Kendisine çapulu ya da ganimeti hak görüp; ganimet olan durumdan, kendisine bir pay isteyen El; iþ yoksulun çapul ya da hýrsýzlýðýna geldi mi; adaletli kesilip, "El'in had hakký (ceza verme hakký)" var diyordu!

Günümüze kadar 35 bin El iradesi ve El öðretisinin ihdas edildiði söylenmektedir. Ýþte El'in El ile kavgasý; her El'in kendi bölgesinden dýþarýya doðru olmakla; uzun zaman içinde bu otuz beþ bin El arasýnda olacaktý.

Bunlarýn her biri bir bay erki inþalý döneme denk gelmenin El irade gücü olmasý çok kuvvetle olasýdýr. Bunlarýn her biri her bir yerde; bir ittifak içinde; ya da ittifakýn yaný baþýnda ittifaktan kopanlardý. Ýlahi sisteme karþý, özel mülkiyetçi köleci sistemi inþa ededen tekil iradelerdi.

Bu özel mülkçü köleci tekil iradeler, kendi sistemleri içinde kendi bozduklarý kantarýn bozuk ayarý içindeki insanlarý iyilðe, güzelliðe, doðruluða çaðrýyorlardý.

Buradaki El kavgasý El ile köleleri (kullarý) arasýndaydý. El'in çaðrý yaptýklarý kendi köleci sistemi içindeki kendi kullarýydý. Çaðrýsý yapýlan iyilik, güzellik, doðruluk ta bay erkine nasip olarak verilen malýn-mülkün selametiydi.

Bu çaðrýyla (kavgayla) El malý ve El mülkü nasýl selamette olacaktý? El malýna ve El mülküne köle olarak kullar imrenmeyecek; haset etmeyeceklerdi. Bu mal mülk yüzüden kimi haset kullar; diðer kullarýn arasýna fitne ve fesat sokmayacaktý. Efendinin malýna mülküne karþý kullar kalbini ve niyetini bozmayacaktý. Þimdilik çaðrý kavga buydu.

Kalbi bozma ne þekillerde olabilirdi? Kullarýn El gibi mal mülk sahibi olmak istemesi olan tagutluk kalbi ve niyeti bozan durumlardý. Münafýklýktý vs. Doðruluk, iyilik, güzellik þimdilik bu kadarcýktý. Daha ne olsundu.

Pekiyi de bu çaðrýlar yerini buluyor muydu? Kuþkusuz ki hayýr. Bu çaðrýlarla hiç bir þey yapmadýklarý anlamýna deðildir. Aksine bu tür kavram sal illüzyonlarla çok þey de yaptýklarý muhakkatý. Ama uyulan bu hidayet yoluna gitmekle; insanlýk kurtuluþ bulmadýðý gibi her daim huzur arýyorlardý. "Huzur falan yerde" diye sloganla bu iþler olmuyordu.

Pekiyi de neden huzur olmuyordu, niye mutluluklar saðlanamýyordu? Bunda þaþacak hiç bir þey yoktu. Aslýnda 35 000 ayrý irade gücünün her biri bir huzur vaat etmekle beraber; huzur bozmanýn da kendisiydiler. Bundan huzur olmadý.

Takdirimdir, verdiðim rýzktýr, falan kuluma nasiptir diye birini mal mülk sahibi efendi yapýp; 300 kiþiyi ona kul etmesiyle El huzuru bozmuþtu. Önce tek tek olan 35 bin El, birleþen takým erki olucu yapýlar içinde de bozulan huzuru aynen koruyordular.

Bu bozukluða kullarýn boyun eðerek yapacaklarýný da kullara öðretip; bu öðretinin adýný da "huzur bulma" oluþla söylüyordu. Bozulan huzur karþýsýnda da, bunlar kafasýna göre kendilerine bir þeyler söylüyordu.

Ýþte bu durum; birakýn derde derman olmayý; köleci sentezin içinde otuz beþ bin irade kültür olan bu bozukluða çare olamýyorlardý. Çünkü bu sentez içine, otuz beþbin bozukluðun sokulmasý demektir. Çözümü de kendisine göre olan El öðretili huzurun, kölelere yansýmasý pek pek olasý olmuyordu.

Tarým devrimi totem meslekkli totem gruplar ittifaklý ekicilikler sentezli katlamalardý. Bay erki sentezleriyle ortaya konan Lugal El Lugal dönemi; ya da takým erki dediðimiz oligarþi yapýlý dönem; daha çok El erkli, ekici dönem olmakla paganlýk oluþla söylenen dönemi de ortaya koyuyoedu.

Otuz beþ bin kadar olduðu söylenen her bir köleci bay erki pagan kültür, pagani sentez içinde ana akým dinlerin mezhepleri oldu. Yorum farký görüþleri (sözüm ona töleransý) olmakla; paganlýk günümüze kadar korunacaktý.

Otuz beþ bin irade gücünü oluþan El sayýsý içinde ilahlar var mýdýr? bilmiyorum. Bu sayýlar literatüre kaydedilirken bu sayýyý kaydediciler ilah ve El kavramý bilincine sahip bir duyarlýlýkla bu iþleri yapmýþlar mý derseniz; durum tümden belirsiz olmakla; böyle bir kaydýn esamesi dahi yoktur.

Ön ittifaklý süreç içinde El’in vaatleri ile çýkýlmýþtý. El, ön ittifaklar içinde çýkmanýn düþün sel olucu üst yapýsýydý. Biriken zenginlik kaynaklarý ve özellikle tarým devrimi de sürecin alt yapýsýydý.

El vaadi içinde yeni oluþu henüz anlamak olasý deðildi. Vaat edenler bile kendi hayalleri dýþýnda olup biteceklerden bihaberdi. Ýnsanlar köle oluyordu.

Ama insanlar köleliði henüz kavrayamýyorlar. Köleci süreç içinde olup bitenleri, El kavgalarý sanýp; olup biteni de El kavgalarýndan biliyorlardý. Köleleþmelerini; sistemden kaynaklý nedenle ayaklarýnýn taþa deðmesini; yoksul kalmalarýný vs. hep El kavgalarýndan biliyorlardý.

Bu El kavgalarýnýn kimi, El’in El’e üstünlüðü olan kavgalardý. Sentezci yapý içinde hangi El’den yana olacaklarýný bilememenin; hangi El’i destekleyeceklerini bilememenin sonucu sonrasýnda olup biten durumlar sanýyorlardý. Böylece çoðu Tüm süreci, El kavgalarýyla açýklýyorlardý.

Her þeyi El kavgalarý içinde açýklamalarý günümüzün mitolojisini ve hayali dahi zorlayan tanýmlamalarý ortaya koyuyordu. Her þeyi El ile ve El kavgasýyla açýklamak yanlýþ deðildi. Çünkü kiþiler El vaatleriyle iyice yoðrulmuþtu. Bu yoðrulmayla bilinmezliði Ele havale edip, bilinmez olandan Ele sýðýnmýþlardý.

Ön ittifakla süreç somuttu. Bilinirdi, olup bitenler içinde yapýlacaklar öngörülürdü. Grup öznesi vardý. Grup devimi vardý ve grup öznelliði oluþla ön ittifaklar giriþiyordu. Bu giriþmeyle yine gruplar devimi, gruplar benliði, gruplar öznelliði olmakla ittifak birliði; ittifak devimi oluþla aynen vardý. Ve bu var olanlar, ittifak öznesi; ittifak eylemi ve ittifak öznelliði oluþla, durum tespiti olup düzenleniyordu

Her þey açýk seçikti. Olup biten herkese göre olup bitendi. Bu nedenle herkese göre olup biten hiç bir bilinmezlik içermiyordu. Herkese göre olurun bilip gördüðünü herkes; ortak grup iradesi oluþla ortaya koyuyordu. Oysa El vaadi malý mülkü olana göre baþka iþleyecekti. Malý mülkü olmayana göre farklý iþleyecekti.