..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Dünya hayal gücünün tuvalinden baþka birþey deðildir. -Henri David Thoreau
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Bilimsel > Felsefe > Bayram Kaya




10 Haziran 2017
El Kavgalarý 08  
Bayram Kaya
Ganimetten pay alanlar içinde, senteze giren El’ler de olmakla; ganimetten pay verme iþi bu küçük El’lere bir iltimastý da. Yine ganimetten pay yeni köleler karþýsýnda kendi kölelerinin gösterdiði yararlýlýk olmakla azam olan El’in kendi kölelerine de takdimeydi.


:HHB:
El’in El mantýklý dinamiði, hatalý süreçti. Emek paylaþýmý üzerinde dengelerle özel mal mülk sahipliðine gidecek yerde; mal mülk sahipliði üzerinde yoksullar yaratan gerilim üzerinde özel mülk sahipliðine gitmiþti. Ama bu hatalý yaný içindeki yeni dinamikle de köleci bir dinamoydu da!

El, eski olan ilahi süreci, kendi ileri süreçlerinin gidiþine göre azaltýp; egemenliði altýna alýp bitirecekti. El mantýðý sürece egemen olacaðýndan; geleceðin süreç dili, El’in dili olacaktý.

El mantýðýyla söylenen dilin kendisi hin olduðu halde El, ilahý þimdiki sürecin mantýðýna göre söyledi. Bu dil ile söylenen ilah; ilahýn anlaþýlmaz kýlýnmasýydý. Þimdiki El mantýklý ve El söylemli ileri süreç, El mantýðýný söylemenin dili olacaktý. Anlatýlanlar; El mantýðýna göre anlama olacaktý. Anlama, anlatma, ölçme deðerlendirme kalýbý; El mantýklý anlama ve anlatma kalýbýydý.

Bu nedenle El, kendi söylemli dili içinde anlaþýlamaz kýldýðý ilahi döneme de; sapýk, þeytan diyordu. El’in cennet, zulüm türü tanýmlarý da ilahi dönem hafýzasýna göre ortaya koyuyordu. El cennet diye ilahi dönemi vaat ediyordu. Zulmü bilmeyen ilahi döneme göre El, kendi süreci içinde zulmü tarif ediyordu.

EL kendi zulmünü, ilahi dönemle kavradý demeyi anlamamýz, zor olabilir. Þöyle söyleyeyim motorlu taþýtlar bulunana kadar eþeðe yük yüklemenin zulüm olduðunu kimse aklýna bile getirmiyordu. Hatta El bile; “yük hayvanlarýný yükünüzü taþýsýn diye emrinize verdim” diye durumu tümden meþru ediyordu.

Ýnsanlýðýn hayvan haklarýný nasýl ve ne þartlara göre var ettiðimizi bilmeyenler; köleci dönemdeki zulmü de ilahi döneme göre tanýmlandýðýný bilemezlerdi. Þunu demek istiyorum. El’in zulmü, dünya yaratýlýr olandan beri) baþtan beri böyle ihsas olsaydý; EL’in yaptýklarýný zulüm olarak görmek te, adeta olanaksýz olurdu.

Eþeði yük taþýsýn diye yaratan mantýða karþý; hafif olsun, aðýr olsun eþeðe yük yüklemeyi kim zulüm ve iþkence olarak görebilirdi ki? Böyle bir çýkýþ karþýsýnda adama sen El misin? Derlerdi. Böyle bir anlayýþ karþýsýnda sorgulama melekeleri (bilinci) uyur.

Köleye reva görülen kölelik; baþtan beri böyle yaratýldý diye söylenen mantýða göre; Eðer ilahi dönemi köleci dönem içine aktarmanýn bilinci olmasaydý; köleye yapýlan muameleyi kim iþkence ve zulüm olmakla görebilirdi ki? Neye göre skala edilirdi ki? Biz bu günü, dün olan saltanatla anlamýyor muyuz?

El dönemi içinde ilahi döneme bakýp, Ele göre olur kavramlarýn mantýk dili içinde ilahi döneme, sapýklýk denmesiyle ilahi dönemi kavramanýz olanaklý deðildir. Siz de, ilahi dönemin dili ve ilahi dönemin mantýðý ile El süreçlerine baktýðýnýzda, El süreçlerinin öyle ne menem (ne tür, ne çeþit) bir þey olmadýðýný da hemen görürsünüz. Zulüm tanýmýyla, nurlu ufuklar tanýmýyla, cennet vadiyle; grevle vs. tanýyoruz.

Aslýnda El’in tüm vaadi; kendisinin ilahi dönem içinde olup ta, köleci dönem içinde yok ettiði ilahi paylaþým olurlardý. El Ýlahi dönemli yaþamý yok etmekle; kendisinin yok ettiði ilahi dönem yaþamlý olan üreten iliþki eksenli; paylaþým çeþitli yaþanmýþlarý; cennet oluþla söylüyordu. Ýlahi dönemde zenginlik, fakirlik zulüm yoktu.

Ama El’in ilahi dönemle kendi yok ettiði þeyleri kendisinin zenginlik görüp; kendisi zenginliði vaat ediyordu. Ýlahi döneme göre kendisinin yoksun kýldýklarýný, yoksulluk sayýp; süreç içini yoksullukla tehdit ediyordu. Yoksulluk tehdidi yetmezse kendisini öç alýcýlarýn en öç alýcýsý oluþla tanýmlýyordu.

Þimdi de Ýlahi süreç sonrasýyla yitirilen emeðin ekseni çevrim oluþunu; tekrardan yitirtilen emeðin deðer oluþ hakkýný; demokrasi, insan hakký konusu içinde; alma mücadelesini veriyorduk. Kýsaca üreten emek iliþkileriyle yitirilenlerimizi arýyorduk. Bulduklarýmýz kadarýna da “Allah razý olsun “diyen, yalvar yakar olan sevincimize de diyecek yoktu.

El olan kiþi süreci, üreten iliþki gerçeðine göre deðil de; bu tarz El mülkünü El’in dilediðine, dilediði kadar verme anlayýþýný imaný kýlmayý isteme anlayýþý vardý. Bu kabil yasal (lugal-legal) oluþun söylemleriyle; bu tarzý; imanca Ýbrahim’i olan, hanif olan anlamlara karine ediyorlardý. Hanif oluþu kendisine Lugal denmesiyle; Awram olan Hamuraba-Sargon, Nemrut, Baal, Bel, Dumuzi vs. demesinin vurgusuyla konuþuyordu. Bu sanlar El olan kiþinin sözlerini yasa yaptý. Bu yasa sözler san olan mühürlü adla, yürür lüke girip, legal ize (realize) oluyordu.

Bunlar monark sentezinden sonrasýnýn ikinci kuþak sentez ürünü El'lerdi. El takdiriyle köle üzerinde mal birikimi yapýyorlardý. Sürecin salt ma-mülk birikimi olmasý için, mal birikiminin kaynaðý olan emek gücü üzerine yükleniyordu.

Yani ön ittifaklar kundura karþýlýðýnda kendi emek gücüne yüklenirlerken; kendilerinin kullandýðý kundura emek gücü, giyilen kundura baðýntýsýyla; kiþinin emeði sýnýrlý sonlu oluyordu. Baþka bir emek gücü çalýþtýrýlmasýna gerek olmuyordu. Ya da balýðý kundurayla tüketen kiþi bu kez de buðday için balýk tutuyordu.

Oysa yeryüzünün sýnýrlý sonlu olmasý gibi mal birikimini ortaya koyan emek gücü de sýnýrsýz olmamakla; köle emeðine yüklenmek te 24 saatle sýnýrlýydý. Sömürü bu zorunlu baðýntý içinde ancak bir sömürü iliþkisine dönüþmekle emek deðil de; emek gücü üzerinde sömürüyle yetinmek zorunda kalýyordu.

Bu tür özel mülkçü, mal birikim hýrsý; ön ittifaklar içinde yoktu. Bu süreç köleci sistem içindeki emek gücünün sömürülen verimliliðiyle doymaz oluyordu. Emek kiþinin kendi tükettiði ile sýnýrlýydý. Oysa emek gücü kiþinin tükettiðinden çok daha fazlasýný çalýþýp üretmekle sýnýrlýydý. Ýlk aþamadaki bay erki türü içindeki köleci sistemin mal birikimli doymazlýk eðilimleri, kendi kullarý dýþýnda iki alan üzerine hücum edecekti.

Hücuma uðrayanlarýn birisi El süreçlerine geçmemekle direnen ilahi yapýlardý. Ýkincisi de kendisi gibi El süreci içine geçmiþ olanlardý. Bir bay erki içinde depo edilen mal mülk ve yiyecekler; saldýrýlar esnasýnda daha azýný depo eden gruplarýn kuþatýlmalarý karþýsýnda, düþmana karþý uzun dayanma direnci demekti.

Bir köleci birikim içinde olan El iþtahýnýn (eðiliminin) diðer çevreler üzerine yöneldi. Bu yönelim zenginliðe baðlý güç biriktirme oluþla çevreye doðru ganimetti saldýrýlarla güç elde etmenin taçlanmasý oldu. Çünkü El olan Lugal, ganimeti de meþru etmiþti (ganimeti lugal, legal; lu gal e göre yapmýþtý). Geliþen yapý; artan nüfus; ortaya konan çalkantýlar; yeni bir güçle belirmenin sinyallerini veriyordu.

Lugal oluþ, mal mülk sahipliðiyle legal oluþtu. Ama mülkler de el deðiþmeye baþlamýþtý. Ya da el deðiþtiren mülk sahipliði yeni lugal olmuþluk ihsasýný ortaya koydu. Yeni bir büyük El, azam olan El olma iddiasý ortaya çýkmýþtý. Eski takým erki (oligarþi) düzeyinde olan El, diðer konsensüs içinde El’lerin ortak hükümranlýk hakkýný tanýyordu. Süreç ayný yapý oluþuyla; ayný yönetim tarzý oluþuyla ikizleþiyordu. Oysa azam El olmakla, azam El diðer El olanlarý ve onlarýn irade ve ortaklýk takdirlerini de tanýmýyordu.

Ýkinci kuþak El'ler; birinci kuþak bay erki (monark) olan El'lere karþý olmanýn yeni versiyonuydu. Ýkinci kuþak El’ler konsensüs içindeki oligarþi, El’lerdi. Yeni El; Sargon, Firavun Enmarker vs. olucu; azam olucu El iddiasýydý. Ýþte bu ikinci tür El olma (ilah olma) iddiasý içinde olanlara, konsensüs içinde olsalar bile birinci El olanlar; diðer El’lerin kendileri gibi olmalarýna kýzdý. Yeni durumu bidat ve Tagutluk olmakla gördüler.

Yani birinci kuþak El, ikinci kuþak El'lere siz, “ben olan El” deðilsiniz diyordu. Ancak benim gibi El olma iddiasýnda olan, sahteci ve sahtekârlarsýnýz diyordu. Bu tepki, bir çeþit yeni duruma uyumsuzluktu. Kýsaca merkezden yeryüzüne doðru türlü salýnýmlar içinde yayýlan birinci kuþak El mana anlayýþý; azam olan üçüncü kuþak El mana anlayýþýydý. Bay erki mesabesinde olan El, lugal konsensüsü içinde olmakla da yetinmeyen El; azam olmak isteyen El’di. Azam El Lugal Eller oligarþisine hem direnç hem de bir firen iliþkisi olmakla, yine bir sömürü ve sömürüde pay kapma yarýþýydý. Azam El; Lugal El’in, mutlak cihan kralý olmasýydý. Bu mutlaklýk oligarþi üzerineydi.

Tagut anlayýþý da iki uçluydu. Bir ucu tagut olur benzerlikleri konsensüse zorlamakla süreci ileri süreç yapýyordu. Diðer yandan bay erki oluþla monark yapý halinde kalmak isteyen El’in ileri sürece direnç koyup tagut yaftasýyla deðiþen; oligarþiye dönüþen sürece tepki koymasýydý.

Ýleri süreçli mana anlayýþýný frenleyen tagut anlayýþlý direncin anlamý, tersine bir anlam deðiþmesiyle yeniden tagut diye kullanýldý. Bu kez azam olan El’ kendisinden küçük olan bay erki düzeyindeki El’lere lugal sýfatýnda olan oligarþi içindeki El’leri “azam El olmak istiyorlar iddiasýyla” saldýrýlýp yok ettiler. Buna da kibirce, “azam El gibi olmak istediler” deniþle bunlara da tagut dendi. Bunlarýn yok olmasýna da ‘Tagut olma kibriyle, kibirlerinde boðuldular’ denildi.

Birinci kuþak El, kiþi egemenli bencilliðe vaatlerde bulunmakla illüze ettiði süreç içindeki; kendi malý mülkü üzerinde çalýþacak olan kiþilere; “kullarým” diyordu. El bu aþamada yaratmadan söz etmediði gibi dýþta yaratýklarýna da, kulum demiyordu. Kendi vaatleriyle peþine taktýðý “mudilere” kullarým diyordu.

El bu aþamada sadece, kendi özel mal mülk sahipliðinin inþasý içindeki kiþilere, kullarým diyordu. Bu yapý içinde mal-mülk sahipliðine yeni katýlan kiþilere kullarým demeyi kendisine izinli görüyordu. Kullar da mal-mülk sahibi olamamakla zaten bir eziklik, bir vaat bekler olmanýn alçak basýncý içindeydi. "Kul" olmayý; "kulluk beklentisi içinde; himmet, ihsan, lütuf bekler olmayý", kendisine cevaz görüyordu.

Birinci kuþak mal mülk ve köle (kul) sahibi olmanýn legal olur þekli içindeki El, ikinci tarz Lugal oluþ haliyle Hamurabaydý. Ya da Awram olan sürecin içinde çekirdek bir yapý olmuþtu. Günümüze kadar korunan yapý legal ya da lugal oluþla (yasalarýyla ve bu tarza göre gönüllere uygun kabul ediþle) meþru olmuþtu.

Bu nedenle baþka Lugal El topraklarý; azam El olmak isteyen Awram’a vaat edilen topraklar olmakla verildi. Musa bu sürecin takipçisiydi. Samiri de küçük bir El olmakla, azamý El olmak isteyene direnen monark yapýsý içinde kalmak isteyen sapýktý!

Mal, mülk ve köle sahiplik iradesi içinde olan El’ler, bu iradi uzlaþmayla birleþip Lugal (legal) olmuþlardý. Bu uzlaþý iki önemli süreçler birleþimiydi. Birisi El dediðimiz her biri farklý biçile olan çekirdek hareketleri uzlaþmasýydý. Diðeri ise birleþen çekirdekle kendi kullarýnýn bu yeni çekirdeðe göre senkron edilmesiydi.

Kullarla, çekirdek süreçleri arasýna uyum süreci söylevcileri de denen propagandistler girdiler. Böylece uzlaþma; öðretisi gereði araya tampon boþluk devinme süreçlerini de aldý. Böylece tampon süreçler, El ile kullarý arasýnda olmanýn zaman mekân hareketi oluþuyla giriþecektiler. Bunlar lümpenlerdi.

Çevreye yayýlan Lugaller lugali; azam El olmaða istekli yeni egemen irade; ganimet elde eden mal-mülk sahipliði içinde büyüdü. Büyüyen yapý büyümesi kadar yeni yeni sorunlar da ithal ediyordu. Fakat sürece sorunlar deðil büyüme yol veriyordu.

Yeni elde edilen ganimet içindeki mal mülk ve köleler, önce çekirdek Eller arasýnda El hakký diye; sonra da bu savaþlarda yararlýlýk gösteren birinci kuþak köleler arasýnda derece derece pay ediliyordu. Yani kimi köleden kiþiler bir çeþit sýnýf atlanýyordu. Kimi El ve sahipliði de köle oluyordu. Takým erkini oluþan ilk El vaadi, çekirdek içindeki köle yapýya ganimetti talanlar üzerinde gerçek bir vaat oluyordu. El vaadi ganimet ve talanlardý.

Ganimetten pay alanlar içinde, senteze giren El’ler de olmakla; ganimetten pay verme iþi; azam El yanýnda olan bu küçük El’lere bir iltimastý da. Yine ganimetten bir pay; yeni köleler karþýsýnda kendi eski kölelerinin gösterdiði yararlýlýk payý olmakla; azam olan El’in kendi kölelerine de takdime olurla lütfetmesiydi.

Ganimetten mal alan kimi köleler; hem El kadar mülk sahibi olan kiþiler deðildiler. Hem de soylu kiþi deðildiler. Avamý deyiþle sonradan görmeydiler. Soylu oluþ eski ilk tip El soyunda doðup gelmeydi. Ama bu sonradan görmelerde El ile köle arasýnda zaman mekân devinmesi olmakla yeni bir tampon görevle iþlevli, yapýlardý. Þimdiki orta sýnýf gibi bir durumdu.

Bu oluþmaný yapýlarla zincirin halkalarý uzuyordu. El kölelerden uzaklaþýyordu. El, kendi kullarýna; bu zincir halkasý olan, bu aracýlarla vasýtasýyla, kendi baðýntýsýný kuruyordu. El illüzyonlu vaatler, senteze katýlan Ellerle, ilk kuþak kölelere ganimet, talan, çapul üzerinde gerçekleþen vaat oluyordu. “El seni yoksul bulup barýndýrmadý mý?” deyip; El seni yoksul bulup; yer, yurt, mülk iyesi yapmadý mý? Diyordu.

Süreç; azam olan efendilerle, köleleri arasýna; “kendilerine nasipten az pay verilenleri” tampon almakla yetinemiyordu. Araya yine öðütçü, din adamlýðý sýnýfý denen lümpen tampon lük girmekle yapýnýn; sýnýf ve katmanlarý büyüyordu.

Lümpen din adamlarý sýnýfý kendi þartlarý içinde kendi zamanlarýna göre sömürüden yana söylemdiler. Bunlar üretir bir emek harcamadan, efendilerinden pay alan lümpendiler. Bir El'in baþka El üzerine hâkimiyeti demek, Hâkim olan El'in hâkim olunan El üzerinde de iradesi olan bir baþ El olmasý demekti.

Yani lugal El, sentezci tevhidi oluþmanýn üçüncü aþamasýnda baþka El topraklarý üzerinde egemenlikle olan o El'in de El idiler. Bir El altýnda El olanlar da El’in yardýmcýlarýydýlar. Böylece yardýmcýlar baþ El; ya da azam olan El’e; aracý olan El'diler. Böylece azam olan El; aracý El’ler ile aracý El’lerin kendi kullarýna daha rahat söz geçiriyordu. Yani kullar; eskiden iltica ettikleri El'in aracýlýk ve biatiyle; yeni baþ El'e de sýðýnýyorlardý. Yardýmcý El den Azam olana El’e baðlýlýk alýnmakla; onlarýn baðlýlýk yeminini de alýyordu.



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn felsefe kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
El Bel Baal 2
Tarihsel 2
Ýrade 1
Tarihsel 1
Anlamak Gerek 71
Kurtuluþun Felsefesi (Açký 2)
Sosyal Ýliþki Toplumu Hedeflemez 2
Anlamak Gerek 43
Anlamak Gerek 70
Anlamak Gerek 55

Yazarýn bilimsel ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Müruru Zaman 14
Sahiplik Ýmaný 1
Hatýrlama 1
Mal mý, Ýnsan mý?
Mamon'du Belirme 1
Müruru Zaman 7
Denge ve Dengesizlik Süreçleri 24
Anlamak Gerek 26
Bað Enerjisi 1
Sistem 15

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Aslýna Yüz [Þiir]
Vah ki Vah [Þiir]
Ýsis Dersem Çýk Ereþkigal Dersem... [Þiir]
Görmez Þey [Þiir]
Tekil Tikel Tükel [Þiir]
ve Leddâllîn, Amin [Þiir]
Mavi Yare [Þiir]
Mevsimsel [Þiir]
Yýkýlýþa Direniþ Direniþe Yýkýlýþ [Þiir]
Meþrep 3 [Þiir]


Bayram Kaya kimdir?

Dünyayý yaþantýlaþan çabalar içinde duygunun önemi hiç yitmezse de, payý giderek azalmaktadýr. Sosyo toplum bazlý, genel bir açýlýmla baþlayan çalýþmalarým da; bilim felsefesi içinde olunma gayreti güdüldü. Bu nedenle yazýlarýn tarisel, sosyo toplumsal evrimli ve türlü doða bilim verileri güdülü çalýþma olmasýna gayret edildi. Genel felsefem içinde bir bilgi; ne kadar çok baðýntýsýyla söylüyorsanýz, o bilgi o kadar bilinir bilgidir.


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Bayram Kaya, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.