Kitap okumak en çok sevdiðim hobilerimdendir. Belki kitap kurdu deðilim ama fýrsat buldukça okuyan biriyim…
     Aslýnda insan bu fýrsatý kendi yaratýyor. Ne kadar “Zamaným yok, vakit bulamýyorum” diyorsak da iþin doðrusu bu deðil. Ýstersek bal gibi de vakit bulabiliyoruz kitap okumaya.
     Ne kadar tembel olursak olalým, ne kadar isteksiz olursak olalým, ne kadar yoðun, ne kadar meþgul olursak olalým, yine de istediðimizde okumaya vakit bulabiliriz. Yeter ki isteyelim…
Genelde okuyan biriyim. Evde, özellikle gece yalnýz kaldýðýmda TV seyretmektense kitap okumayý tercih ederim. Bu, bir þiir, bir öykü veya bir roman türü olabilir… Diðer türden kitaplar da okurum… Ayýrt etmem onlarý. Yeter ki okuyacak bir kitap olsun…
     Son okuduðum kitap, Orkun Uçar ve Burak Turna tarafýndan yazýlan “Metal Fýrtýna” adlý kitap oldu. Bir politik kurgu roman.
     Romanda Amerika’nýn Türkiye’ye saldýrmasý konu ediliyor. 302 sayfalýk bir eser. Kapak tasarýmý Kenan Özcan tarafýndan yapýlmýþ.
     Amerika’nýn emperyal bir güç olduðu ve kendi çýkarlarý uðruna her çýlgýnlýðý yapabileceði konusu ele alýnýyor.
     Irak, Kuveyt, Libya gibi yerlere barýþý ve huzuru getirmek için giren Amerika, burada, bambaþka bir amaç için Türkiye’ye giriyor. Oysa, Türkiye ve Amerika yýllardýr müttefik olmuþ iki devlettir. Faka söz konusu çýkar olunca Amerika bu müttefiklikten vazgeçmiþtir.
     2007 Yýllarýnda Kuzey Irakta’ki karmaþa devam ederken, bölgede bulunan Türk Birlikleri ani bir Amerikan saldýrýsýna uðrar. Türk Birlikleri, müttefiklerinden beklemedikleri bir darbe alýr. Dünyada ise bu, Türk Birliklerinin Amerika askerlerine saldýrmasý þeklinde duyulur. Amerika böyle istemiþtir. Aslýnda amaç Amerika’nýn Türkiye’ye saldýrmasýna zemin hazýrlamaktýr. Ve Amerika bunu bahane ederek Ankara’ya saldýrýr.
     Süper bir güç olan Amerika, Türkiye’de Irak ve Libya’da olduðu gibi pek fazla bir mukavemetle karþýlaþmayacaðýný bekler. Oysa durum hiç de öyle olmaz. Türkler, kanlarýnýn son damlasýna kadar vatanlarýný savunurlar.
     Gerçek amaç Türkiye’nin zengin bor yataklarýný ele geçirmektir. Çünkü gelecekteki dünyanýn petrolü bordur. Bundan sonra Dünya’da teknik enerji bor ile saðlanacaktýr. Bu bora sahip olan ülke de Dünyaya hükmedecektir. Ýþte o bor da Türkiye’dedir.
     Romanýn bir ilginç yaný da kahramanlarýn günümüzdeki siyasetçilerin gerçek adýyla verilmesi. Baþbakan Recep Tayyip Erdoðan, Abdullah Gül, Putin, George Bush, Condeleezza Rice, Donald Rumsell, Hikmet Pars gibi isimler gerçek adýyla roman kahramaný olarak veriliyor.
     Romanda geri planda ise bir madencilik ve enerji þirketinin ortaklarýndan olan Lynam adýnda bir iþadamý vardýr. Amacý Türkiye’ye girip borun tek sahibi olmaktýr.
     Ankara, savaþý, önce diplomatik yollarla çözmek istemektedir. Her zamanki barýþçý anlayýþý burada da ön planda görüyoruz.
     Türkiye, MÝT sayesinde elde ettiði bilgilerle Amerika’nýn gerçek niyetinin bor olduðunu ve bu güce sahip olursa Dünyanýn tek hakimi olacaðýný Dünyaya duyurmak ister. Rusya, Çin ve Almanya ile görüþmelere baþlar. Putin ile yaptýðý telefon görüþmesinde durumu anlatýr.
     Putin, Çin ve Almanya temsilcileriyle görüþür. Recep Tayyip ile pazarlýk yapar. Türkiye’ye müttefik olduklarý halde bordan elde edilen gelirlerden yüzdelik ister. Recep Tayyip blöf ile bu yüzdeliði aþaðý çeker. Ve bu ülkelerle anlaþýr…
     Savaþýn en kýzgýn anýnda Putin, Amerika’ya ültimatom verir. Bu savaþa son verilmediði taktirde bu ülkeye, Türkiye’nin yanýnda karþýlarýnda bulacaklarýný açýklar.
     Savaþta ise pes etmeyen, direnen ve büyük bir savunma mücadelesi veren Türkiye karþýsýnda, Amerika bu resti göremez. Savaþý bitirmek zorunda kalýr. Kaybeder…
     Türkiye hala ayaktadýr. Ve Amerika’ya karþý büyük bir zafer kazanmýþtýr…
     Bir kitabý aþaðý yukarý bir hafta veya en fazla iki hafta okuyup bitirirken bu kitabý bir ay gibi bir sürede bitirebildim.
     Bu da sanýrým romanýn bir savaþ romaný olmasýndan ileri geliyor. Ne olursa olsun savaþý ve savaþlarý sevmiyorum… Bu, savaþ türünü ele alan kitaplara da yansýmýþ…
     Bu nedenle belki de son dönemlerde okuduðum en sýkýcý kitaptý diyebilirim…
     Ama bu tür kitaplarý sevenler için çok rahatlýkla önerebileceðim bir kitap… Anlatýmý nefis… Heyecan verici bir üslup ile kaleme alýnmýþ…
Ne de olsa yazýldýðý dönemde 511 bin adet basýlarak en çok okunan kitap olmuþ…