Bir sanatçý baþarýsýz olamaz; sanatçý olabilmek bir baþarýdýr. -Charles Horton Cooley |
|
||||||||||
|
Bu þimdiki toplumun ve devletin devamlýlýðýdýr. Kiþi unutsa devlet ya da toplum unutmaz. Toplum, toplumsal hafýzayla çalýþýr. Bu toplumsal hafýza kiþisel deðil, kolektif hafýzadýr. Kiþiye baðlý deðildir. Kiþi ölse bile kiþinin kendisinden ve bilincinden baðýmsýz oluþla kiþinin dýþýndaki özne nesle koþullardan ötürü toplum hiç bir þey olmazla yoluna devam eder. Totem mesleði olan gayret, çaba, gruplar arasýnda takas oluyordu. Ki bu taraftaki grubun gayret ve çabasý karþý totem grup eliyle kundura, kumaþ oluyordu. Bir grubun "totem meslekli emek gücü" karþý grubun farklý kullaným deðeri olan totem mesleðine karþýlýktý". Kimi kiþiler; bu çaba ve gayret olan çalýþmanýn iyice farkýna varmýþlardý. Totem mesleði olan bu kolektif iþi iyice düþünme etmiþlerdi. Üzerinde kafa yorup, fikir jimnastiðini yapmýþlardý. Çalýþma ve çalýþmalarý kutsaldý. Bu tarz anlamayla kutsal oluþ her þeyi açýklýyordu aslýnda. Kiþinin kendisi, grubu gibi üretemezdi. Kiþinin kendisi grubunun yerini tutamazdý. Kiþinin kendisi, ne kadar çalýþýrsa çalýþsýn birim zamanda grubunun çalýþtýðý kadar bir iþi ortaya koyamazdý. Bunun farkýna da varan kiþiler düþünce dalýnçlarý içindeydi. Kiþinin kendisi grubun yerini alamýyordu ama bunun bir yolu olmalýydý. Örneðin kiþinin kendi gücünün yetmediði hayvanlarý bile tuzakla, hileyle alt etmiyor muydu? Ýþte kiþi bunun gibi bir düþünme egzersizleri içinde olukla, grup sahipliðini eline geçirirdi. Grup sahipliðini ve grup emek gücünü ortaya koyamayan bir kiþi; farkýna vardýðý büyülü grubun emek gücüne böylece ve bu yolla hükmedebilirdi. Kimi kiþiler bu tasýmlarýyla, yapacaðý tuzak hamlelerini düþündüler. Kiþi sahipliðine gidecek yolun ilk þartý ortaklýk olan kolektif mana gücü kutsallýðýný sarsýp, tartýþýlýr yapmaktý. Sorgulama ile ilahi iman (sözleþme-taahhüt) sorgulanýr olmuþtu. Bunun en kestirme yolu ilahýn demediði sözleri demiþ gibi söyleyen söylemlerdi. Ya da ilahýn söylediði sözlere demediklerinden diyormuþ gibi anlamlar çýkartarak o sözleri saçma olur hale getirmekti. El bu taktiði uygulamayý iyi bildiðinden, bu bakýmdan da manaca kendisini sorgulanamaz kýlacaktý. Kolektif mana gücünün simgesi ilahtý. Kolektifin gücünü ele geçirmenin týynetinde olanlar ilahýn önce karþýsýna, sonra da ilahýn yerine El mana anlayýþýný koydular. Bu týyneti gözeten El, süreç içinde gide gide grup üretim hareketinin kendisi oldu. Böylece üretim hareketinin kendisi (dilemesi) olmakla üretim gücünün de kendisi oldu. Artýk El kolektifin sahibiydi. Yani El bunu böyle dilemese bu üretim hareketi olamazdý. Ýnsan üretim hareketi içinde bir bahane neden olmaktan öte üretim hareketinde insanýn hiç bir parmaðý yoktu. Bu kýsmen doðruydu. Toprakla tohum buluþunca filiz olmasý ve ürün vermesi kaçýnýlmaz oluyordu. Ama verim toprakla, tohuma katýlan insan emeði ile toprakla tohumu amaçlý biçimde buluþturan gerektiði kadar ürüne dek üretime dönüþmekle; grup emeði içinde verimli ve deðiþilebilir emek ürünü haline geliyordu. El'in farkýnda olup ta gözlerde sakladýðý, görmezden geldiði illüzyon hem grup gücü olan emekti. Hem de emekleri deðiþile bilir kullaným deðeri ile takas edip; emek güçlerini karþýlýklý emek güçleri taahhüdü yapan da ne topraktý; ne tohumdu. El topraða tohumu bitir, diyordu. Toprakta tohumu bitiriyordu! El'in dilemesi buydu! El bunu dilemese bu olmazdý! Gerisi El'e göre bahaneydi. Adam zaten ölecekti, kuyuya düþmesi bahaneydi(!) El mantýðý ve propagandasý buydu. Kolektif böyle yok oldu. Bu nedenle El ürünlere, tarlaya, týrmýk gibi araç gereçlerin üretim hareketi bilgisine "Maliki El Mülk" diyerek benim dedi. Ýnsan emeði ile toprak ta bitirilenlere de nimet, rýzk dedi. Böylece çalýþma rýzk kavramýyla yok edildi. Deðersiz kýlýndý. Ýnsanlar arasý iliþkilerde çalýþma, yapýcý olukla göze alýnmaz kýlýndý. Çalýþmanýn önemi imanýn gerisine atýldý. Ýman her þeyden önce gelmekle çalýþma önemsizlik kertesine gerilemiþti. Her þey çalýþma ve üretmenin üzerine olduðu halde çalýþmanýn önemi imandan sonraydý. Mal mülk sahipliði asýl olandý. Asýl rýzk oydu. Sizin mülk sahibine çalýþmanýz da sizin rýzký arayýp bulmanýzdý. El rýzký istediðine verebildiði gibi istediðinden de rýzký geri alabilirdi. El, kimilerinin rýzkýný da kesebilirdi. El ilk kýsmayý kolektif emek ve kolektif sahiplik üzerinde tasarruflar etmekle yaptý. Kolektifin sahipliðini El, El sahip ligi üzerinde yapýlan bir israf gibi görüyordu. Ve diyordu ki; "kimin malýný kime veriyorsunuz?" Söylemiyle sözler ve anlamlar bu söylemler kertesine indi. El kolektifin deðil kendi tasarruflarý söyledi. El kendi tasarrufuyla seçilmiþ kulu olan simge isimlerden birisi olan Ýbrahim'e, Musa'ya, Nuh'a, Nemrut'a, Hamurabi'ye, Firavun a, Kisraya vs. bu tasarruflarýný veriyordu. Hiç bir zaman bunlarýn olamayacak kolektife ait zenginlikler kiþilerin oluyordu. Firavun, Kisra, Hamurabi, Nemrut bu verilmiþlik içinde büyüyüp olgirþin yapýlara eriþti. Nuh, Ýbrahim, Musa taraflý El sahipliði içinde olan damar büyüyemekle bir ülkü, bir vaat olmanýn ideolojik oligarþi takipçileri olacaklardý. Bunlar ülküyü vaat olukla söylerken baþka aðýz kullanacaklardý. Ülküyü eylem haline getirdiklerindesözleri çok deðiþecekti. Bu nedenle ülkücü Ýbrahim'in, ülkücü Musa'nýn torunlarý bu vaatle kendi içleride Ýbrahim ve Musa'ydýlar (Elohimci; acýyan yardým eden, yoksulu ve dullarý koruyandýlar vs.). Yehve ile Süleyman Devletine gelene kadar da baþka El'in sahiplikleri içindekilere Sauldular, Davuttular Süleymandýlar. Davranýþça Nemruttan, Firavundan hiç bir farklarý kalmayacaktý. Arzý mevud onlarýn nasibiydi. Kiþmse karýþamaz olukla bu sahiplik dokunulmazdý. Kutsaldý. Bu sahiplik adýna ypýlacaklar yeðdi. Tarih bilinci geri baðlaným yasalý oluþtu. Toplumsal hukukun, toplumsal bilincin, toplumsal üretimin, toplumsal ittfakýn, toplumsal mirasýn vs.nin entegrasyonun toplumsal bað enerjisini, oluþuyordu. Ya da bunlar toplumsal bað enerjisinden kaynaklý belirmelerdi. Bu nedenle totem dönemin hukuku deðil tabularý vardý. Ya da totem, sadece sosyal hukuk içerenli olur tabulardý. Ýttifaký sentezlerin nesnel anlamalardan ötürü daha somut ikinci bir üretim hareketinden oluþan hukuklarý vardý. Bu hukuk gruplar arasý deðiþtirme deðeri ortaya koyan süreçle analam edilen bir ittfak içi hukuktu. Totem tandaslý olan sosyal hukuk ta, ilki anlamý üzerine üretim hareketi olan yeni durumlu belirlenmeyle biçimlenip ortaya konuyordu. Bir grup diðerine "sen bana mýsýr üreteceksin" derken mýsýr üreten grupta ona diyordu ki karþýlýðýnda sen de bana "çarýk (kundura) üreteceksin". Ýþte bu sözleþme sözlü hukukun yasasýydý. Üretim hareketinin bu giriþtirmesi gruplarýn sosyal hukukunu da böylece karþý gruplarýn sosyal hukuku gibi de olmuþtu. Birbirinin elinde ve birbirinin totem mesleði tasarrufunda olanlarý yemeyenler artýk birbrinin elinde ve birbirinin totem mesleði içinde olanlarý yiyorlardý. Bir þeyin bir þeye karþýlýk olmasý denge ve eþitlikti. Bir sektör grubun emek gücü; karþý sektör grubun farklý kullaným deðeri denk ve denge oluþun eþitliðiydi. Dinamiðin içinde bunlar gelip geçici deðiþken reostalardýr. Üreten emek güçleri nedenle bu sözleþme hukuka; hukuk ta üretim hareketi reotalarýna etk ediyordu. Bu bir yansýmahareketiyd yansýma hareeti baðýl yansýmayý ortaya koyardý.Yani üretim hareketi hukuku etkileyip oluþuyorsa hukuk ta bu baðýl hareketle üretim hareketni etkileyip deðime dönüþmeler ortaya koyduracaktý.Yaný baðýntý ortaya çýkmýþþa baðýl hareket ile etkileme ve etkilenme kaçýnýlmazdýr. Bu da sosyla grup içine de yansýyordu. Üreten hareketli yasanýn temeli þudur. bir grubun emek gücü karþý grubun farklý kullanýmlý emek gücüdür. Bu süreçhem zorunlu hem ittifaký zorunludur. Her bir kiþi ya da grup emek gücü her bir kiþi ya da grup ihtiyacýnýn karþýlanmasýyla tüketime denk olup; yarýn yine üretim hareketi içinde olunacaðýndan birikmiþ olmasý bir anlam ifade etmez. Siz, elli somuna bir kundura üretiyorsanýz. Kimse sizin üreteceðiniz ikinci kunduraya ayný gün ikinci bir elli somun üretmez. Çünkü somun üretenin ayný gün ikinci bir kunduraya gereksinmesi yoktur. Ya da sizin ürettiðiniz ikinci kundura "sözleþilen bir üretim karþýlýðý olmamakla" kullaným deðeri de olsa deðersizdir. Ýlk kunduranýn belli bir kullaným süreci içinde ikinici üçüncü kunduranýn kullanýmý cari olamayacaðýndan karþýlýðý da üretilmemiþ olmakla elinizde patlar (öyle olmalý). Çünkü ona somun verecek ikinci bir kiþi grup yoktur. Bu nedenle böylesi bir birikmiþ mallarýn rant, kira, amortisman vs getirip ittfak etmiþ emek gücü yerine fnansman olmalarý baþka bir oyun ve sömürü olmakla pskolojik durumlar ve mahrumiyet içine konulan kiþilerin mahrumiyetinden yararlanma olukla sürekli onlarýn emek güçlerinin cukkalanmasýdýr.
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Bayram Kaya, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |