En tatlı sevinçler, en hiddetli kederler sevgidedir. -Pearl Bailey |
|
||||||||||
|
Her çevrenin ya da her alanın şeyler üzerine, iniş-çıkış; düz-eğri; sıcak-soğuk; korku-huzur; açlığınıza meyve, ruhunuza göl, dağ, deniz çayır çimen, orman vs. türü manzara oluş gibi türlü türlüce; birden bire ve topluca; hepsi bir arada olmakla boca etkili bir yansıması vardır. İşte üzerimize olan bu yaptıran durduran; olumlu olan olumsuz olan boca etkili yansımaya biz çevrenin alan etkisi diyoruz. Alan etkisi sürekliliği; sosyal olanın alan etkisi, toplumsal olanın alan etkisi, ailenin alan etkisi, karşı cinsten olanın alan etkisi, sokağın alan etkisi, park ve bahçelerin, denizin alan etkisi, hastane ve okulun alan etkisi, alış veriş merkezinin; bir restoranın alan etkisi gibi daha parçalı alan etkilerine bölünmekle, genel olan durum boyutlar böylece kesikli sürekli edilirler. Böyle olunca alan etkisi; bir alan içindeki belirlenmiş bir devimli süreç noktanın ya da süreç boyutun üzerine; o alanın ruhsal, duygusal, fiziksel, kimyasal, elektriksel (stres ve kaygı gibi) mekanik sel vs. oluşla etkiyen bir eylemlik güçtür. Alan, içindeki şeylerle ve şeyler de alan içindekilerle girişir, etkileşir. Alan etkisinin büyüklüğü kaçınılmazdır. Bataklık, deniz, restoran türü her bir göreceli kısmilikler; kimi durumlarıyla çevreden izole olmakla kendi bağıntı ve ilişkinleriyle, kendi başına bir alan içi girişmeli alan etkisidirler. Çevreden izole olsalar da sürekli olabilmek için çevreyle genel bağıntılıdırlar. İşte kapalı, dışta üstel etkiyle açıktırlar. Çevrenin alan etkisi sizde ısınma gibi gevşeme; korku gibi gerilme vs. boy uzaması boy kısalması gibi fiziksel değişmeli etki ile duygu, düşünce türü mana etkimelerine dönüşen yansımalarıyla; sizin bağıntılarınıza, eylem selliğinize dönüşürler. Girişmeniz olurlar. Kimleri kendisine yarışmacı, dengi ve benzeri olmakla ortak aldığı belli olmayan Mamon; kendi alan etkili mekân olan arşını titretircesine öfkeyle bağırıyordu. "Çocuk edinmek ha... Kararlarında ortak edinmek ha... Siz mülkü paylaştırırken yanında mıydınız?" diye heyheyleniyordu. Totem ve ilah aitliği sıfatıyla mülk ortaklığını (ön ittifakı) reddediyordu. “Rakip", "muktedirlik", "güç yetenlik" "gücü paylaşamamak" gibi kendi sorunsal mücadele içinde oluşlarını, ele almakla; "mülk benim. Ben mülkümden dilediğime dilediğim kadarla verdim. Dilemediğim kulumu da maldan mülkten yoksun kıldım" demesiyle, böylesine yüksek sesle konuştuğu ve kime kimlerle didiştiği belli olmayan Mamon; yaptığı işin önünü ve sonunu hiç hesaplamamıştı. Yaptığı işin önünü, sonunu düşünmemek ve " insanoğlu yeryüzünde azgınlık bozgunculuk çıkardı" diye geri bundan şikâyet etmesi Mamon'un bizatihi ligi olan muktedirliğine sığmamıştı. İnsanları rahatsız edip, hoplatmadan insanların nasıl mülk sahibi olacaklarını; sahibi olduğu malı, mülkü, meşru etmeyi düşünmekten başka; söylediklerinin alan etkisini de düşünüp yansımalarını aklının ucunda bile getirmemişti Mamon. Geçim nesneleri ve geçim kaynağı olan emek gücü elinde alınan her bir insan, bu yoksunluğun kaygılarıyla; gözünü kırpmadan insanı öldürür olmakla birer robot olucu korumanlık ve fedailiğe dönüşmüştüler. Her şeyi yapabilir bir hazır durumun potansiyelliği, içine girmişlerdi. Ortaklaştıran kutsal grup, kutsal totem, kutsal ilah yerine; ayrıştıran kişi sel olmakla kutsal mal mülk sahipliği ortaya konmuştu. Mala, mülke ve mal, mülk sahipliğine tapılıyordu. Yoksul insanlar her şeyi yapabilir potansiyel içinde, para uğruna (mal, mülk ve karın tokluğu uğruna) birbirini öldürürler. Birilerine suikast yaparlar. Birbirinin kuyusunu kazar olmuştular. Şimdiki gibi esrar, eroin türü yasa dışı kötü işlerle mafyalaşmakla uğraşır oldular. Darp, gasp içinde bulundular. Yankesici ve üçkâğıtçılıklarıyla bul karayı, al parayı deyici oldular. Maldan mülkten yoksunlukla dilencilik yaptırılırlar (lümpenleşme). İrtkap, rüşvet alır oldular (lümpenleşme). Kayırmacılık yatılar. Su istimallere açık olurlar. Hırsızlığı meslek edinirler vs. (lümpenlik). En önemlisi ait eşlerin birbirine güvenleri yiter oluşla, ait eşler birbirine her duruma açık potansiyelli insan olurlar. Ortaklaştıran sürecin sükûneti oluşuna karşın köleci mal mülk edinmenin tedirginlikleri ortaya koymasıyla davranılan süreç o güne kadar tarihin görmemiş olduğu durumdu. Ya da mana gücünün o güne kadar inşasını ettiği sosyo-toplumsa süreç içinde görülmemiş, duyulmamış bir şeydi. Mamon'un tekil takdiri, dengeleri alt üst etmiş; Mamon açlığın, zulümün kendisi olmuştu. Bu olup bitenler ortak kararları olan bir ilah tavrı olmadığı gibi yüce bir mana gücü tavrı da olamazdı. İnsanları üreten ilişkiler üzerinde pare pare edip; insanların üreten emek güçlerine, insanın üretim güçlerine ve üretim nesnelerine sahip çıkmakla insanı, insana ve kendisine yabancılaştıran Mamon; "azıttılar, sapıttılar" diye yine suçu insanlara yükleyecekti. İnsanları kudurtan kendisi değilmiş gibi üste çıkıp bir de bütün bu olup bitenler karşısında kendisine; "ben hikmetinden sual olunmayanım" diyordu. Kimi kişileri manaca mal mülk sahibi yapmakla yüksek potansiyelliliğin; malsız, mülksüz olan düşük ve alçak potansiyellik üzerine olan her tür alan etkisini göremeyen Mamon, yüce olamazdı. Tedirginliklere sebep olan takdirinin isabetsizliğini göremediğine yanmayan Mamon kararlarından duyduğu huzursuzlukla üste çıkmağa çalışıp "hikmetinden sual olunmayan ben..." diyordu kendi kendisine. Yüksek potansiyelin verdiği bu hasara karşı olmayı Mamon; kâfir, imansız, zındık ilan edecekti. Ortaklaştıran alan etkisi olan ilahlar kendi aitlerini bu ortaklaşma içinde tutmakla " ortaklaşmaya aykırı birçok duruma hazır olabilecekleri türünden olumsuz alan etkilerine dek kapıları olumsuzlaşmaya karşı, sıkı sıkı örtmüş" bulunuyorlardı. Mamon; ortaklaştıran, üretim yapmakla zenginlik kaynağı olan ortaklaştıran alanı, özel ve kişisel tüzelliğe ait mal, mülk sahipliği yapmıştı. Ortaklaştıran alan etkili süreçleri parçalanan ön ittifak aitleri, birbirine karşı düşmanca olan bir hırsla, canavarca duyguların sahibi olmuşlardı. Özel mülkiyetçi olan bu köleci girişimle, köleci dönem öncesinin içindeki ortaklaşmacı olan sosyo toplumsa yapıların için artık "birçok olumsuz duruma hazır oluşun kapıları olmakla ardına kadar açılmıştı".
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Bayram Kaya, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |