Kitaplarla dolu bir oda, ruhlu bir beden gibidir. -Cicero |
|
||||||||||
|
Son ilahın ölümüyle ilahlar insanların arasında çekildiler. İlahlar insanların içinde ayrılmış oldular. İttifaklar süreç salınımlarını sürekli büyütüyorlardı. İlahın, totem kutsallığı olucu meşrulaştırması; ittifak içinde çakılı olmak kaydıyla; ilahlar totemilerin ittifak içindeki sosyal eksenle birbirine göre tanımlanmalarıydı. İttifak içinde gruplar böylece ilahi düzlemle birbirine karşı dış grup oluyordu. Dış grup olmakla birbirine karşı cinsel teması meşru oluyordu. Dış grup olmalarıyla birbirine dokunulması yapılan süreç nicelenişleri oluyorlardı. Böylece on binlerce yıl sonra tarih selliğin belli bir döneminden sonraki yeni nesil; ikili, beşli, 1500'lü çakılı totem yansılı ilahların düzenlediği ve çoksayan toplumsal ilişkili bir yapı, içine doğmaya başladı. İttifaklar ilahlar eliyle; çoklu, analizci mantıki düşünmenin başlangıcı ve sentezi oldular. İlahların bu tarihi görevleri ve tarihsellikleri çok önemliydi. İlahlar da soy temsilciliği, insan bilinci ve insan bencilliği üst oluşması oluşla beraber, totemi anlamda; kendi üzerine kurgulu alt benci oluşun gömülü olan güdümlemesinden de, içkindirler. Ancak ilahlar grup bilinci, grup benliği yerine; ittifak bilinci ve ittifak bencillikti, sosyo toplumsa oluşlarının; sentezi soy temsilcisidirler. Bir zemin oluşması içinde, sosyo kültürel ve sosyo toplumsal işlerlikleri olan ilahların ittifakı işlevleri sönümlenişlerle tamamlanınca; bu adım, köleci ilişki içinde mal-mülk sahipli bencillikle; takdirci tekil el ilaha çevrildi. Bu ön ittifaklı ilahi adımlar, kendi içinde biriktirdiği hem potansiyel dönüşmeyi ve edimsel dönüşmeyi, tek tanrıcı anlayışa da dönüşmeye başlatacaktı. Ama tek ve çok büyük bir farkla. Bu fark, ön ittifakı oluşun merkezinde melez insan olma bilinci vardı. Ve ön ittifakı oluşun anlamı vardı. Ön İttifakı oluşun ruhunu taşıyan bir tarihsel anlayış olma hali vardı. Artık totem düşünce, ön ittifaklı ilah düşünce oluşla bu tarihsel seyirli kod bilgi içerenli kendi iletime düzlemini belirtmeden de edemeyecekti. Bu tıpkı sıcakkanlılığın oluşamadığı dönem içinde; bastıran akşam soğuğuyla oldukları yerde devinme siz, donup kalan canlıların; ataleti gibi bir durumdu. Soğuk kanlı yapı bastıran akşamla donup ortalık yerde kalmadan güvenlikli bir alana çekilmek zorundaydı. Bu nedenle Güneş hareketini izleyecekti. Tepelerindeki bir ışık pigmenti bu yön tayin edicilerdi. Tepedeki tepe göz denen renk pigmentlerinin ışık gölge hareketi değişmesini yapar oluşlarıyla, tepegözlerdeki tepe gözler Güneş hareketini izlemekten öte hiçbir görme işlevi olamazdı. Bu işlev, sıcakkanlılığa geçişle işlevsiz gibi durmakla, bu işlevlik giderek kafanın yanlarına ve önüne göç etmeleriyle yeni işlevlere dönüşmüşlerdir. Yeni eskinin adımları içinde dönüşmekle de, oluşurdu. Kısaca totem düşünce; etnik bilgi birikimli, etnik grup bilincini ve etnik grup bencilliğinin temsilciliğini yansıtışla; tekil bir düzlem alanın çek imleyicisi ve tekil düzlem içinin belirleyicisidirler. İnsan sentezi dönem de, ilah denen totemilerden sentezi olmakla; tamamen bir totemi ilah soyun aiti değildi. Yalın totemli dönemin özne ve öznel varlıkları; sentezi dönem içine, takdiri bir etkidirler. Yalın totemi özne ve öznel varlıklar, bu takdiri sentezli etkilerinden doğmuş olan bir ürün değildirler. Aksine yalın totemi özne ve öznel varlıklar ittifakı ve ittifakı sentezi doğdurandırlar. İlahların bu takdiri etkisinden doğan ve bu etkiyi üzerinde taşıyan özne ve öznellikler de İNSANDILAR. İşte totemi ve ilahi olan kadlar bu kabilden tepegöz olma kalıt bilgisini, geleceğe aktarırlar. İlahlar, sosyo toplumsa sentezi kültürlü uygarlığın hem eseri hem dış etkisidirler. İlahlar ittifak bilinci, ittifak ruhu, ittifak bencilliğini içerirler. Yine ilahlar totemdik sentezci düşüncenin anlam ilişkilerini ittifak merkezi içinde çakılı oluşla taşırlar. İlahlar; yaşam aktarımlı, uygarlık aktarımcı belleğinin ittifakı iman sembolizmidirler. İman ittifakın imanı oluşla, ilahlar temsilciliğinin ve ilahlar ittifaklı sözleşmeyi kutsayıcılardır (mühürleyip onayıcılardır). Nasıl totem dönemlerin ilahları yoksa, ittifakı dönemin de totemleri yoktur. Totem, ilah anlayışının içinde çakılı oluşla vardı. Totem dönem asla ilahı dönemi temsil edemez. İlah politeisti mantıklı sentezin, bir araya gelen durumları olmasıyla birleşim ilişkili yansıma yapmanın ürünüdürler. Ancak totem zeminli düşünüş ve kavrayış; ilah kültürlü iman içinde sembolizmdi kodlarla işlenmişti. Böylece totem düşünce ilahi geçişle ve köleci sistemde tanrı kavranışlı geçişle kesikli sürekli olmuştu. Totem, ittifakların sentez ürünü olan ilahlarla, hem kesikli yapılmıştı. Hem plural etki alanı yapılmıştı. Hem de ittifakın yeni kültür ve yaşam hafızası olmakla, sosyal elli sürekli olan bir algı akıştı. Ön ittifaklar içinde, ittifak ve grup genelinin yararı olanı ve genel yararlanışı gözeten ilahları; kardeş kardeş, kuzu kuzu yaşadılar. Bir gün geldi ki; ilahların içinde bir ilah; “ben malın mülkün sahibi oluşla, kaderi belirleyip öncel takdir edişle malı mülkü keyfi dağıtan ilahım” demekle; genel yarara karşı özel yarar olmacı, mülkü gözeten, yepyeni bir iman anlayışlı süreci başlatılmıştı. İlahların huzuru kaçmıştı. Bu süreci ve bu durumu başlatan ilişkinlik neydi? Hiç kuşkusuz genel yarara göre olmayan. Özel yararı ortaya koyan. Mala, mülke ve bir mal gibi insanları köle edişle, kölelere sahip olmanın düşüncesi olan köleci sistemdi. Genel yararı ve genel yararlanışı, genel zenginliği gözeten ön ittifaklı ilahlara karşı; özel yararı ve özel yararlanılmış olan özel zenginliği gözeten köleci ilah arasında, kavga başlayacaktı. O günlere göre, bu genel yararı ve genel zenginliği gözeten reel tezli ilahlarla; özel yararı ve özel zenginliği gözeten kurgu proje tanrı oluşlu antitezin kavgasıydı. Ön ittifaklı ilahların ve mülkiyetçi dönemin, kendi özelliklerinden kaynaklı özgünlükleri; mülk edinmeyi ön gören mülki tanrı sıfatlarıyla birleşip te tekilleşen, sentezi tanrılaşma kavgası; bin yıllarla devam ede gelen süreci başlatmıştı. Kısaca ön ittifak imanlı reel tez; köleci ittifakı imanla yeni bir ikameydi. Bu ön prototipi köleci anti tez, ikame, el ilah denen tanrı senteziyle aşılmıştı. Sürecek
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Bayram Kaya, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |