Bir klasik herkesin okumuþ olmayý istediði ancak kimsenin okumayý istemediði eserdir. -Mark Twain |
|
||||||||||
|
Olup biteni El’den bilmekle, siz düþünüp; siz karar verip; siz ön görülerde bulunamýyordunuz. Süreç sorunlarýna ya El konuþacaktý. Ya da El sözcüleri olan apilular (peygamber ahlakçý düþünce insanlarý) konuþacaktýlar. Yapý oligarþi yapý olmakla görünüm politeisti (pagan) yapýydý. Hangi El’in, Hangi El sözcüsünün ne konuþtuðu pek anlaþýlmýyordu. Bu nedenle kiþiler politeisti yapý içinde hangi El’e tabi olunacaðýný da bilememekle yeni inancýný tam bilememekle, imaný bir seçmezlik ilkesi içindeydi. Herkese göre farklý iþleyen süreç, birçok El’e göre olukla bilinemeyenleri ile doludur. Herkese göre olmamakla; kiþilere göre sevda olmanýn da birçok bilinmezlerini içeriyordu. Her biri birçok kiþiye göre birçok olmakla süreç; bu nedenle daha çok karmaþýktý. Süreç karmaþýk olmakla anlaþýlmasý da bir o kadar zordu. Bu zorluðu yaþamanýn düþünce sonucu da yorgun düþme olacaktý. El vaatli düþüncelerin bu kabil çeliþkileri içereceði önceden bilinseydi durum farklý olabilirdi. Önce El takdiri vardý. Sonrada herkese göre deðil de kiþilerin kendisine göre nefsi tahayyülleri iþi; iyice içinden çýkýlmaz kýlýyordu. Kiþiler mal-mülk sahibi olanlar karþýsýnda nefsani ilikle mal mülk yoksunu oluyordu. Kiþiler hem de bu yoksunluðu anlayamamakla bunalýma giriyordular. El, psikolojik bunalýmlarýn da kaynaðý olacaktý. Kiþiler bu iki kaosun kýskacý içindeydi. Ve bu kaos stratejisinden kaçýnma ruhsallýðý içinde de yine El'e teslim oluyordular. Mal mülk sahibi olmanýn sürece dek düþüncesi, davranýþý, anlayýþý ve yorumlayýþý baþka olacaktý. Mal mülk sahibi olmayanlarýn dünyaya bakýþý, dünyayý yorumlama anlayýþla, anlatýþlarý bambaþka olacaktý. Ýþte bu bilinmezlikle iki uyuþmazlýk vardý. Bu iki bilinmezlikle, oluþan uyuþmazlýk; bu iki bilinmezin kýrýp büktüðü düzlemler yansýmasýndan kaynaklanýyordu. Her bir El durumu, aslýnda her bir El’in fitnesiydi. Üreten iliþki olan emek; mal-mülk sahipliði tamahýnýn fitnesine dönüþmekle emek bilinci olur deðerler olmaktan çýkacaktý. Ve her bir El, kaynaklý fitne; hem kendi içinde hem kendi dýþýnda bir el kavgasýydý. El vaatli düþünceyle insanlýk, ilk kez salt kendi öznesinin, kendi üzerlerine olan kurgu ve oyunlarýný; toplumsal sürecin içine enjekte etmiþti. Bu enjeksiyon (akýtma) zerki olan düþünme; emek ve üreten iliþki salýnýmý ile olan mantýk deðildi. Mal mülk sahibi olma üzerinde, insanlara hükmeden ve insanlarý koþulsuz çalýþtýran, bir sanal hak kazanýmýydý. Bu nedenle bu mantýk emek ölçeðinde, enfeksiyondu. Enjekte edilen, El manalý anlayýþtý. Enjekte edilen El sürecine göre sürecin mal mülk sahibine göre ve mal mülk yoksunlarýna göre ne getirip ne götüreceðinin bilemez oluþuydu. Bu "bilinmezci" oluþ, El sürecinin kendi üzerine kendi etkimesiydi. Ön ittifaklar süreci denklem haline getirmiþtiler. Ýlahi mantýkla belki de süreci bir dereceli denkleme indirip; süreci yürütüyorlardý. Süreçteki bir denklem deðeri deðiþmesi süreç parametrelerini katlamalý deðiþmelerle genleþtiriyordu. Oysa köleci sistemde parametre deðiþmeleri iki kez kýrýlmaya uðrar. Biri deðiþen parametre ile sistem içinin üreten iliþki ve baðýntýlarýnýn deðiþmesiydi. Ýkinci kýrýlma içinde herkese göre olmayan paylaþým aþamasý içinde El’e göre olur hakkýn, hukukun, düzenlenmesi ve kula göre olur hakla hukukun deðiþip düzeltmesi olmakla daha da çatallaþýp çeliþkiler bilinmezliðine dönüþürdü. Bu nedenle süreç çok kiþi için birkaç kes kýrýlma geçirmekle, bir dereceli denklem düzeyine indirilip anlaþýlýr olamýyordu. Örneði anlamaya uygunsa þu örneði vereceðim. Bu yeni düþünce içinde, El vaatli temel düþüncenin içinde; herkes hem kendi tasarrufuyla bir eþeðin sahibi olacaðýný; hem bu tasarrufla eþeðe bineceðini düþünüyordu. Eþekte düþmeyi, düþünse dahi (eþekten yoksun kalacaðýný düþünse dahi) eþeðe binecek olmanýn hevesi vardý. Yani herkes kendisinin eþek sahibi olacaðýný düþünmesiyle; sahipliðin merkezine kendisini koyuyordu. Bu nedenle baþkalarýnýn eþekte düþecek olmasýný anmakla; kendisinin nasipçe, rýzk sahibi olacaðýna hesaptý. Eþekten yoksunluðu, kendi üzerine kondurmuyor; eþek yoksunu olmayý anmýyordu bile. Herkesin herkesi gözetip özgecil olduðu bir süreç içinde; bu denli bencil oluþla El kavgalý döneme nasýl geçilebilirdi? Bunu þimdilik iki nedenle belirtmek yeterli olur. Birincisi; kiþisini hiç býrakmadan kendi kiþisinin vicdaný gibi kiþiyi bir gölge gibi takip eden kiþinin bek raundu olan; kiþinin kendi bencilliðiydi. Ýkincisi, kiþinin bu bencilliðini ortaya çýkaran ön ittifaklý sürecin ortaya koyduðu zenginlikler bencilliðin bu hayalleri, kiþilerin eylemsel süreçleri kontrolsüz þekilde ortaya koymalarýna neden olmasýydý. Ve bu düþünceye gaz veren El düþünceli üst yapýnýn tartýþa tartýþa husule edilmesiydi. Yani El vaatli her bir öznel süreçlerin, ne getirip; ne götürecekleriyle bilinmez olanlarý vardý. Bu tarz ne getirip ne götürecek olanlar da, El'in kendi sýfatý üzerine; kendisine etkime olmakla eklendi. Bu kendi üzerine kendi etkimeli sýfat El’in "her þeyi bilen El" oluþuyla, El’in üzerine bina edildi. Her þeyi bilen El; bilinmez olanlarý da; “yaþa da gör. Sonra da duruma göre taksit-taksit söyle”, kabilinden konuþacaktý! Bu nedenle olup bitenlere yabancý olan El ve El inanýcýlarýnýn, olup biteni El üzerinde, El kavgalarýyla açýklayýp; sonra da açýklamayý El üzerinde anlatmasý kadar olaðan bir þey olamazdý. Hayalini özneden kurgulayanlarýn açýklamasý da özneden (El üzerinden) olacaktý. El kavgalarý önce El’in mutlak bay erki (monark) olmasýyla, dýþtaki ilahlara karþý rekabeti olan kendi tekil irade sahipliðinin kavgasýydý. Ýkinci aþamada sentezci El’in, sentez içinde El’ler ile olan sen-ben kavgasýnda doðan gizli açýk çekiþmelerdi. El senteziyle takým erki dediðimiz oligarþi doðmuþtu. Üçüncü aþamada El’in yeryüzü (âlem) El’i olma istemesiyle cihan imparatoru olmasýnýn kavgasýydý. Her dönem El’in; kendi içinde; kendi ayak takýmýyla kavgasý; ayak takýmýnýn El olma iddiasý olan kavgayý da içerir. El tapýmý da sürecin El’e göre yüksek basýnçlý güç olur yanýyla; El hizmetlerine göre olur yanýnýn vaade dönük olmakla, alçak basýnç olur durumlarýn; farklý ve birbirine zýt potansiyelle yansýmasýydýlar. Bu zýtlýk içinde düþüncenin özünü oluþan El’in mal, mülk ve irade sahipliðinin olmasý; hizmet edenlerin yoksulluðu karþýsýnda; yoksulluða ilaç gibi gelen bir kazaným gibi görülmekle El düþüncesi yoksulluða saðlam, doðru bir düþünce gibi de yansýyordu. El açýsýndan bakýldýðýnda da, köleler de mal sahipliði olanlara (güce) hizmet etsinler diye vardý. Týpký eþeðin, eþeðe binmek için var denmesi gibi bir çarpýtmaydý bu çarpýtma da. Binme açýsýndan bakýnca, eþekte binilir bir potansiyel durum gibi yansýtýlabiliyordu.
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Bayram Kaya, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |