..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Mermere sıkışmış bir melek gördüm ve onu özgürlüğüne kavuştuncaya dek mermeri oydum -Mikelanjelo
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > İnceleme > Tarihe Yön Verenler > Ömer Faruk Hüsmüllü




24 Şubat 2018
Atatürk’ün Aydın - Sanat ve Kültür Konularındaki Sözleri  
Ömer Faruk Hüsmüllü
Milli kültürün her çığırda açılarak yükselmesini Türk Cumhuriyeti’nin temel dileği olarak temin edeceğiz. 1.11.1932, TBMM.


:IHF:


•Sanata önem vermeyen bir millet büyük felakete mahkumdur. (1923, Adana) (Atatürk’ün Söylev ve Demeçleri, Atatürk Araştırma Merkezi, C. II, Ankara, 1997, s. 130)
• Sanatsız kalan bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş demektir(1923, Adana) (Atatürk’ün Söylev ve Demeçleri, Atatürk Araştırma Merkezi, C. II, Ankara, 1997, s. 129)
• Hepiniz mebus olabilirsiniz… Vekil olabilirsiniz hatta Cumhur Reisi olabilirsiniz… Fakat sanatkar olamazsınız. Hayatlarını büyük bir sanata vakfeden bu çocukları sevelim. (1927, Ankara) (Sümerbank Dergisi, Cilt 3, Sayı. 29, 1963, s. 149)
• Bir ulus sanattan ve sanatçıdan yoksunsa, tam bir hayata sahip olamaz. (1921, Adana) (Atatürk’ün Söylev ve Demeçleri, Atatürk Araştırma Merkezi, C. II, Ankara, 1997, s. 129)
• Bir milletin yeni değişikliğinde ölçü, musikide değişikliği alabilmeli, kavrayabilmesidir. Bugün dinletilmeye yeltenilen musiki, yüz ağartacak değerde olmaktan uzaktır. Bunu açıkça bilmeliyiz. Millî ince duyguları, düşünceleri anlatan, yüksek deyişleri, söyleyişleri toplamak, onları bir gün önce, genel son musiki kurallarına göre işlemek gerekir. Ancak bu sayede, Türk millî musikisi yükselebilir, evrensel musikide yerini alabilir.(1934)
• Millî müzik, modern teknik içinde yükseltme çalışmalarına, bu yıl daha çok emek verilecektir. (1935)
• Hayatta musiki lâzım değildir. Çünkü hayat musikidir. Musiki ile ilgisi olmayan mahlûkat insan değildir. Eğer mevzubahis olan hayat insan hayatı ise musiki mutlaka vardır. Musikisiz hayat zaten mevcut olamaz. Musiki hayatın neşesi, ruhu, sevinci ve her şeyidir. Yalnız musikinin uygun türü yorumdur. 14.10.1925, İzmir Kız Öğretmen Okulunda Bir Konuşma.
• Bugün dinletmeğe yeltenilen musiki yüz ağartacak değerde olmaktan uzaktır. Bunu açıkça bilmeliyiz. Ulusal; ince duyguları, düşünceleri anlatan; yüksek deyişleri, söyleyişleri toplamak, onları bir gün önce , genel son musiki kurallarına göre işlemek gerektir. Ancak; bu düzeyde, Türk ulusal musikisi yükselebilir, evrensel musikide yerini alabilir. 01. 11. 1934, TBMM.
• Müzik yaşamın neşesi, ruhu, sevinci ve her şeyidir. (1925, İzmir) (Atatürk’ün Söylev ve Demeçleri, Atatürk Araştırma Merkezi, C. II, Ankara, 1997, s. 243)
• Bir ulusun yeni değişikliğinde ölçü, musikide değişikliği alabilmesi, kavrayabilmesidir. (1934, Ankara) (Atatürk’ün Söylev ve Demeçleri, Atatürk Araştırma Merkezi, C. I, Ankara, 1997, s. 396)
• Aydın sınıfı ile halkın anlayış ve hedefi arasında doğal bir uygunluk olması lazımdır. Yani aydın sınıfın halka telkin edeceği düşünceler, halkın ruh ve vicdanından alınmış olmalıdır. (20.03.1923, Konya Gençleriyle Konuşma)
• Aydınlarımız, “ulusumu en mutlu yapayım” der. “Başka uluslar nasıl olmuşsa onu da aynen öyle yapalım” der. Ama düşünmeliyiz ki, böyle bir teori hiç bir devirde başarılı olmuş değildir. Bir ulus için mutluluk olan bir şey, diğer bir ulus için yıkım olabilir. Aynı neden ve koşullar birini mutlu ettiği halde, diğerlerini mutsuz edebilir. Onun için ulusa gideceği yolu gösterirken dünyanın her türlü biliminden, buluşlarından, gelişmelerinden yararlanalım, ama unutmayalım ki, asıl temeli, kendi içimizden çıkarmak zorundayız. 20.03.1923, Konya Gençleriyle Konuşma.
• Aydınlarımız içinde çok iyi düşünenler vardır. Fakat genellikle şu yanlışımız vardır ki, araştırma ve çalışmamıza zemin olarak çok zaman kendi ülkemizi, kendi tarihimizi, kendi geleneklerimizi, kendi özelliklerimizi ve gereksinimlerimizi almalıyız. Aydınlarımız belki bütün dünyayı, bütün diğer ulusları tanır, ama kendimizi bilmeyiz. ( 20.03.1923, Konya Gençleriyle Konuşma)
• Milli kültürün her çığırda açılarak yükselmesini Türk Cumhuriyeti’nin temel dileği olarak temin edeceğiz. 1.11.1932, TBMM.
• Yurdumuzu dünyanın en mamur ve en medeni memleketleri seviyesine çıkaracağız. Milletimizi en geniş refah, vasıta ve kaynaklarına sahip kılacağız. Millî kültürümüzü çağdaş medeniyet seviyesinin üstüne çıkaracağız. 29.10.1933, Ankara, 10. Yıl Söylevi.
• Bir milletin kültür seviyesi, üç sahada; devlet, fikir ve ekonomi sahalarındaki faaliyet ve başarı neticelerinin kazancıyla ölçülür. 01.11.1937,T.B.M.M. Açılışı.
• Ulusal kültürün her çığırda açılarak yükselmesini Türk Cumhuriyeti’nin temel dileği olarak sağlayacağız. (1932, Ankara, Atatürk’ün Söylev ve Demeçleri, Atatürk Araştırma Merkezi, C. I, Ankara, 1997, s. 390)
• Her ulusun olduğu gibi bizim de ulusal bir giyimimiz varmış. Fakat yadsınamaz ki, taşıdığımız giyim o değildir. Hatta ulusal giyimimizin ne olduğunu bilenler içimizde azdır bile. Uygar bir insan bu garip giyime girip dünyayı kendine güldürür mü? Kastamonu,1925.
• Devlet memurları bütün ulusun giyimini düzeltecektir. Fen, sağlık açısından pratik olmak itibariyle, her görüş noktasından denenmiş uygar giyim giyilecektir. Bunda kararsızlığa yer yoktur. Kastamonu, 1925.
• Deyimimi mazur görünüz: Altı kaval üstü şişhane diye deyim olunabilecek bir giyim, ne ulusaldır ve ne de uluslararasıdır. O halde giyimsiz bir ulus olur mu arkadaşlar?
• Uygar ve uluslararası giyim bizim için çok cevherli ulusumuz için yaraşır bir giyimdir. Onu giyeceğiz. Ayakta iskarpin veya fotin, bacakta pantolon, yelek, gömlek, kravat, yakalık, ceket ve doğal olarak bunların tamamlayanı olmak üzere güneşten koruyan başlık. İnebolu, 1925.
• Giyim şeklimizi aşırıya vardıranlar, giyimlerinde aynen Avrupa kadınını benzemeye çalışanlar düşünmelidir ki, her ulusun kendine özgü gelenek, görenekleri ve kendisine özgü ulusal özellikleri vardır. Hiçbir ulus aynen diğer bir ulusun benzeri olmamalıdır. Çünkü böyle bir ulus ne benzemeye çalıştığı ulusun aynı olabilir, ne kendi ulusal sınırlarında kalabilir. Bunun sonucu şüphesiz ki acıdır. (1923, Konya) (Atatürk Araştırma Merkezi, Atatürk’ün Söylev ve Demeçleri, Ankara 1997, Cilt II, s. 154)
• Bizzat Anadolu içerlerinde yaptığım yolculuklarımda gördüm ki, biz Türkler konuklarımızı ağırlama ve ikram için onlara verdikleri ziyafetlerde çok miktarda yemek yapıyoruz. Bu ekonomiye aykırı olduğu gibi, takdir buyurunuz ki sağlığa da zararlıdır. Ulusumuzun konuk severlikteki bu geleneğini akla uygun bir sınıra çekmeyi hepimiz görev saymalıyız.3.10.1925, Bursa.
• İnsanlar; âdetlerini, ahlâklarını, hislerini, eğilimlerini, hattâ fikirlerini geliştirme ve terbiyede, içinde yetiştiği toplumun genel eğiliminden kurtulamazlar.18.06.1922, İzmit. Claude Farrere’in Mustafa Kemal’i Ziyareti.
• İnsanlar daima yüksek, soylu ve kutsal hedeflere yürümelidirler. 27.06.1926, Gazetecilere Verdiği Demeç.
• İnsanlığın hepsini bir vücut ve bir milleti bunun bir organı saymak gerekir. Bir vücudun parmağının ucundaki acıdan diğer bütün organlar etkilenir.(1937)
• İnsanları mesut edeceğim diye onları birbirine boğazlatmak insanlıktan uzak ve son derece üzülecek bir sistemdir.(1937)
• Biz kimsenin düşmanı değiliz. Yalnız, insanlığın düşmanı olanların düşmanıyız.Bir ulus ki resim yapmaz, bir ulus ki heykel yapmaz, bir ulus ki, bilimin gerektirdiği şeyleri yapmaz, gerçeği açıklamalı ki o ulusun ilerleme yolunda yeri yoktur. (1923)



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın tarihe yön verenler kümesinde bulunan diğer yazıları...
Başöğretmen Atatürk Öğretmenler Hakkında Ne Söyledi?
Kavimler Göçü ve Sonuçları
Dünya Atatürk'ü Konuşuyor
Atatürk’ün Özgürlük ve Bağımsızlık Konularındaki Sözleri
Sakıp Sabancı'yı On Dört Sene Önce Kaybettik
Atatürk'ün Türk Dili ve Türk Milleti Hakkındaki Sözleri
Atatürk’ün Kronolojik Hayatı
Birlik Olmazsak Tek Ok Gibi Kolayca Yeniliriz
Atatürk’ün Bilim ve Fen Hakkındaki Söyledikleri
Atatürk ve Sözleri İle İlgili Faydalanılabilecek "Kaynaklar"

Yazarın İnceleme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Kim,ne Demiş? (İsimler Alfabetik Sıraya Göredir... )
A'dan Z'ye Güzel Sözler
Sevgi - Gönül - Umut ve Mutluluk Üzerine Aforizmalar
Barış ve Özgürlük Üzerine Özlü Sözler
Dostluk Üzerine Aforizmalar
Erkek ve Kadın Üzerine Aforizmalar
Acı - Haz - Elem - Üzüntü Üzerine Aforizmalar
Atalardan Özlü Sözler
Yazar Gabriel Garcia Marquez'in Veda Mektubu
Oruç Baba"nın Kıssadan Hisseleri - 2

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Siyasi Taşlama: Neşezâde - 2 [Şiir]
Siyasi Taşlama: Karamsarzâde [Şiir]
Kusurî"den Tırtıklama [Şiir]
Zam Zam Zam... [Şiir]
Tırtıklama (Kazak Abdal'dan) [Şiir]
Yoklar ve Varlar [Şiir]
İstanbul,sana Âşık Bu Kul [Şiir]
Âşık Dertli"den Tırtıklama [Şiir]
Namuslu Karaborsacı [Şiir]
Dostlarım [Şiir]


Ömer Faruk Hüsmüllü kimdir?

Uzun süre Oruç Yıldırım adını kullanarak çeşitli forumlara yazı yazdım. İddiasız iki romanım var. Çok sayıda siyasi içerikli yazıya ve biraz da denemelere sahibim. Emekli bir felsefe öğretmeniyim. Yazmaya çalışan her kişiye büyük bir saygım var. Çünkü yazılan her satır ömürden verilen bir parçadır.

Etkilendiği Yazarlar:
Az veya çok okuduğum tüm yazarlardan etkilenirim.


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Ömer Faruk Hüsmüllü, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.