"Bilmezlik ile ne hoþtum; hayalimde ne güzellik, ne de aþk vardý." -Fuzuli, Leyla ile Mecnun |
|
||||||||||
|
Otelin hemen arka tarafýnda Bauman Caddesi var. Burasý trafiðe tamamen kapatýlmýþ bir cadde. Uzun bir yol. Saðlý sollu alýþ veriþ merkezleri , cafeler, restaurantlar ve barlar var. En önemlisi bu cadde Kazan’ýn adeta kalbi. En iþlek, en kalabalýk, en canlý caddesi. Sanatçýlar burada sanatlarýný icra ediyor. Yer yer, müzisyenleri, ressamlarý, karikatüristleri veya dövme yapan sanatçýlarýný görmeniz mümkün… Kazan Þehri’nde Tatar Türkleri ve Rus halkýndan olmak üzere iki halk yaþýyor. Bu nedenle hem Camii hem de kiliseleri yan yana görmek mümkün… Binalarýn yapým tarzý genelde Rus biçimi. Binalarýn üzerindeki birçok kubbe Moskova’da bulunan kubbeli binalara benziyor. Alfabe olarak Kiril alfabesi kullanýlýyor. Tatarlar, ortak dil olsun diye Latin Alfabesine geçmek istemiþ, bunun için bütün hazýrlýklarý da tamamlamýþ. Ancak Rus Hükümeti buna izin vermemiþ. Dil olarak Tatar Türkçesi ile Rusça konuþuluyor. O nedenle burada herkes Rusça biliyor. Konuþma arasýnda “Da Da Da” seslerini sýkça duyabiliyorsunuz. “Da” Rusçada “Evet” anlamýna geliyor. Bu kelimeyi söylerken üç kez tekrar ediyorlar… Yolun sonuna kadar yürürseniz Kazan Kremlin Sarayý’na ulaþýrsýnýz. Moskova’daki Kremlin Sarayý ile ayný adý taþýyor. Ama burasý Kazan Kremlin’i olarak adlandýrýlýyor. Günümüzde, Kazan Cumhurbaþkanlýðý Sarayý olarak kullanýlýyor. Bu sarayda. 6 Katlý, görkemli bir kale var: Esenbike Kalesi. Elçin Bey’in verdiði bilgiye göre bu kale, Tatar Haný’nýn güzeller güzeli eþi için yapýlmýþ. Rivayete göre Rus Çarý Korkunç Ývan, Tataristan’ý iþgal edince Han’ýn eþine aþýk olmuþ ve onunla evlenmek istemiþ. Tabii evlenmek isteyen Çar olunca akan sular dururmuþ. Ama Han eþi de Çar ile evlenmeyi asla istememiþ. Çar, evlenme kararýnda ýsrarcýymýþ. Hanýn eþi de “Madem öyle, benimle evlenmek istiyorsun o zaman bunu göster” demiþ. “Bir þeyler yap ki buna inanayým” demiþ. Tabii asýl maksat zaman kazanmakmýþ. Bunun üzerine Çar, Kazan’a bu kaleyi yaptýrmýþ. Kalenin bitmesiyle de Hanýn eþi, Korkunç Ývan’ýn isteðine oyun eðmemek için kalenin en yüksek noktasýna çýkýp oradan kendini aþaðý atmýþ. Ve tabii ölmüþ. Böylece sevmediði Çarla evlenmemiþ. Kale de o günden günümüze bir kültür mirasý olarak kalmýþ. Hanýn eþinin adý da bu kaleye verilmiþ. Sarayýn içinde Kazan’ýn en büyük ve en görkemli camii var. Yine burada çeþitli kiliseler ve katedraller bulunuyor. Ayrýca her sokakta Tatarlarýn geçmiþte isim yapmýþ tarihi kiþiliklerin veya sanatçýlarýn heykellerine rastlamanýz mümkün. Sarayýn sonuna doðru gittiðinizde, sizi, “Kazan Nehri” karþýlýyor. Görkemli bir görüntüsü var bu nehrin. Kazan Þehri, adýný bu nehirden alýyor. Nehir, þehri adeta býçak gibi ikiye bölmüþ. Buralarda bol bol resim çektiren turistler var. Biz de onlar arasýna katýlýp resim çekiyoruz… Kremlin Sarayý içinde atlý faytonlara rastlýyoruz. Eski Osmanlý Döneminde bilinen atlý faytondan baþkasý deðil bunlar. Özelliði kullanýcýlarýnýn bayan olmasý. Önümden üç tane fayton geçti. Üçünü de kullanan bayandý. Baþlarýnda þapka, deri bir ceket, ince, dar, jokeylerin giydiði türden bir pantolon ve ayaklarýnda çizme… Burayý gezmek hayli vaktimizi alýyor. Bitiþte dönüyoruz. Kazak arkadaþýmýz yorulduðunu ve otele taksiyle dönmek istediðini söylüyor. Biz, yürümeyi ve daha çok yer görmeyi tercih ediyoruz. Bu konuda Elçin Bey de benimle ayný görüþü taþýyor. “Bir daha Kazan’a nerede geleceðiz? Ne kadar yer gezersek” diyoruz… Dostumuz, taksiye binerek ayrýlýyor. Biz, yürümeye devam ediyoruz. Dönüþte bir cafeye oturuyoruz. Artýk yorulduðumuzu iyice hissediyoruz. Tabii burada Türk Kahvesi bulmanýz mümkün deðil. Cafe latte var. Çaresiz biz de onu tercih ediyoruz. Ama kahve burada çok pahalý. Ýki cafe latteye 15 dolar ödüyoruz. Oysa otelde bunun yarý fiyatýydý… Bir süre sonra kalkýyoruz. Tam kapýdan çýkarken, arkamdan iyi giyimli, orta yaþlý bir bayan bana sesleniyor. Rusça konuþtuðu için hiçbir þey anlamýyorum. Bir þeyler istiyor. Elçin Bey gülüyor. “Parasý bitmiþ. Evine gidecekmiþ. Taksi parasý istiyor” diyor. Gülüyorum: “Ya bu kadýn madem ki bu kadar lüks bir yerden çýkýyor, o halde nasýl dilencilik yapýyor” diyorum. Türkçe olarak “Allah versin” diyorum. Elçin Bey gülüyor. Kadýn ýsrarla Rusça bir þeyler söylüyor. Ben “bye bye” diyorum ve yürüyorum. Kadýn arkamdan söyleniyor. Meðer burada bye bye uyuklamaya dalan kiþiler için söylenirmiþ. Bunu öðrenince bu sefer ben gülüyorum. Yürüyerek otele geliyoruz. Vakit artýk epey ilerledi. Gecenin 11’i oldu. Geç de olsa hava karardý. Çünkü burada hava neredeyse akþam 10’da kararýyor… O kadar yorulmuþum ki, duþa giriyorum. Yorgunluðumu atýp bu satýrlarý yazmaya baþlýyorum. Biter bitmez de uyuyacaðým… Yarýn yoðun bir gün bizi bekliyor…
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Hakan Yozcu, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |