..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Özgürlük sevdası insanın başkalarına duyduğu sevgidir; güç sevdası insanın kendine duyduğu sevgidir. -Hazlitt
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Eleştiri > Çağdaş Sanat > Hakan Yozcu




28 Mart 2014
İkinci Dereceden İşsizlik Yanığı  
Hakan Yozcu
“İkinci Dereceden İşsizlik Yanığı” oyunu, bu gün İstanbul’da en çok beğenilen, en çok seyirci çeken dört oyundan biri olarak gösteriliyor. İstanbul’da oynandığı süre içerisinde kapalı gişe oynuyor. Çok keyifli ve zevkli bir oyun. Oyunun ana teması, adından da anlaşılacağı gibi, işsizlik. Üniversite mezunu olan bir gencin iş bulabilmesi için başından geçen komik olaylar ele alınıyor.


:ACHF:
     
     İstanbul Devlet Tiyatroları, 27 Mart Dünya Tiyatrolar Günü nedeniyle Kıbrıs Türk Devlet Tiyatroları’nın davetlisi olarak 25 Mart Salı gecesi Gazimağusa Rauf Raif Denktaş Kültür Ve Kongre Sarayı’nda “İkinci Dereceden İşsizlik Yanığı” adlı oyunu sergiledi.
Oyun, tek kişilik bir oyun ve bu oyunda Kıbrıslı Sanatçı Berkay Tulumbacı rol alıyor. 2 Perdelik bir komedi olan oyunu Ali Cüneyd Kılcıoğlu yazdı , Elif Erdal yönetti.
“İkinci Dereceden İşsizlik Yanığı” oyunu, bu gün İstanbul’da en çok beğenilen, en çok seyirci çeken dört oyundan biri olarak gösteriliyor. İstanbul’da oynandığı süre içerisinde kapalı gişe oynuyor. Çok keyifli ve zevkli bir oyun.
Oyunun ana teması, adından da anlaşılacağı gibi, işsizlik. Üniversite mezunu olan bir gencin iş bulabilmesi için başından geçen komik olaylar ele alınıyor.
Bir Cumhurbaşkanının, başbakana kitap fırlattığını düşünün. Siz de üniversite mezunu bir gençsiniz. Askerliğinizi yeni bitirmişsiniz ve iş bulmak için tam o anda orada oluyorsunuz. Kendinizi nasıl hissederdiniz?
İşte oyun, bu tesadüflerle dolu. Oyuncu “Hep beni mi bulur böyle şeyler?” demekten kendini alamıyor.
Tek kişilik oyunlar zordur. Oyun boyunca, seyircinin dikkatini çekmek, onların sıkılmadan oyunu izlemelerini sağlamak, onları oyuna bağlamak ustalık ister.
Bu oyunda, Berkay Tulumbacı o ustalığı fazlasıyla gösteriyor. Büyük bir performans sergileyerek oyun boyunca seyirciyi oyuna kilitliyor. Öyle bir performans sergiliyor ki genç oyuncu, bütün izleyenleri büyülüyor. Adeta sahnenin her karesinde onu görmek mümkün. Sahnede adım atmadık yer bırakmıyor. Kan-ter içinde kalıyor.
Oyun, tek kişilik ama sahnede sanki de en az 10 oyuncu var. Tulumbacı olayları anlatırken büyük bir hünerle taklitlere baş vuruyor. Her karakteri sanki de o anda sahnedelermiş gibi oynuyor, onları canlandırıyor. Özellikle annnesi, babası, başının belası olan Berna’yı, polis karakolu komiseri ustalıkla sergiliyor sahnede...
Genç oyuncunun bu büyük performansı karşısında izleyici, dekora, kostüme pek aldırış etmiyor. Oyun, ışıklarla ve arkada cinevizyon gösterileriyle destekleniyor. Bu da ayrı bir güzellik katıyor oyuna.
Beni üzen nokta, böyle bir oyunun Gazimağusa gibi bir yerde, tiyatroyu çok seven bir şehirde seyircinin az olmasıydı. Salonda 70 kişi kadar bir tiyatrosever vardı. Oysa salon 260 kişilik. Yani neredeyse üçte biri kadar izleyici vardı.
Böyle bir oyun, İstanbul’dan Gazimağusa’ya geliyor ve halka ücretsiz oynanıyor. Maalesef Mağusalı tiyatroseverler bende hayal kırıklığı yaşattı. Oysa “Neden Mağusa’ya oyun gelmiyor?” diye birçok defa şikayetler duymuştum. İşte size oyun...
Reklam yapılmadı desek, değil. Tam tersi, bu oyunun reklamı çok iyi yapıldı. Günlerce basında haber olarak yer aldı. Gazetelerde, televizyonlarda, radyolarda haber olarak verildi. Bunların dışında sosyal iletişim ağlarında facebook, twitter gibi sitelerde günlerce yayınlandı.
Artık seyircinin düşüncesine saygı duymaktan başka bir şey gelmiyor elimizden...
Umarım 29 Mart Cumartesi gecesi Lefkoşa AKM’de oynanacak oyunda aynı hüsran yaşanmaz. Lefkoşalı tiyatroseverler böyle güzel bir oyunu, performansı yüksek bir oyunu kaçırmazlar. Çünkü bir daha bu oyunu izleme fırsatları olmayacak...



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın çağdaş sanat kümesinde bulunan diğer yazıları...
İnciraltı Şairleri
Bir Bahar Bekliyorum Üzerine
Her Şey Gülüşünde Saklı
Meseller ve Kurucuova Ağzı
Meseller ve Kurucuova Ağzı
Boyacı’ya Büyük İlgi
Nkl Sanat Gecesi Büyük İlgi Gördü
İlk Yerli Operamız: Arap Ali Destanı
Nkl’de Edebiyat Sokağı
Erdinç Akgür İle Devlet Tiyatroları’nı Konuştuk

Yazarın eleştiri ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Sessizliğin Hikayesi Üzrine
Denizli Türk Dünyası Şairleri Buluşmasının Ardından
Cevahir Caşgir’den "100süz Şiirlerim"
Orhan Pamk'un "Kar" Romanı
ve İlk Bölüm Yayınlandı
ve İlk Bölüm Yayınlandı
"Bitemeyen Proje" Üzerine
Beşik Gibi Sallandık
"Kırmızı Pazartesi" Romanının Düşündürdükleri
Olcay Kıraç İle Kıbrıs Sorunu

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Vakit Gelince [Şiir]
Kara Güzel [Şiir]
Hayallerim [Şiir]
Gönlümün Tacısın Yar [Şiir]
Kurban Olurum [Şiir]
Acı Ektim [Şiir]
Nerdesin? [Şiir]
Yüreğimde İhtilal Var [Şiir]
Hayat Seni Çözemedim [Şiir]
Helallik İstiyorum [Şiir]


Hakan Yozcu kimdir?

1964 doğumluyum. Kuzey Kıbrıs'ta yaşıyorum. 1988 Erzurum Atatürk Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümünden mezun oldum. 20 yıl çeşitli okullarda edebiyat öğretmenliği yaptım. Uzun yıllar Yenivolkan ve Güneş Gazetelerinde köşe yazarlığı yaptım. Şu an Habearkıbrıslı ve Güncelmersin Gazetelerinde yazıyorum. Birçok internet gazete ve sitelerinde yazılarım yayınlanıyor. Şiir, öykü ve tiyatro oyunları yazıyorum. Bu alanlarda çeşitli ödüllerim var. Kendime ait basılmış "Güzel Bir Dünya" ve "Mesela Başka" isimli iki adet öykü kitabım var. 7 tane tiyatro oyunum var. 6 yıl Kıbrıs Türk Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü görevinde bulundum. Halen Başbakan Yardımcılığı Ekonomi, Turizm, Kültür Ve Spor Bakanlığı'na bağlı Müşavirim.

Etkilendiği Yazarlar:
...


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Hakan Yozcu, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.