Bugünde bir esinti yazayım dedim.
 
Ha dedi, ol demi dikkat ile meyl ettik
Duyduk ki sözü; ne ham idik, ne de yettik
 
Demi olda kırar rüzgar, yatışır hemle
Çünü benle hali nazar; sıgayı zarla/ sıfatı zarla
 
Cismi hay ile mel mel idi amel etti
Ne Ay'dan arı, ne yüzden varı çünü ben
 
Cismu can ile hay etti de pay etmedi
Anı meşkle görmez gibi beni çün demez
 
Mel dedi de karşımda bana gel demedi
Hay yu vandı, kendini hayvan eyledi
 
Görürüm dedi bana hep bezm-i yalandı
Tayyı mekândı, ol mekânı tayy etmedi
 
Hep zay idi, hem tutardım ervahı perde
Amma bende şuh meclisi koymaz hederde
Niceylesin demedim ki, ne zaman nerde?
 
25.05.2017

Devamı var
Bezmi yalan: Yalan meclisi (bezm:şura-meclis-toplantı)
Çün: çünki, madem ki; nasıl, nice, gibi
Ha: söze isteklendirme duygusu katmak. Uyarmak, dikkat çekmek
Hem: Bir de; şurası var ki; zaten; türünden anlamlarla vurguyu açıklamak,
Hay: diri, hayat, caşam, can tin, ruh
Mel mel: yardım ister gibi. Bir isteği varda söyleyemiyor zor durumda gibi; aptal aptal.
Nazar: Bakış, göz değmesi
Sıga: sorguya çekmek, kendine sorulmak, kapasite, kapsamak
Tayy: Zaman ve mekanla kayıtlı kalmamak, değişmek, aynı anda bir çok yerde bulunma. Gerçek kılma.
Van: den itibaren, den beri
Yu: Dilimizde ağız söyleyişi içinde yıka demek. Yıkadı, yıkamak; yu, yudu, yunmak gibi.
Zar: acı duymak, ağlamak, duygulanmak