Bir deliyle başederken, yapılacak en mantıklı şey normal rolü yapmak. -Herman Hesse |
|
||||||||||
|
Varoluş, inorganik ve organik oluşla süreçlin ve insan öznesine; olay, oluş ve olgulara göre; bir manadır. Girişme ve bir enerji biçim konum tipleri olan ısı-katı madde girişmesi ortam çevrimi içinde suyu buhar ve yağışa dönüşüyorsa; bu buhar, yağış oluşun çevresel etkili; bitkilerin büyümesi gibi düzenli, erozyon gibi düzensiz çevrimlerdi girişmeler yapması, bir anlamdır. Varoluşun ileri dönüşlü aşamaları içindeki bir ucu da yaşamdır (hayattır). Yani yaşamın (hayatın) kendisi bir anlamdır (manadır). Hayat, mana oluşla; her bir hayatlar üzerinde sınırsızdır. Yani mana da sonsuzdur. Mana sadece insana takılıp kalmaz. Hayat ve anlam oluş birçok yaşam biçimi üzerinde akışıyla kendisini kesikli sürekli yapar. Bu nedenle hayatın üzerinde akış yaptığı her tür canlı olmanın biçimlenişle hayatın kendisi bir manadır. Bu biçim alıştan; bu hayatın üzerinde aktığı şekillenişten sadece birisi olan, bu biçimlenişten biri de; insandır. Şu halde insan da bir yaşam şekli oluşla; insan hayatın temsilcisi oluşla, hayatın bir parça oluşla insan manadır. İnsan hayatın ve mananın tümden kendisi değildir. İnsan sadece hayatın, mananın, varoluşun bir parçasıdır. İnsan bu parça anlamdan içkinlikle saygılanıp, kutsanmalıdır. Böylesi mana anlayışı, insanın kendinden referans oluşuyla çevreye doğru yani ana varoluş referansına doğru; ya da hayata ve evrenin özüne doğru saygılayıp kutsanmanın bilinci olan bir mana anlayışına doğru; tümele doğru gidilmelidir. Varoluş olmadan; varoluşlar girişip yansımadan; çevrimler oluşmadan (kesikli süreklilik oluşmadan) insan ve insanın mana olması olası bile değildir. Varoluşun bir anlamı vardır. Ama varoluşun hiçbir parça anlamı gerçekleyip gerçeklememek gibi; orada durmak gibi bir lüksü yoktur. Isı bir enerji şeklidir. Bir odanın içinde ısı, her noktada düzenli oluşla homojen değildir. Bu düzensiz oluş değeri hiç bir zaman tam sayı değildir. Düzensiz oluş akış ve yansıma geçişme değeri küsur ve miskal değerinde belirişle zıtlıktır. Özdek ya da onun özdeki özelliği olan varoluş; kuantum düzlemli miskal değerinde kesirli ya da ondalık bir niceli durumlu türevdir. Akış bu farklılıkla, bu minimum zıtlıkla içten içe, içten dışa dıştan içe oluşur. Varoluş, niceli olan yanlarını ortam yapıp, ortam girişmeli çevrimler yapmakla tutuşur ve kendi kesikli sürekli yansımalarının her bir anlamlarını ortaya koyar. Ortam girişmeli, kesikli sürekli anlamlar ortaya konmadan da; anlamın ne olması gerektiği bilinemez bile. Ancak olan bir şeyin devamı olan, ya da izleği olabilen yansımalar bize düşüncedeki mana algısını ve amaçlılığı verir. Sosyo toplumsa oluşmalar, hayatın kotardığı durum süreçlerdir. Ve sosyo toplumsa organik oluşmalar da bir manadır. Bir mana ilişkisidirler. Özellikle hayatın insan girişmeleri üzerinde parçalı akışıyla kazanılan donanımdan ötürü, sosyo toplumsa mana çok ayrıntılanmıştır. Sosyo toplumların ilişki biçimleri nesnel yasallığı baki olmak kaydıyla, insana göre amaçlı kılınmıştır. Bu anlamıyla sosyo toplumların insanlar girişmesi içinde çok özel ve özgün bağıntılı bir mana biçimi görülür. Görülen bu mana, son aşamada evrende yekpare olması gereken bir durummuş gibi genelletilemez. Yani ne insan, ne de insan sosyo toplumu evrenin nihai varoluş hedefi değildirler. Bu tür tutum sonsuzu sonlu yapmak olur. Ve sınırsız olanı evrensel ölçekte sınırlı kılmak; varoluşun özüne ve varoluşun akışına aykırı olur. İnsan sosyo toplumu onca hayatların sosyo toplum olabilmeleri içinde sadece birisidir. İnsan sosyo toplumu, sosyal oluşla değil de; toplum oluşla belki de ilkidir. Siz insan sosyal yaşamını ve insan toplumu gibi üreten bir yapıyı; moda mod oluşla sosyal ve toplumsa yapının ölçütü kılarsanız her şey beyhude olur. Şu da unutulmasın ki insan sosyo toplumu; mana olan varoluşun, hayata da dönüşmesiyle görülür. Varoluşun hayat üzerinde birçok tür ve sınıflara, gruplara parçalanışıyla varoluşun sadece insan üzerindeki alkışçı belirmesinin özel ve özgün bir manasıdır. Bunu genelleştirmek aklı, bilimi, bilgiyi, varoluşu karartıştır. Sosyo toplumumuzun, kendimizin anlam oluşunu hiç te küçümsemeyeceğiz. Ama sosyo toplumumuzun ve kendimizin mana oluşunu varoluş karşısında çok ta büyütüp; sosyo-toplumu, insanı evren ölçeğine genelleştirmeyeceğiz. sürecek
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Bayram Kaya, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |