..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Sanat doğaya eklenmiş insandır. -Bacon
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Bilimsel > Felsefe > Bayram Kaya




20 Nisan 2016
Felsefenin Doğuşu 7  
Bayram Kaya
Devam eden yazı.


:IDJ:
Böyle olunca da kölenin, köleci dönem öncesi evrede, efendi ve kölesi olmayan sürecin ortak yaşamlı geçmişi anlaması ve anlatması olanaksızdı. Köleci dönem içinde izanı olmuş köleye; kendi öncesinin kodlarını taşıyan, kendi öncesinin anlatımları, fantezi geliyordu. Köle kendi öncesinin ortaklaştıran alan yapısı içinde şimdiki, efendi ve köle şeklinde bir yaşam ilişkisini bir türlü bulamıyordu. Bulamadığı için de geçmişi, anlayamıyordu.

Ön ittifaka dek anlatılanların içine kendisini ve efendisini koyduğu zaman, köleci dönemden öncesine değin anlatılanlar, kölemize anlaşılmaz oluyordu. Ama Mamon’u, kendi öncesine bir “karşı tez” oluşuyla görebilen göz için sorun yoktu. Ön ittifakın ortaklaştırışı olup; mal-mülk sahibi olmayan ilah yasasına karşın, köleci dönemin ortaklık kabul etmez oluşuyla; mal, mülk ve keyfi takdirlerin sahibi olan Mamon; bu karşı tez oluşun bilincini kendi içinde hıfzediyordu.

Mamon’a göre, ne demekti ortak yaşam alanı içindeki efendiyle kölenin birlikte yürümesi? Ortak yaşam alanı içinde efendinin -köleyle birlikte yaşadığı gibi bir algı ve ortaklık; köleye de, efendiye de akıl almaz bir hayalin masal oluş istifhamlarını oluşup; bu kabil sapık düşünceler! Olma kaygısı köle ve efendinin kafasında, tövbe edişin şimşek çığ lamalarını yaratıyordu.

Bir yanda köleci sistem gibi verili bir ideoloji içinde olmak; diğer yandan da tarihin ve sosyal evrimin tabii şartlarından referansla ön ittifakın ve ön ittifak öncesinin anlatımlarını kapmak. Köleci sistemin kendisine özgü kıyaslarına göre bunu; Mamon’cu mana anlamasına çevirmek. İşte bu nedenle köleci dönemin öncesi, köleci döneme hayal geliyordu. Totem dönem ve ön ittifakı dönem anlatımları şimdinin köleci sefaletine göre cennet tasımı oluşa geliyordu.

Köleci dönem öncesinin ilahları insanların içinde işleri düzenleyen (totem mesleği işini gören; bilgiyi, görgüyü anlatan) somut manaydı. Burada 6 günde dünyayı yaratıp (iş görüp), yedinci günde dinlenme (istirahat) yapan Yehova’yı oluşan düşüncenin neşvü nemasını görebilirsiniz.

Köleci sistem içindeki bırakın ilahın iş görmesini; ilahlar El ilah-Ellah olmuştu. Yani ilahların malı mülkü oluşla malını mülkünü keyfi takdirce dağıtıyordu. Kimine bol rızk veriyor, kimine kırıntı bile vermiyordu. Böylece El ilah olan Mamon, kişisi kaderleri yaratıyordu.

Bu nedenle, ön ittifakı mana anlatımları köleci ideolojiye engel çıkarıyordu. Ön ittifaklı mana söyleyişleri köleci sisteme İSYAN geliyordu. Ön ittifakı düşüncenin temsilcileri ve savunucuları azıp sapıtan şeytandı.

Ön ittifakın takdiri genel yarar ve genel zenginlik oluşla grubun bu kaderi; ortaklaşan yarardı. Köleci takdir; kişi kaderi olmakla, ortaklığı bozan takdirce kaderdi. Ön ittifaklı takdir gruplar arası girişmenin de ortak takdiriydi. Köleci takdir artık çok geride kalan totem dönem özellikli girişmeyi değil, efendi köle halindeki girişme şeklini buyurmakla takdirde ortaklığı olmayandı.

Ön ittifak öncesi ile ön ittifakı anlatımların içinde, efendi köle kavramları yoktu. Karşıt gruplar içinde o anki sosyal zorunluluktu nedenle ilah temsilciliği olan grup bilinci durumunda olan bir sahiplik vardı.

Yani ilah gerektiğinde kurul toplantısından sonra kendi totem mesleği olan işini görmeye ve gördürmeye koyuluyordu. Yani melezler ilahın kölesi hiç değildi. Bu tabir bilinmiyordu. Totem dönem ile ön ittifakı dönemi ilgileyen her bir anlatımları köleci dönem envanterlerinin içinde aynen bulmanız olanaksızdır. Ancak kimi kez tersine çevrilmiş oluşla bulabilirdiniz.

Köleci dönem içinde köleci ruhu oluşma nedenle ilahlar kendilerine sofra hazırlasınlar (köle olsunlar) diye insanı yarattılar deme versiyonları ortaya kondu. Bu nedenle köleci dönemin mana anlayışının; ön ittifakı aktarımlar içinde bulunmaması nedenle komün hayatı efendilere ve özellikle de kölelere, bin bir gece masalı türündeki hayallerini buldurtabilmekteydi.

Ayrı ayrı totem grup patenti ve totem grup sahipliği olan totem mesleklerinin, ittifak içindeki sentezi ve yaşantı aşma öyküsü, köleci dönem yaşamlı anlatımlar içinde efendi köle olma ya da soylu soysuz olma türü öznel imgelerin zıtlıklarıyla anlatıldılar.

Böylece felsefe ön ittifaklı ortaklaşma alanıyla şimdi, köleci sistemin mana anlamasına göre; sınıflar temeline göre, anlatımlar olmanın yamultulmalarıyla yansıtılmağa başlandı.

İşte bu türden totem meslekleri içindeki aktarımlar, sınıflı toplumları deformasyonlarına ve uyarlamalarına ön örneklik yapılır. Ön ittifaklar içindeki totem mesleklerin sayısı artar. Meslekler ve gruplar temsilciliği kadar ortaklaşan iradeli ilah sayıları oluşur.

Diğer yandan da köleci mana anlamalı süreç tekil mana anlamalı Gılgamış'ın, Enki'nin, Herakles'in gördükleri on iki işe dönüşmüştüler. Bu tevhide ve tek oluşa giden anlamaydı. Bu anlatıma göre 12 ayrı ilahın gördüğü iş bir tek ilah (Gılgamış vs.) tarafında görülmektedir.

Yine buna benzer durumlarıyla, totem dönemde aitlik ya da grup sahipliği olan “iye” olucu durumlar sonrakiler gibi hemen hemen hiçbir zaman pek pek cinsel vurgu ile belirtilmezlerdi.

İttifakların en önemli sosyal mana tanımı, grup sahipliği üzerinde cinsel vurguya atıf yapmak olacaktı. Bu atıf doğuran ve doğurtanlar oluşla Âdem ile Hava’ydı. Ön ittifaklar da, doğuranın belirleyiciliğinin esas olmadığı bir yerdi. Çocuğun paylaşılmasıyla ancak çocuk totem gruba ait doğuranlar (kadınlar) tarafından emzirilirdi. Emzirmeler totem aitliğin vizesi ve onayıydı.

Ön ittifak içindeki cinsellik, karşı totem grup aitliğinde olmakla olası oluyordu. Kendi totem aitleriyle cinsel ilişki giderek yasak ve tabu olmuştu. Yasağı çiğnememek ve tabuya maruz kalmak istemeyen kişiler işte bu sosyal zorunluluktu nedenle kendi totem soylarını bilmeleri gerekiyordu. Ön ittifak içinde cinsellik temas edilirliğin veya temas edilmezliğin vurgusu oldu.

Çocuğun aitliği zımnında, çocuğun sahipliği konusunda belirleyicilik doğuranda değil; kimin tarafından emzirildiği konusuyla asıl ve esas olacaktı. Bu ön ittifak içindeki çocuk velayeti, aitliğin aileye geçtiği köleci yapılar içindeki sütanneliğini ve sütkardeş ligini açıklamaktadır.

Ön ittifaklar içinde her bir gruba ait kadın ve erkeğin karşı totem gruptan kişilerle temasının dış cinsel ilişkileri yoluyla meydana gelen melezleri vardı. Ve melezler gruplar arasında pay edildiler. Oysa mal mülk iyeliği olan köleci sahiplik içinde, keyfi takdir nedenle; köleden yeni köleler doğuyordu. Efendiden de yeni efendiler doğuyordu.

Başka bir gayrete gerek yoktu. Köleci sahiplikteki mana anlaması içinde cinsellik ve aitlik bir sınıf ilişkisine dönmüştü. Paylaşım sınıf ilişkisine dönmüştü. Kaderler sınıf ilişkili müstehaklığa dönüşmüştü vs.

Köleci mantığın velayeti ve cinsellik paylaşımı bu durum üzerine baştan beri miras (mal mülk bırakma) paylaşımı nedenle köleden köle-efendiden efendi doğmalı keyfi takdirdi. Bu neden ile ön ittifakı paylaşım ve cinsellik, zilliyetin ve kadın erkek evliliği yoluyla miras bırakılmasına da sahip olan köleci mana ilişkisine çok ters bir sapıklık oluşla, geliyordu.

Ön ittifakın ilah temsilciliği bu nedenle köleci yapı içinde kadın ilahlarını; Geştinna, İnanna, İştar vs. oluşuyla vurgu olarak belirtilirken erkek ilahlar da Gılgamış, Dumuzi, Enkidum gibi oluşla zorunlu olarak ön ittifakı ve köleci tanımla birlikte ortaya karışık belirtiliyordular. Her ön ittifakı yapan totem gruba ait bir kadın ilah, İnanna (Eva) ve bir erkek ilah Dumuzi (adam) oluşla söyleniyordu. İlahlar da köleci sistemin sınıflı yapısı gibi zengin ve yoksul ilahlardı.

Her bir totem grubun ittifak aitliği içindeki melezi olan çocukların totem aitliğe dek vizesi; bir paylaşma kararına bağlanmadan, grubuna ait olma iyeliğini kazanması dahi olası olmuyordu.



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın felsefe kümesinde bulunan diğer yazıları...
El Bel Baal 2
Tarihsel 2
İrade 1
Tarihsel 1
Anlamak Gerek 71
Kurtuluşun Felsefesi (Açkı 2)
Sosyal İlişki Toplumu Hedeflemez 2
Anlamak Gerek 43
Anlamak Gerek 70
Anlamak Gerek 55

Yazarın bilimsel ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Müruru Zaman 14
Sahiplik İmanı 1
Hatırlama 1
Mal mı, İnsan mı?
Mamon'du Belirme 1
Müruru Zaman 7
Denge ve Dengesizlik Süreçleri 24
Anlamak Gerek 26
Bağ Enerjisi 1
Sistem 15

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Aslına Yüz [Şiir]
Vah ki Vah [Şiir]
İsis Dersem Çık Ereşkigal Dersem... [Şiir]
Görmez Şey [Şiir]
Tekil Tikel Tükel [Şiir]
ve Leddâllîn, Amin [Şiir]
Mavi Yare [Şiir]
Mevsimsel [Şiir]
Yıkılışa Direniş Direnişe Yıkılış [Şiir]
Meşrep 3 [Şiir]


Bayram Kaya kimdir?

Dünyayı yaşantılaşan çabalar içinde duygunun önemi hiç yitmezse de, payı giderek azalmaktadır. Sosyo toplum bazlı, genel bir açılımla başlayan çalışmalarım da; bilim felsefesi içinde olunma gayreti güdüldü. Bu nedenle yazıların tarisel, sosyo toplumsal evrimli ve türlü doğa bilim verileri güdülü çalışma olmasına gayret edildi. Genel felsefem içinde bir bilgi; ne kadar çok bağıntısıyla söylüyorsanız, o bilgi o kadar bilinir bilgidir.


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Bayram Kaya, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.