Öylesine ciddiye alacaksýn ki yaþamayý, yetmiþinde bile mesela zeytin dikeceksin. -Nâzým Hikmet |
|
||||||||||
|
Anlatýlanlarda gerçek bir yaþamýn formlarý vardý. Bir de bu forma uygun o formun önemini anlatmanýn öyküleri vardý. Ýttifaktan çýkmanýn ya da ittifaktan ayrýlmanýn veya ittifak dýþýna sürgün yemenin karþý tarafa faturasý tufanla silinip süpürülmekti. Mýsýr esaretinde kurtulmanýn önemine binaen Mýsýrlýlarý, sularý ikiye yarýlan denizde, boðuyorlardý. Kolektif hafýzanýn kaybýndan yaþananlar nedeniyle travma ve tufanlar vardý. Üreten kolektif gücü, yoksul ve sahiplikten yoksun kýlmak için El’in rýzk daðýtmasý vardý. Sonra da din ve El siyaseti içinde yoksulluða vaat eden algýlarla olmaktan kaynaklý ajitasyonlar vardý. Bu tutum tam bir öðrenilmiþ çaresizliði içinde olan yoksulluðun, algýda seçmez liginin belirmelerini ortaya koyan süreçlerdi. El, Yehova vs. tarzý anlatýmlar gerçek yaþanan konularýn, anlatýcýlar için ne önem taþýdýðýna binaen anlam yüklenici manalardý. Yaþanýlanlarla deðiþmenin, dönüþmenin önemi; bu önem üzerinde mana edilme anlatýmlarýyla meþru oluþtu. Yoksa Gerçekten de El var mýydý? El Ýbrahim’e görünme tecellisi yapmýþ mýydý? E Ýbrahim’e “Ben El Þaddayým” demiþ miydi? Türü arayýþlara inanýp inanmamalarý o dünya için pek önemli deðildi. Önemli olan mal mülk sahibi bir Ýbrahim’in ortaya çýkýp kolektif ilahýný kendisine meþruiyetle kolektif manalý ilahý, kiþi manalý, kiþi ilahýna dönüþmesiydi. Ve ilk kez kiþinin mülk sahipliðine onay verip; kiþi ve kiþiler mülkünü bu kiþisi ilahla açýklayabiliyorsa, özel mülk sahipliðini, kaderleri bu mana ile açýklayabilmesiydi. El sahipliði, yeni durumu kendisinden önceyle meþru etmeydi. Yeni olan süreci çevrime edecek olan ideolojinin eksen çevrimi olmasýný hedefleyen arç bir kurgu manaydý. Zenginlik-yoksulluk bu çevrim üzerinde soru cevap olmanýn eyleme dönüþmesi ile döngüsel olacaktý. Musa’da kendisinden önce ile meþru olurken Musa’nýn Yehovasý da diyecekti ki; “Ben atalarýn Ýbrahim’in, Ýshak’ýn ve Yakup’un ilahý olan El’im”. Zaten Ýsrail de Yhw’ye “atalarýmýzýn ilahý” diyerek Ýsrail tavrýný meþru edip tekilleþiyordu. Önemli olan kolektif ittifaka karþý, o ittifaký yýkma iþine mana dayanaðý olup mülkiyetçi ahit üzerinde köleci biatin yaptýrýlmýþ olmasýydý. Sonra da bu biatin uygun iradi söylemleri de biat edenlerin zihnini ikna eden anlatýmlarýyla söylenecekti. Av ve avcý olma süreci hayatýn bir enerji çevrim süreci olmakla doðada belirmiþti. Doða bu baðýntý üzerindeki tetikte oluþla her bir hayata açýk olan bir kullanýmdý. Bu baðýntý bizim dýþýmýzda, bizden ve bizim bilincimizden baðýmsýz bir ortamýn giriþmesiydi. Tümel durumdan yalýtýmlý süreçlerle ayrýlan hayat ile yalýtýmlý o hayatýn dýþýndaki doðanýn ortaya koyduðu birbirine kýyasla oluþun irade düzeniydi. Toplum; doða kurallarýyla birlikte insanýn etkin olduðu bir giriþme ve kontrol mekanizmasýdýr. Böyle olmakla bencil insan öznesi kolektif üreten sürece; en az kolektif paylaþýmla olunmanýn toplum yapýsý içinde sömüren, yapay enfeksiyonunu