"...öyküyü yazan bilge, beşinci ya da altıncı göbekten kral torunu olduğumu ortaya çıkaracak şekilde belirleyebilir soyumu." -Cervantes, Don Quijote |
|
||||||||||
|
Hayalleri kadarlan ufacıktı Daha ömrü vefa etseydi eğer Gencecikçe sarılmıştı yaşamına Dolu dolu tutkunundan acıktı Başı heybet nam dağlar Zamanı mıdır, ayrılışla mola Gözlerde ışıltı dururu ağlar Duygular yarışırdır Bırakır ardında ne bağlar Rahmet zahmeti bilmez Bıraksalar orada bitirecekti işi Dünya daim abada kesin diye Dağın heybeti devrilmişti üstüne Yine de kibirce Bir yücelik, bir ululuk bilmezdi Koca Mehmet... Bir özlemişti ki... Yaşamla ölümdü tamahı Hayırlar olsundu Ayrılığı ölüm Kavuşumu bayramdı Özleyen ve özlenen Uzletle... Yol düştü üzerine Şekilden suretler Birinde doysa, birinde bıkar Yorulmak mı? Neydi o! Şimdi uzaktaki bir anı gibi Şevki bilmeyen aşktan yorulur Şöyle bir anımsandı Geçmişi aydın ahdi kadın! Dünyanın parçası Olmayınca yolsuz Dönmezdi onsuz Aidiydi ve aitti Anımsamalar bilme oluyor Öfke burnunda düşmüştü En fazla günahı Masumiyetti kadarla, al al... Artık fındık kırsalar korkmayacak Gül koparsalar Ah edecek Korkular koklatsalar Rayihalar salacak Fırtınalar salsalar Paratoneri olup Dalga kıran kesilecek Anlamıştı o... Anlamaktan kocamıştı Yılların ve yolların yorgunu Koca Mehmet... Yel oldu yel Tutabilene aşk olsun Söylediği türkü Kaşındaki ivme Kucağında bir çocuk Belli belirsiz tebessüm Bir güm anla Yol tutturdu uzara yol Sakınır mıydı? Yolsuzun garabeti duyulanda Dağdı; dağın adamı Yola korda Şevkle hizalardı nadamı İnsanını severdi Ta ki savaşımı Isırıklar, kaşıntı olup Birinin sümük diye attığı İlik diye kapılmayana dek Bir buluşma bir hasretlik İki, bir oldu mu? Günahı tutmazdı artık Ahretlik derdi, ahretlik Divan durdurulsa önüne Vebali olmazdı ki yoldan dönüne Saran, sarınan bellisiz olur Dur durak bilmezdi ki sönüle Hileden yüz bilmedi naki Sulpten idi belli ki haki Değil mi ki sürecekse ölümle baki Ha, ben ölmüşüm; yaşarken sen Berdevam hizmetten aşk döner Zamanın sarhoşu idi saki Zaman bitmek bilmez Olgunlaşmanın minneti ile Dağ devrilmiş, gün evirilmişti Amma ve lakin yol çevrilmişti Ölüm üzere şimdi yaşamak zamanı Hasreti yatırım Özlemi yatırılmıştı Koca Mehmet Tanımazdı nedamı Dağın adamı... Aşkı onda, şevki bende kaldı Şikâyetin selamın olsun... 13.01.2009 Haki: anlatan, hikâye eden. Toprakla ilgili Naki: Temiz, arı Bu şiir, yazarın çok küçükken, henüz 4 yaşında iken; 1956 yılında kaybettiği babası Mehmet Kaya'ya (namı diğer Koca Mehmet'e) ilişkin, şairin duyduğu anılardan düzenleme destansı tasavurlarıdır.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Bayram Kaya, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |