..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Tüm insanlık bir tutkudur; tutku olmadan din, tarih, romanlar, sanat, hepsi etkisiz olurdu. -Balzac
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Bilimsel > Felsefe > Bayram Kaya




12 Eylül 2017
El Kavramı 8  
Bayram Kaya
Kolektife ait kolektif gücün, kolektif geçmişin, kolektif mirasın da sahibi olmasındandı. Bir kere kolektif sahipliği ele geçiren kişi ya da kişiler; kolektif dolaşımlar üzerinde, çalışan kişinin kendi üretmesiyle sahipliği olması gereken kendi emek güçlerinin de dolaylı sahibiydiler. Dolaylı oluş çevrimi; kolektif olanın üzerindeki toplumsal güç ve toplumsal bağ enerjisinden ileri geliyordu. Bu çevrim yolu uzatmakla zamandan bir parça gecikme ortaya korsa da; çok çok katlanmış bir değer sağlamasını da ortaya koyar.


:GGG:
El ilahın sömürüye dönük yanı, ilahın galat-ı meşhuruydu. El sahipliğinin meşruiyet içinde olmaması demek özel sahiplikler edinmesi nedeniyle değildir. Üretim hareketi içinde neyin özel sahipliğe açık neyin özel sahipliğe kapalı olmasında açık, net olmamakla; özel sahiplik konusunda yasa tanımazla sınır tanımamakla; ahlak, ilke, kural bilmeyip kâr için her şeyi yapılabilir kılması; meşruiyetle olamamasıydı.

Kolektife ait kolektif gücün, kolektif geçmişin, kolektif mirasın da sahibi olmasındandı. Bir kere kolektif sahipliği ele geçiren kişi ya da kişiler; kolektif dolaşımlar üzerinde, çalışan kişinin kendi üretmesiyle sahipliği olması gereken kendi emek güçlerinin de dolaylı sahibiydiler. Dolaylı oluş çevrimi; kolektif olanın üzerindeki toplumsal güç ve toplumsal bağ enerjisinden ileri geliyordu. Bu çevrim yolu uzatmakla zamandan bir parça gecikme ortaya korsa da; çok çok katlanmış bir değer sağlamasını da ortaya koyar.

Kolektif üretim ve kolektif paylaşım içinde kişilerin kendi emek güçlerinden dolayı, kişinin kendi emek gücünün de kendi sahibi olmaları demekti. Ki kişi emek gücünün içinde, kişilerin doymaları gereken emeğinden çok daha fazlası olan emekleri ve bilgi beceri yol yöntem olur kolektif miraslı donmuş emekler vardır. Kolektif miras o anki kuşakla gelecek kuşakları içerir bir zenginlik kaynağı olmakla zaten yine kolektiftir.

Kişilerin doymaları gerekenden daha fazlası olan emekleri de bir başkasının da kendi doymasından daha fazlası olan diğer kişi emeklerine karşılık gelir. Birbirine karşılık olan emekler, farklı kullanım değeri olan emeklerdir. Değiştirilirler. Değişilen emekler de, doyulan emekler gibi yine tüketilirler. Birikmek için değildirler. Ama kolektif güçle kontrol edilmezse sömürü de olacak olan; ilk grup emeğinden bu yana birikme olgusu da ortaya çıkmıştır.

Emek gücü kolektiftir. Ancak kolektif oluşla ortaya konur. Siz kolektif olanı kişi sahipliği yaparsanız kolektif olan üretim hareketi kişi yararı olan üretim hareketi doğuran sonuçla yoluna devam eder gider! Kişi yarın yeniden tüketmek için yeniden çalışır. Kişinin bu çalıştığı kolektif emek gücü içinde kişinin yine doyması gereken emeği ile değiştirme değeri olan emeği; yarın yeniden çalışacağı bir süredurumla kişinin potansiyelli oluşudurlar. Üretim hareketi içindeki kişi potansiyellidir. Bu potansiyel çevresi içinde etki ve girişme alanı ortaya koyar.

İşte hünerli olan emek bu değişilen kolektif emek olmakla üreten emektir. Sömürülen emek te, bu değişilecek olan emek olmakla üreten kişinin emek gücüdür. El iki noktadaki sahipliğe benim der. İlki ölü olan boş araziyi bağ, bahçe, tarla yapan; buralarda çalışmak için kullanılan araç, gereçler gibi üretim nesneleri veya üretim gücü olan araç gereç ve arazi gibi mülk üzerinde birikmiş olan emeğe benim der. Üstelik bunların içinde bir de kolektif miras olan emek gücü ile birikmiş olan bir donmuş emekler vardır.

El’in ikinci sahipliği de, sahibi olduğu mülkleri üzerinde araç gereçleriyle kişiyi çalıştırır. El’in mülkü üzerinde, Elin araç gereç, öküz ve sabanıyla çalışan kişinin ürettiği değiştirme değerine de El benim der. Yani kişinin doyması dışında kalan emek gücü de El’indir. El kişi ve kişilerin kolektif miras olan geri beslenin değerli, birikim olan donmuş emek güçleri haklarına ve yine kişilerin canlı emek güçlerine benim diyordu. Yine El kolektifin olan mülk üzerinde çalışma meşruiyetini kişiler elinde alıp bunu kişinin “iş bulup bulmama kısmetine” çeviriyordu! El bu noktada, bu tür davranışıyla; meşruiyet siz oluyordu.

Geçmiş; birikmiş bilgi gücü deneyim demektir. Geçmiş miras demekti. Çapa, kazma, tırmık, saban, öküz gibi araç gereçti. Tarla, bağ, bahçe ile değişilen emekler gücünü olgusunu ortaya koyan girişmelerdi. Geri bağlanım yasasıydı. Bu ortaklaştırmaları gelecek nesiller sahipliğine, aktarılmaları demektir. Bunlarla ya da geçmişiyle veya hafızasıyla girişemeyen kişi; üretemez. Kör, sağır yazılımsızdır. İnput ve output (girdi-çıktı) etmiyor demektir. Ya da kişiler kolektif birikim ve kolektif bilinç olmadan yapabilirler ise tekrardan bunları veya bu hafızayı yeniden oluşturmak için her gün yeniden başlangıç yapmaları gerekecekle, kişiler yine üretemezler.

Geçmişiyle oluşup başlangıç yapamayan üretim hareketi, hafızasız kalıp üretim yapamaz. Yani kolektif miraslı geçmişiniz yoksa ya da geçmiş mirasınız ve hafızanız “bir başkasının sahipliği olmuşsa” sizlerin de üretim yapmanız olası olmaz. Gelenekler de geri bağlanımı olan bir hafızadırlar. Geçmişi olmayanın şimdisi olmaz. İşte El; “geçmişinizin üretim araçlarına ve bunların kolektif patenti üzerindeki hafızanıza ve şimdiki canlı emek gücünüze, sahip olmakla; meşru oluşunu yitirir galat-ı meşhurla meşru iken meşru yetisiz olur.

Kişi birikimli çalışma kolektif birikim gibi birikimli olamaz. Kişi hafızası geri beslenin ile olan gelenek olmakla kolektiftir. Her kişi değil, sadece sahipliği olan kişi kolektif olanı kullanırken meşruiyet sizdir. Her kişi kolektif olanı kendi akıl ve beceri yetisi le kullansa bile kullanım nesneleri ve kullanım süreci olan değer yasaları yine kolektiftir. Kişisi birikim ufak bir birikim olsa da, bu birikimler kişi emek gücü çalışması kadarla sınırlı olacaktır. Karşı tarafta da, aynı şekilde bir brikim olacağı için durumlar yine eşit potansiyelli farklı kullanım sahipliği olacaktı. Diğeri üzerine egemenlik ihracı değildir.

Kısacası kişinin toplum dışında emek gücü yoktur. Olsa da bu emek gücü mucizeler yaratan emek gücü davranışlı dönüşmeleriyle belirir olamayacağından ekonomik değer olukla hiç bir işine yaramazdı. Emek gücünü yine toplum; yani kolektif oluşlar belirler. Tüm sağlama ve üretim hareketi kolektif olurlarla başlamıştır. Bilgi, bilinç, deneyim, gelenek te, sizin bunlara katılımınız da kolektiftir. Öğrenilen beceri kolektifledir. Doymanız bunlar üzerine konan emeğinizle; özgürlüğünüz kolektif emek gücüyle.

Bir işin ortaya konması kişiler üzerinde parçalı iş oluşun (uzmanlık) sonunda, kolektife bir bütün halinde ortaya konmasıyla kolektif grup (sektör) gücüdür. Grup güçlerinin başka grup güçleri karşılığında emek gücüne dönüşmesi ile emek gücü kolektif ya da toplumsal olup herkesin kullanabileceği özgürlüklere dönüşür.

Yine emek güçlerinin girişme yaptığı doğa veya coğrafya alanlar; araç gereçler, hayvanlar bek raundu kolektif sahipliğiniz oluşla, sizin dışınızda; sizden ve sizin düşünce bilincinizden bağımsız olan; kolektif girişmenin miras ürünüdürler. Sizin dışınızdaki nedenlerle; sizin dışınızdaki sosyo toplumsa mirasın genetik kodlu ortak kromozomlar nedenle sizin değil. Toplum kolektif oluş üzerine zorunlu bağıntıdır.

Özel sahiplik, bu kolektif bağıntının kolektif oluşu üzerinde tüketilecek bir dağılımla ancak olasıdır. Ay'a gidiş tüketim olan çalışmaların bu özel bağıntısı içinde o ulusun ve o sektörde çalışanlarındır. Ama genel bağıntı içinde girişen toplumların birikimleriyle kolektif gücü olan insanlık gücünün başarısıdır. Hem geçmişten mirasla, hem (casus faaliyeti olsa bile) haldeki bağıntıyla us üniversaldır.

İşte salt bu nedenlerle bile kolektif güç üzerindeki El sahipliği, meşru değildir. Kolektif güç tüzeli, hükmi, kolektifi olmak zorundadır. Çünkü kolektif gücün şimdiki birikmesi de geçmişinde olduğu gibi kolektiftir. Biliyoruz ki kişi ne kadar birikimli olur birikim yaparsa yapsın; kişi satın alma gücü (!) yedi milyarın ya da sektörlerin veya sektörün emek gücünü satın alamaz. Kişi bir kat biriktirirken elli kişilik sektördekilerde kişinin hiç bir zaman, hiçbir birikimiyle hiçbir zaman satın alamayacağı elli kat yeni birikimleri ortaya koyar. Bir birikime karşı aynı anda yedi milyar kat birikim ortaya konur. Kişi ben bunu satın alıyorum fiyatını ödüyorum diye buna sahip olamaz: Ol vakit bu galat-ı meşhurla özgürlüğünüz de gider.

Kolektif oluşun eylemini üretim hareketinin altından çektiniz mi, ortada hiç bir şey kalmaz. Kolektif başlayan süreç; kolektif sürecekle, kolektif sürmesi zorunlu olmakla durumu çok açık olan kesikli süreklilikti. Bu süreç önce sosyal sahipli sağlatma ve sonra da üretim hareketi olmakla halâ da kolektif olmanın üretim hareketidirler. Bilgi ve bilgi teknolojili araştırma geliştirmeleriyle, tasarımıyla, emek gücüyle bir kişinin sahipliği değil, kişiler (kolektif) sahiplikledirler.

Nasıl hava sizin dışınızda bir var oluş olmakla sizin solumanız kadarla kişisel sahipliğe dönüşüyorsa; kolektif var oluş ta sizin dışınızda; sizin emek gücü katılımınızla ve sizin dışınızdaki sosyo toplum oluşun kolektif mirası kadarla sizin yaşamsal ve refah payı olukla kullanımlarınızın kişisel sahipliğine dönüşür.

Bir kişinin düşünmesi kişinin kendisinde iken; kişideki mc2 ile bağıntı oluşan kişisi düşünceler kişinin kendisinden değildir. Bunun üzerine düşünce kendisinindir. Bu düşünce dıştaki kolektif düşüncelerle girişip sınırlanıp kırpma eklemeleriyle yeniden kolektif olur. Kişiler ve üretim hareketi dışarıdan ve kolektif olandandır. Ahmed'in yaptığı tasarım, Mehmed'in yaptığı bir buluş; hem dolaylı hem doğrudan kolektif etkiden olmakla kolektif mirastır.

Kolektif mirastan fazla olan kısımla sizdeki niceli tasarım sizindir. Ne var ki siz o buluşu yaparken; sizin dışınızdaki kolektif oluş size ekmek, kundura, kumaş, sağlık geliştirmesi yapıp bunları üretiyorlardı. Sizde bu sayede buluş yapıyor buluşunuzu ekmeğe, kunduraya kumaşa sağlığa vs.ye karşılık olarak ortaya koyuyordunuz. Yani yine kolektiftiniz. Kaçış yok.

İşte kolektif oluşun zorunlu bağ enerjisi budur. İşte emek gücünün toplum dışında oluşamamasının nedeni ile kolektif ıralı olması buydu. Yine bir alan bilgisine karşı, farklı bir alan bilgisine karşılık olan teknolojilerin üretilip, takas edilen girişmeleri de; kolektif katılımla kolektif sahipliğin bağ dokusudurlar.



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın felsefe kümesinde bulunan diğer yazıları...
El Bel Baal 2
Tarihsel 2
İrade 1
Tarihsel 1
Anlamak Gerek 71
Kurtuluşun Felsefesi (Açkı 2)
Sosyal İlişki Toplumu Hedeflemez 2
Anlamak Gerek 43
Anlamak Gerek 70
Anlamak Gerek 55

Yazarın bilimsel ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Müruru Zaman 14
Sahiplik İmanı 1
Hatırlama 1
Mal mı, İnsan mı?
Mamon'du Belirme 1
Müruru Zaman 7
Denge ve Dengesizlik Süreçleri 24
Anlamak Gerek 26
Bağ Enerjisi 1
Sistem 15

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Aslına Yüz [Şiir]
Vah ki Vah [Şiir]
İsis Dersem Çık Ereşkigal Dersem... [Şiir]
Görmez Şey [Şiir]
Tekil Tikel Tükel [Şiir]
ve Leddâllîn, Amin [Şiir]
Mavi Yare [Şiir]
Mevsimsel [Şiir]
Yıkılışa Direniş Direnişe Yıkılış [Şiir]
Meşrep 3 [Şiir]


Bayram Kaya kimdir?

Dünyayı yaşantılaşan çabalar içinde duygunun önemi hiç yitmezse de, payı giderek azalmaktadır. Sosyo toplum bazlı, genel bir açılımla başlayan çalışmalarım da; bilim felsefesi içinde olunma gayreti güdüldü. Bu nedenle yazıların tarisel, sosyo toplumsal evrimli ve türlü doğa bilim verileri güdülü çalışma olmasına gayret edildi. Genel felsefem içinde bir bilgi; ne kadar çok bağıntısıyla söylüyorsanız, o bilgi o kadar bilinir bilgidir.


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Bayram Kaya, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.