katmaktadýr. Bu tutum asalak yapýnýn da bir enerji çevrim þekli olmasýna uygunsa da üreten sürecin üreten zorunluluklarý üzerindeki duyuþ olan insan ahlakýna, inþa temeli olan ilk ittifaklara aykýrýdýr. Her þeyin her þeyle baðýntý bir giriþme olduðu evrende; insan duygusuyla söylersek her þeyin her þeyle yararlanýcý bað iliþkisi ve reddetme bað iliþkisi olmakla var oluþun bir seçme ayýklama yapmasýdýr. Yararlanma da yapýnýn kendi dýþýnda bir enerji teminidir. Asalaklýk ta enerji saðlamasý içinde bir þekilde inþa olamayan türün, baþka þekilde inþa olmasýyla vardýr. Ýnsan insana göre tür olmamakla; bir insan da týpký diðer insan gibi enerji saðlar olmakla; yani bir insan da sentez içinde enerji saðlama kaynaklarýný üretir olmakla asalak konumda olmasý doðal akýþa da uygun olmamakla; toplumcu beliren yansýmalardan oluþan doðru bir duyuþ da deðildir. Ortak yararý (genel yararý) üretme üzerine inþa olan kolektif oluþ ya da toplum; asalak oluþa göre inþa olmamýþtý. Ahlaksýzlýk ve ahlaksýzlýk algýsýný veren duyuþ ta; toplumun asalaklýk üzerine inþa olmamýþ olmasýndaki referansýn gerçekliðiydi. Ama bir kez inþa olunca da dýþ asalaklýðýn hedefi oluyordu. Sömürü toplumun dýþýnda tür olan asalaklarla enfekte edilir olmaya zorunlu olarak uygunsa da insanýn asalaklýðýna zorunlu da deðildi. Asalaklýk, toplum olmanýn duyuþuna, toplum olmanýn duygusuna ve zorunluluðuna kökten aykýrý bir sorundur. Ýnsan toplumun dýþýnda toplumda yararlanan bir tür deðildir. Aksine insan toplumu inþa eden olmakla toplumun parçasý ve parçasý kadarla kendidir. Bir hayat türü kendi kendisinin asalaðý olamamakla, bir hayat olan insan da kendi yeteneði kadar payla toplumun kendisi ve toplumun inþacýsý olmanýn tarih bilinciyle, inþa bilinciyle asalak olabilse de insan, toplumun asalaðý olmamalýdýr. Geliþme deðiþme dönüþme esastýr. Deðiþmeyen geliþmeyen yapý ölür. Kolektif oluþun beliremeyen kiþi sahipli zýt alanlý oyuk hareketi; kolektif pozitifliði azaltmakla belirir yapmak olasýdýr. Bu doðrudur, bir geliþmenin deðiþme dönüþmesidir. Kiþi sahipliði yönünde olacak bir deðiþme, dönüþmenin azlýðý çokluðu da kolektif pozitifli referansla kontrol edilir. Kolektif yapýnýn da her organik yapý gibi kendi seçme ayýklama yalýtýmlý bir düzelenimi vardýr. Bu seleksiyona göre belirme ile kontrol mekanizmalarý oluþan kiþisi mal mülk sahipliðinin kiþisi sahiplikleri oluþur. Toplumun dýþýnda, toplum içine enerji girdisi yapýlýrken; enerji girdili daðýlýmý yapý içinde sekteye uðratacak olanlar sistem içine alýnmayacaktý. Daha önce belirttim, seleksiyon sistemin baðýþýklýðýydý. Sistem; sistem içine alýnan ve sistem içinde iþlenen enerjinin, sistem içindeki daðýlýmýný sekteye uðratacak olan þu dýþ girdilerden her zaman uzak tutulmalýydý. Sistem içinde enerji daðýlýmýný sekteye uðratan asalaklýk, sömürü ve ürün paylaþýmýný mal mülk sahipliði üzerinde yapan anlayýþ ve uygulama; sistemin elenmesi gereken enfeksiyonuydu. Paylaþýmlarý mal mülk sahipliði üzerinde olan enfeksiyonlu yapý içindeki etki; sahipliði olmayan köle nezdinde enerji saðlamaya dönük olan kölenin zorunlu eðilimleri, çalýþma ve kölenin emeðini satmasý þekilde belirir. Emeði satma toplumsal kolektif inþanýn baþýnda ortasýnda olmayan bir enfeksiyondur. Mal mülk sahipleri olan efendilerin elinde de kölelerin üzerinde çalýþma yapacaklarý nesnelerin El ahitle iyelik tescilleri vardýr. Kölelerin çalýþma yapacaðý üretim gücü efendilerde olduðu için efendiler kölelerin çalýþma eðilimine de (kölenin kendisine de) sahip olmaktaydý. Bu nedenle çalýþan, sahipliði olmayan kölelerin zýttý olan yansýmadan ötürü efendilerin de çalýþmama eðilimi vardý. Köledeki "çalýþma eðilimi" efendi de beliremeyen bir yansýmaydý. Her þey zýtlarýn varlýðý ve birliðiyle olasýydý. Zýtlarýn bir kendi içimizde karþýlýðý vardý bir de kendi dýþýmýzda olan karþýlýðý ve eksikliðiyle tam olup nötr oluyorduk. Biz fakir iken, dýþýmýzda zýt durumla bir zengin vardýr. Yine biz çalýþýyorken dýþýmýzda çalýþmayan bir mülk sahibi vardýr. Kölenin çalýþmasý kölenin dýþýndaki çalýþmayan efendiye karþýlýk geliyordu. Sistem çalýþmayaný, çalýþan ile ve sahipliði olmayaný da sahipliði olanla tümler olmakla toplumdaki bu çevrim efendi köle arasýnda bilinçli, kasýtlý olan illüzyonlu sömürü olmaktadýr. Toplum kiþilerini genel yararla; genel yarara göre tümleyen durumuyla yalýtýma olan bir yapýydý. El manalý inþa sistemi içinde toplum kolektif olarak üretimini yapar. Kolektif olarak üreten toplum bu kes de üreten yetenek ve ihtiyacýna göre pay alamaz. Üretenlerin üreten yetenek ve ihtiyacýna göre pay alamamasýyla sistem El manalý anlayýþ içine sýçrar. Çalýþanlarýn payý, ölmeyip te yarýn yeniden çalýþacak durumda olabilmenin en az beslenmesi içinde olur. Bu nedenle kölenin payý zorunlu bir en az sahiplik koþulu içinde aldýðý rýzk, boðaz tokluðu veya yarý aç yarý tok durumdur. Kolektif üretimden sonraki; paylaþma aþamasý içinde paylaþým çalýþmaya göre deðil sömürüye göre pay olur. Sömürü mal mülk adý altýnda ancak ve ancak kolektifin yeteneði ile ortaya konup ancak ve ancak kolektifin sahipliðinde olabilen üretim gücüne sahip olanlarýn özel mal mülk sahipliðine göre; mülk hakkýna göre, mülkün huzur hakkýna göre kiþi sahiplere pay ediliyordu! Çalýþsanýz bile siz kader kýsmetinize göre kýsmetsizdiniz. Ve siz rantý olmamakla rantý olanýn yararýna göre rantý olaný tümleyen iþleyiþe dönüþmüþtünüz. El mantýðý içinde çevrim; çalýþýp üretenleri sömürme mantýðýna göreydi. Yoksullar üzerinde beliremeyen sahiplik, zorunlu bir en az durumla tüketen sahiplik olmak dýþýnda yine en az durumla refahtý sahipliklere dönüþse bile bunlar da bir þekilde üreten kesimin elinde alýnýrdý. Alýnmak zorundaydý. Aksi halde sömürü çevrimi olamazdý. Yani sistem yoksula kesikli sürekli eþeðini kaybettirmenin kurgusu üzerineydi. Varsýllýk ta kaybedilen eþekleri kazanma, üzerine inþa edilmiþtir. Size verilen en az refah ta kayýp eþeðin sizde þevke gelmenin damak tadýydý.
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Bayram Kaya, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |