caddesi ve Günlerden Cumartesi Saat Sabahın Dördüydü
Bir Şubat Gecesi İstiklal Caddesi ve Günlerden Cumartesi Saat Sabahın Dördüydü
Bir Şubat Gecesi İstiklal Caddesi ve Günlerden Cumartesi Saat Sabahın Dördüydü
Bir Şubat Gecesi İstiklal Caddesi ve Günlerden Cumartesi Saat Sabahın Dördüydü
Bir Şubat Gecesi İstiklal Caddesi ve Günlerden Cumartesi Saat Sabahın Dördüydü
Bir Şubat Gecesi İstiklal Addesi ve Günlerden Cumartesi Saat Sabahın Dördüydü
Bir Şubat Gecesi İstiklal Caddesi ve Günlerden Cumartesi Saat Sabahın Dördüydü

Yazarın öykü ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Akşamdan Yazılan Mektup Sabahleyin Yazanı Tarafından Okunur Mu
İşte Geldi 8 Mart Bakın Neler Olacak
Ereğli Çamlıyayla 2015 Toroslar Geçişi
Görme Engellinin Fendi Münasip Münasebattar' I Yendi
Görme Engellinin Fendi Münasip Münasebattar' I Yendi
Fanfinfon Çorbası
Abdülrezzak Holding 2
Öylesine Bir 8 Mart Yazısı
Kalleş Avrupalı!
Abdülrezzak Holding 1

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Sıradışı Bir 8 Mart Kutlaması [Deneme]
Rabbiş Teyzemin Fanfinfon Macerası [Deneme]
Zevat Zerzevat Fiyat Vesaire… [Deneme]
Tezek İthalatı! [Deneme]
Muhteşem Bir Operasyon! [Deneme]
Günlük: [Deneme]
Milli Piyango Milyonerleri [Eleştiri]
8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü [Eleştiri]
Gaz Bombası ve Basınçlı Su İle Saldırılması Olası Eylemlere Katılacak Olanların Dikkâtine! [Eleştiri]
Anlaşıldı Vehpi' Nin Kerrakesi veya Eşekten Düşen Karpuz [Eleştiri]


Mudi Beya kimdir?

Bilgisayar edinip İnternet ile yakından ilgilendiğim zamana kadar ülkemde okurdan çok yazarın varlığını düşünür ve bundan büyük kaygı duyardım. . . Uçsuz bucaksız olanakları bulunduğumuz odaya, ayağımıza getiren İnternetle tanııştıktan sonra, ülkemde okurdan çok yazarın olduğunu düşünmüyor, çok net biliyorum böyle olduğunu. Bunu bilmem, yukarıda sözünü ettiğim kaygılarımın katlanmasına neden oluyor. İçinde debelenmekte olduğumuz sorunların temelinde, okumayan bir toplum oluşumuzun katkısı sanıldığından daha daha çok diye düşünüyorum.

Etkilendiği Yazarlar:
Jack London, Ernest Hemingway, Gogol, Zola, Aziz Nesin, Nazım Hikmet ve daha başkaları...


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Mudi Beya, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.