..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Bir dost nedir? Öteki ben. -Zenon
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Bilimsel > Felsefe > Bayram Kaya




15 Kasım 2015
Özneli Oluşmanın Kimi Süreçleri 4  
Bayram Kaya
Takdimi yapılıp ta devam eden yazının bölümüdür.


:HEC:
İşte kendisi dışındaki sosyal var oluştan ötürü bu engellenme, kişimiz totemde mana ilişkisi oluşla sosyal öznelliği inşa olacaktır. Kişiler, sürü dönem alışmalarından da böylece kopacaktılar.

Kısaca kişi ve kişilerin totemi alan içindeki özel bağıntılı olması, sosyal bilinçti. Sosyal bilinç olan da totem alanın ikinci bir taşıyıcı dalga oluşla inşa edilebilmesiydi.

Kişilerin dışında oluşan bir ortak sosyal anlama düzeyleri vardı. Bu tür kalıptı anlama mana inançtı. Mana inancın referansları, totemi etnik yapının üzerinde bir inşa oluştu. Ama siz bunu bu etnik aitlikle anlıyordunuz. Manadır inanç etnik yapıya göre oluşun, özne inanç anlamasıydı. Manadır inançlar ana inşanın kalıptı kod anlamlarını çözmenin bilinciydiler.

Etnik oluşun aitlik bilinci, totem bilinciydi. Sosyal anlayışın kodlarını taşıyan sosyal taşıyıcı dalga kişiye ve etnik aitliğe bir alan etkisiydi. Bir tesirdi. Bir telkindi. Osilasyon kaynağı, sosyal alanın alan etkili ağırlık noktası olan yeri olmakla; totemi mana olması aynı şeydi. Bu nedenle tesir veya telkin ya da alan etkisi totemden çıkıyor demenin eşleşmesiyle üst üste çakışıyordu.

Asıl, somut olanla; sanal (gerçek olmayıp zihinde var bulunur) olanın, mana çakışmasından ötürü mesajlar totemde modüle edilmektedir. Totemde modüle edilen zihinlerde olana neden sel mana akışı yaptırıyordu. Totemi senkronlayıcı, mana anlamalı sanal nokta kaynağı olur. Deneysel sosyal sentezin bilinci olan etki telkin; totem alanda yoğunlaşma olmanın söyleşileriyle totem alan sanal bir neden seli durum kılınır.

Totem alanda özülen (yoğunlaşan) anlam ilişkisi, yine totemle kristalize edilip; gerisin geriye (kolektife olan sosyal grup üzerine) doğru yansıtılıyordu. Sosyal alanın dışı doğal alandı. Sosyal alan mesajlarını doğal alan içinde yansıtamazdınız. Sosyal alan mesajlarını, totem gibi her hangi bir mana anlaması üzerinde yansıtırdınız. Bu sosyal alanın kuralıdır. Sürü yaşamına göre bilinmezi olandır.

Bu yansıtma işini söyleyen grup bilgesi ya da grup büyücüsüydü. Bu aşamada sağaltıcı söyleyişi yapan grubun yaşça akıllısı olandı. Gruba aktarılan teamülleri bilendi. Kişi bu ilhamı grup ortak aklı olan grup bilincini, totemden almış oluyordu. Grup büyücüsü olan bilge; aktarımsa bilgiyi bilmekle geçmiş atalar ile olan sosyal geri beslenmeli bağıntıyı bilir oluşuyla, bilmenin büyüsünü taşıyan kişiydi.

Geçmişle olan bağları (referansı) bu aktarma bilgiyle kontrol ediyorlardı. Kişinin referansı bilmesi ve şimdiki olup bitenin referansa uygunluğunu denetlemesi olan gizli öğretiyi şahsında yansıtmasıydı. Gizli öğreti olan büyü yansıyandı. Yansıyanla, yansıtan bilge kişi, yansıttığıyla (geçmişle) aynılaşıyordu. Geçmişle şimdinin özneli bağını taşıyan kişi algılanması, geçmiş atalar meşruiyetliğini bilip haber veren kişiydi. Yani yansıtır olan bilge kişi, yansıttığıyla eşleşir misyonunu da kendilikten grup üzerinde yansıtıyordu.

Grup bilgesi olan büyücülerin geçmişle olan bağlaş ilişkisinin olduğu sanı ve algılaması; bu nedenle etki hükümdü. Büyücülerin (bilge kişilerin) geçmiş içindeki atalardan demle, ataların güçlük zorluk ve kolaylıkları ifade ediyordu. Bu misyon büyücünün söylemlerini, şimdiyle geri beslenmeli bağ etmekle şimdinin grup alanı süreci içindeki, ikinci bir meşruiyetleşme bağını da büyücüler ortaya koyuyordu.

Ana meşruiyetlik bencillikti. Sosyal alan içindeki birinci meşruiyetlik sosyal alanı oluşan kesim noktası ile yapılanların kesim noktasıyla olan denkleşmeleriydi. Sosyal alandaki ikinci meşruiyetlik teamül olan geri beslenme yapan ve bu geri beslenmeyi bize söyleyenlerin, bu söylemde bulunmalarıydı.

Özne, içte zorunlulukla belirimle bir kişiydi. Kişi, zorunluluğunu yani kendisini bilen; eylemli özneydi. Kişi kendisi olan özne bir inşa olmakla beraber; dıştan da kendisinden ve kendi bilincinden bağımsız bir doğayla ve kişi-kişi ilişkileriyle alan etkisinin altındaydı.

Kişinin; kendisiyle ve kişilerle olan girişmesinden kaynaklı etki olan, alan etkisi sosyal alan etkisiydi. Kişi sosyal alanın sosyal zorunluluğuyla; tarihseldi. Kişi tarihseli olan zorunlu bir manadı ilişkiyle ikinci bir “sosyal özneli inşaydı”.

Açıkçası toplumsal olmayan bu aşamada kişi iki inşanın ürünüydü. Kişiydi özne inşacı ve sosyal özne inşasıydı. Kişidi özne doğal ortamdan parça ve izole edilmekle o doğal ortam içinde kişilerde ortaktı. Sosyal özne de, sosyal alanda parça edilip; izole edilmekle; o sosyal alan içinde ortaktı.

Manadı sosyal özne, totemi sosyal alan içinde bilimsel olanı da üretmekle somut davranışları bilimsel düşünceli manaya ve bilimsel düşünceli teknolojilere dönüştürmüştü. Sosyo öznel alan, totemi mana ilişkisi olmakla, diğer organizmaların sosyal yaşamından benzerlikleriyle farklılaşır.

Özne, soyut düşünmeyle pratikleştikçe (deneysel uygulama oldukça) somut oluyor; somut oldukça sürecin ileri geri mana ilişkileriyle yeniden soyut oluyordu. Ne soyutluğu ne somutluğu aynı yerde kalmıyordu. Soyutluk, somutluk; özel bağıntılı girişme ve yansıma olmanın, bir süreç diyalektiğiydi.



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın felsefe kümesinde bulunan diğer yazıları...
El Bel Baal 2
Tarihsel 2
İrade 1
Tarihsel 1
Anlamak Gerek 71
Kurtuluşun Felsefesi (Açkı 2)
Sosyal İlişki Toplumu Hedeflemez 2
Anlamak Gerek 43
Anlamak Gerek 70
Anlamak Gerek 55

Yazarın bilimsel ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Müruru Zaman 14
Sahiplik İmanı 1
Hatırlama 1
Mal mı, İnsan mı?
Mamon'du Belirme 1
Müruru Zaman 7
Denge ve Dengesizlik Süreçleri 24
Anlamak Gerek 26
Bağ Enerjisi 1
Sistem 15

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Aslına Yüz [Şiir]
Vah ki Vah [Şiir]
İsis Dersem Çık Ereşkigal Dersem... [Şiir]
Görmez Şey [Şiir]
Tekil Tikel Tükel [Şiir]
ve Leddâllîn, Amin [Şiir]
Mavi Yare [Şiir]
Mevsimsel [Şiir]
Yıkılışa Direniş Direnişe Yıkılış [Şiir]
Meşrep 3 [Şiir]


Bayram Kaya kimdir?

Dünyayı yaşantılaşan çabalar içinde duygunun önemi hiç yitmezse de, payı giderek azalmaktadır. Sosyo toplum bazlı, genel bir açılımla başlayan çalışmalarım da; bilim felsefesi içinde olunma gayreti güdüldü. Bu nedenle yazıların tarisel, sosyo toplumsal evrimli ve türlü doğa bilim verileri güdülü çalışma olmasına gayret edildi. Genel felsefem içinde bir bilgi; ne kadar çok bağıntısıyla söylüyorsanız, o bilgi o kadar bilinir bilgidir.


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Bayram Kaya, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.