Konuþ ki seni göreyim. -Aristoteles |
|
||||||||||
|
Ýki gündür Maraþ’ý mekan tuttuk. Kahvelere gidip halkýn nabzýný ölçüyoruz. Pazara seçimler var ne de olsa… Kahvedeki insan genelde tüm nabzý ortaya koyuyor diyebiliriz. Çünkü o, her gün deðiþik insanlarla konuþuyor, tartýþýyor ve fikir alýþ veriþi yapýyor. Dolayýsýyla da nabzý çok iyi biliyor. Önce Timisi’nin kahvesine oturduk. Masalar okey oynayan vatandaþlarla dolu. Bizi gören sevgiyle karþýlýyor. “Hoþ Geldiniz” diyerek yanýmýza oturuyor. Ve tabii gündem kendiliðinden geliyor: Seçim. Deðiþik görüþler var: “Hocam, bu seçimi Ýsmail Arter alýr” diyor biri. Neden diye soruyorum: “Zamaný geldi. 20 yýl çok süre. Artýk yeter. Oktay bana göre zamanýný doldurdu. Her þeyin bir sonu vardýr. Bu doða kanunudur. Taþý havaya atarsýn. Varacaðý en üst noktaya varýr. Sonra geri düþer. Oktay da böyle. Varacaðý yere artýk vardý. Bu son yolu. Bu seçimde düþecek. Halk, buna inanýyor.” diye cevap veriyor. Baþka biri “Oktay, iyi iþler yaptý gibi görünüyor. Ama iþin aslý öyle deðil. Sadece göz boyadý. Yaþlý bir kadýna makyaj yaptý anlayacaðýnýz. Nenemi istediðin kadar süsle, yaþýný gizleyemezsin. Oktay da bunu yaptý. Özellikle Maraþ için hiçbir þey yapmadý. Maraþ, 20 yýldýr ayný Maraþ. Kalkýnmadý, geliþmedi. Yollar dökülüyor. Bu sene sadece Magem yapýldý. Bu da seçim yatýrýmý olarak kullanýlýyor. Ulaþým yok. Saðlýk Ocaðý dökülüyor. Kültür Sanat burada hiç yok. Oktay sadece Karakol, Sakarya ve Baykal’a iþ yaptý. Maraþ hep üvey evlat muamelesi gördü” diyor. Bir genç arkadaþ CTP’nin kendi içindeki huzursuzluðu dile getiriyor: “Oktay, kendi partililerinden onay alsýn önce. Parti içinde Oktay’a karþý kazan kaldýranlar var. Bunlarý siz bizden daha iyi biliyorsunuz. Oktay’ýn kaybetmesi için çalýþýyorlar. CTP’nin eski disiplini kalmadý. Birbirlerini yemeye baþladýlar” Tabii bunlarýn yaný sýra Kayalp’ý savunanlar da var: “Neden öyle söylüyorsunuz? Adam 20 yýlda hiç mi bir þey yapmadý? 20 yýl önce Maraþ böyle miydi? Yiðidi öldür hakkýný yeme. Ben de Oktay’a oy vermeyeceðim. Ama yaptýklarý iyi þeyleri de inkar etmem” diyor. Uzun süre oturuyoruz burada. Herkes düþüncelerini söylüyor. Dinliyoruz. Tabii bu arada iþsizliði, parasýzlýðý, çekilen sýkýntýlarý dile getiriyorlar. Bir tanesi: “Hocam burada bir þey deðiþmez. Kim gelirse gelsin deðiþen bir þey olmaz. Ben, artýk siyasetten umudumu kaybettim. Kendi iþime bakýyorum. Sandýða da aslýnda hiç gitmemek lazým. Ama vatandaþlýk görevimiz olduðu için mecburen gidip oyumuzu vereceðiz.” diyerek serzeniþte bulunuyor… Timisi’nin oradan kalkýp Anadaolu Mahallesi’ne gidiyoruz. Oradaki kahvehaneye oturuyoruz. Ayný manzara burada da var. Okey oynayan gençler, çay içen yaþlýlar… Sohbet halindeler… Kahvenin önüne çok geniþ bir çardak yapýlmýþ. Oldukça serin bir hava var. Esiyor. Oturunca kalkýp gitmek istemiyor insan buradan. Þiþman bir Dayý’mýzla konuþuyoruz. 160 kilo geldiðini söylüyor. Sebze iþleri yapýyormuþ yýllarca. “Bahçem var. Ekip biçiyorum. Kazancýmý böyle elde ediyorum. Þükür geçinip gidiyorum.” diyor. Seçimi soruyoruz. “Tecrübeliyim. Siyasetin içinde oldum hep. Oktay, 20 yýldýr bu iþi götürüyor. Ben UBP’liyim. UBP, aday çýkarmadý. Kýzdým. Koskocaman bir UBP nasýl aday çýkartamaz? ”diyor. Þiþman Dayýya biri cevap veriyor. “Ýsmail Arter, herkesin adayý. UBP’nin de DP’nin de. Birlikten güç doðar. Bu defa Oktay’ýn iþi bitti” diyor. Þiþman Dayý anlaþýlan inatçý biri: “Siz öyle sanýn” diye cevap veriyor. Ve “Koskocaman UBP nasýl aday çýkartmaz?” diyerek kalkýp gidiyor. Genç arkadaþlardan biri sohbete son noktayý koyuyor: “Hocam, iki ay önce Oktay, yüzde 60 öndeydi. Bu gün bu fark yüzde 3’e düþtü. Bu az bir þey deðil. Oktay, eskisi gibi kolay görmesin. Artýk onlar da iþin ciddiyetini anladýlar ve korkmaya baþladýlar. Ýsmail Arter, bölgede sevilen biri. Halk, artýk deðiþiklik istiyor. Taze kan istiyor. Öyle ki bu seçim kafa kafaya gidecek. Sanýrým son gülen de az bir farkla Arter olacak. Maðusalý böyle istiyor. Hayýrlýsý olsun…” Evet, “Hayýrlýsý olsun”
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Hakan Yozcu, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |