Yaşam kısa, sanat uzun, fırsat aceleci, deney aldatıcıdır. -Hippokrates |
|
||||||||||
|
Yaptığı işi sevmek çok önemli bir olgu kanımca. Hani derler ya ''Sevmek başarmanın yarısıdır.'' bir diğer yarısı da sabır ve metanet olsa gerek. Direk insanı ilgilendiren; Öğretmenlik, doktorluk, askerlik, din adamlığı gibi meslekleri yerine getirenlerde en büyük özellik sevgi, hoşgörü, sabırdır. Mesleğin iyisi kötüsü olmaz, yeter ki helal ve meşru yollardan yapılan bir meslek olsun. Çöpçülük mü yapıyorsun? Olsun ayıp değil ya alnının teri ile helal kazanç elde etmeye çabalıyorsun. Ama o sokakları öyle bir şekilde süpür ki görenler ''Burayı herhalde dünyanın en iyi çöpçüsü süpürmüş.'' desinler. Hemşirelik mi yapıyorsun? Mesleğini o kadar güzel yerine getir ki hastalar, iyileşmek için senin eline bakanlar. ''Ne mutlu bizlere ki dünyanın en iyi hemşiresi bu hastanede bizlere nasip oldu.'' desinler. Ayakkabı kalfalığı mı yapıyorsun? Öyle güzel ayakkabılar yapmalısın ki senin ayakkabını almak için insanlar sıraya girmeli ve ''İyi ki bu ustanın yaptığı ayakkabıları giyiyorum, dünyanın sayılı ustalarından olsa gerek. İtalyan ayakkabıları bile bu ustanın ayakkabıları yanında hafif kalır.'' demeli. Kasaplık mı yapıyorsun? Öyle güzel icra etmelisin ki mesleğini senin etlerini almak için insanlar uzak semtlerden sana gelmeli ''Mahallemizin kasabına kesilmek için koyunlar bile sıraya giriyor nerede ise.'' demeli insanlar... Birçoğunuz üniversite sınavları sonucunda değişik fakültelere girdiniz ve oradan mezun olup mesleklerinizde yükselmeye çalıştınız. Kiminiz kariyer yaptı daha ileri ki seviyelerde bilim üretmeye çalıştı. Çoğu zaman tanık olmuşumdur istemediği üniversiteye girip de sonradan hiç sevmediği bir mesleği yerine getirmeye çalışan insanlara. Benim üniversite sınavına girdiğim seksenli yıllarda okullarda rehberlik hizmetleri şimdiki kadar yaygın değildi, son dönemde bu işe daha ciddi bakılmaya başlandı, bu da gayet sevindirici. Düşünsenize istemediği bir mesleği yapan insanlar, diğer insanlara ve çevresine ne kadar faydalı olabilir ki? Sizlerde çocuklarınızı daha genç yaşlarda sakın zorlamayın. Aman oğlum baban doktor, sen de doktor ol. Aman kızım annen avukat, sen de avukat ol. Aman arkadaşım dayın asker, sen de asker ol. Mesleklerin hepsine saygımız var, ancak sevdiği işleri yapan insanlar ile toplum ileriye daha sağlıklı bir şekilde gider. Sizin istediğiniz mesleği seçmeyen bir çocuk gidip belki de konservatuar okuyup dünya çapında bir sanatçı olacaktır. Bilebilir misiniz bunu? Ne demiş atalarımız ''Aynası iştir kişinin lafa bakılmaz.'' Büyük düşünür Konfüçyüs'de ''Seveceğin bir iş seçersen yaşamında bir gün bile çalışmış olmazsın.''der. Hepinizin işi gücü rast gitsin, kazancı helal ve bol olsun. En derin sevgi ve saygılar yine...
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Ahmet Zeytinci, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |