..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Ýyi bir aþk mektubu yazmak için, neler yazacaðýný bilmeden oturman, kalktýðýnda da ne yazdýðýný bilmemen gerekir. -Rouesseua
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Bilimsel > Felsefe > Bayram Kaya




20 Temmuz 2018
Tarihi Olan Ýlahi Adalet 8  
Bayram Kaya
Deredeki akar su kesikli ve sürekli olmasý ile ancak vardýr. Kesikli durumlar: 1- Kaynak suyu. 2-Kaynak sularýnýn birleþip derede akmasý. 3-Derde akan suyun buharlaþmasý. 4-Buharlaþan suyun yaðýþ olarak geri yeryüzüne dönmesi. 5-Yaðýþlarýn toprak tarafýndan emilip, yeniden kaynak suyu olarak yer altýnda birikip bir artezyen ile yer yüzüne kaynak suyu olarak çýkmasýyla. 6-Kaynaktan çýkan suyun derede akýþýna devam etmesi ile bir çevrimdi. Otomatik süreçti. Kendi kendisine baþlayan kendi kendisine duran süreçti.


:ECB:
Hayat olarak sosyo toplumcu organik ligin (kolektif oluþun) ömür yaþý yoktu. Ama sosyo toplumu inþa edebilen tür olan insanýn ve insanlýðýn ömür yaþý vardý. Sonsuzluðun deðil sonsuzluk içindeki kesikli özel baðýntýlý durumlarýn ömrü vardý. Bir sosyo toplumun inþasý içinde öz yineli periyodik çevrimleri vardý. Bu çevrimlerin genleþip daralan süreç salýnýmlarý vardý.

Ama yapý içinde deðiþen üretim iliþkisi nedenle daralan genleþen salýnýmlar da deðiþtirmektedir. Koruyucu zýrh kalýp olan sosyo toplum deðiþen daralýp genleþen salýnýmlarýyla kalýp kendi ömür yaþýný uzatýyordu. Bu nedenle insanlýðýn ömür yaþý da 100-200 yýl gibi ömür yaþý içinde olmuyordu.

Ýnsan avatar kalýp gibi davranan sosyo toplumun, insan türü üzerindeki ömrünü uzattýkça, insan da kendisini garantiye alýyordu. Birbirine göre ikil yapý diyalektik süreçlerini baþlatýp aþama-aþama evrim içine girdirirse diyalektik ömürler çok daha uzun süreli olmaktadýrlar. Baþlangýçta ve belli bir sýnýra kadar "Osmanlý inþasý ganimet (fetih) gelirleriyle kendi kendisini çevirim ediyordu".

Geri baðlaným yasalarýyla kontrol edilen ülkelerin çevrimi yüz yýllarla ölçülür. Sosyo toplumlarýn geri baðlanýmla olan esas çevrimleri de teknik teknolojik, bilgi ve yeni tasarýmlarýyla kendi aþamalarý içinde evrime uðratýlýrlar. Osmanlý gibi ganimete, kaba köleciliðe dayalý El kalýbý, kendi ömür yaþý içinde sürekli olamazdý.

Var oluþlar çok deðiþken ve üreten dinamikle vardýlar. Sömüren egemenliðini sürdürmeleri nedenle kiþilerin baþaramadýðý da buydu. Toplumun dinamiði kral kiþiler ileyseler de tarih kiþiler, krallar tarihi deðildi. Saðlatan, üreten kolektif mücadelelerin organize tarihiydi. Çöküþ döneminde Osmanlýnýn ve Abdülhamid’in baþaramadýðý da buydu.

Elbette sosyo toplumlarýn da belli þartlarda belli süre içinde temel standartlarý vardýr. Belli þartlar içinde standart olan süreç deðiþken olmakla da standart deðildi. Osmanlý kendi saltanatý için deðiþmez bir El mana anlayýþý tanýyordu. Oysa standardý olmayan da standartlarý ortaya koyan da üretim güçlerindeki teknik teknolojik deðiþme dönüþmelerdi. Buna göre yeni iliþkilenmelerle dinamik oluþtur.

Osmanlýnýn 17.ve 19. yüz yýl çevrimli yakýn zamaný içindeki konjonktür; teokratik anlayýþtan çýkýlmýþtý. Ganimeti gelir olan ekonomiden çýkmýþtý. Yeni yol köleler için az çok kazanýmlarý olan bir yoldu. Yeni yol üreten ürettiren sözleþmeli demokratik tavýrlaydý. Yapý sanayi toplumlarýydý. Dünya buharlý üretim enerjisine dayalý tekniðin teknolojileri içinde, pozitif bilime dayalý olan üretim sistemlerinin bir çevrimi içindeydi.

Osmanlý eþ zamanlý olarak ve fiziki durumla konjonktürel olarak çaðdaþlarýnýn geliþmiþliði olan 200 250 yýllýk bu çevriminin sürüklemesi içindeydi. Halbuki Osmanlý bu çevrimi, yeterince hareket ettirici bir güçle oluþamamýþtý bile. Osmanlý Abdülhamit ve Vahdettin’iyle 200-250 yýllýk bir çevrim turunu tamamlayamamanýn erime, çözülme, daðýlma, süreci içindeydi.

Meclisi bile o günkü meclisin dinamizmi olan genleþen daralan süreçleriyle deðildi. Bu nedenlerle bu gerileyiþ çok normaldi. Burada anormal taraf yoktu. Anormal olan þey o gerileyiþteki o günü; bugünün Atatürk inþacý dönemiyle algýlanýp, meþru edilmesiydi. Üstelik bu meþru edilme düþüncesini ortaya koyan ana þartlarýn çevrimi de Atatürk ruhlu, saltanat ve padiþahtan baðýmsýz olan karma ekonomiye dayalý üreten kolektif bir kadronun inþasý olmasýydý.

Kolektif (devletçe) sahipsen üretiyorsun. Üretiyorsan sahipsin. Özelleþtirme sahip olamamaydý. Özelleþtirme giderek üretememekti. Kolektif inþanýn ve üreten emeðin baðrýna dinamit koymaktý. Gemileriyle, uçaklarýyla, tank, top, tüfek ve askerleriyle çaðýramadýðýnýz düþmaný özelleþtirmeyle çaðýrýyordunuz.

Özelleþtirilenin sahibi de siz deðildiniz. Atatürk’le üretip, üreten kolektif mülkiyetin ortaya konmasýndan sonra ortaya konan kolektif sahiplikler, zarar bahanesiyle üreten kolektiften alýndý. Özelleþtirme kapsamýnda alýnanlar alanýn tasarruf ve iradesi oluyordu. Özelleþtirilen devletin iradesi olmaktan çýkýyordu. Özelleþtirilenlerle, özelleþtirme kapsamýnda kamusal üretim gücünü eline alanlar ellerine aldýklarý bu üretim gücü efendiler elinde; El’in irade, þantaj ve baský silahýna dönüþüyordu.

Bir ülke için bu süreç artýk, kolektif özgürlüðünüzün keyfe göre kullanýmla sahipler tarafýndan kontrol altýna alýnmanýza teslimiyetti. Kolektif sahipliðin ve günümüz ulus devlet anlayýþýnýn þiarý olan süreç kasten; üreten bir sahip oluþtan ve sahip oluþla üreten bir inþacý Atatürkçü dinamik olmaktan da çýkýtý. Genel yararý, üretenlerin, çalýþanlarýn yararýný gözetmekle baþlangýç koþullarýna atýf yapan devletçi, Atatürkçü kolektif ile özel üretim iliþkisi ile birlikte olan karma ekonomiden sapýþtý bu kasýt.

El mülkiyet iliþkisi içinde, El mülkiyetine karþý oluþturulan; vaha durumundaki Cumhuriyet ve ulus devlet olmanýn tarih bilincinden sapýþtý da bu. El den çok El’ciler iþ birliði ile sömürü; yerli yabancý dayanýþmalý özelleþtiren efendilerin “özelleþtirme saltanatý olmaktaydý”. Padiþah saltanatý yerine özelleþtirme saltanatý gelmiþti.

Özelleþtirilenlerden gelen sözde gelirlerle ne yeni bir þey yapýlýyordu. Ne yeni kamusal sahiplikler ortaya konuyordu. Ne istihdama dönüþüyordu. Ne kamu yararý maaþ oluyordu. Ne sosyal devlet icraatýna dönüþüyordu. Ne baþka bir hizmet dönüþü olarak hiçbir þey yapýlmadýðý gibi sizi iþsiz býrakmasý da cabasýydý. Müthiþ bir karadelik ve denetimden kaçýþ vardý. Ahali saltanata neden biat ediyorsa, daha önceki bölümlerde belirttim özelleþtirmenin saltanatýna da ondan oy veriyordu.

Bu celladýna âþýk olup celladýnda lütuf ve merhamet beklentisinin vaat ile sabrýn ecir eðim biatine dönüþüyordu. Ýþgalciler ve cellatlar, efendiler, özelleþtirme meþruiyeti (!) ile davet edilmektedirler.

Atatürk sonrasý 80 yýllýk tarihi hafýzadan sapýþ; yaklaþýk 40 yýldan bu yana da din mezhep, etnik, millet gibi enfekte durumlarýn hastalýðý içinde kolektifin olandan hýzlý bir özelleþtirme yapmaya geçiþ bizlere küresel efendileri kurtuluþ ve sýðýnýlacak liman olarak algýlatýyordu.

Silinen hafýza ile yerine konan “dinsel, mezhepsel, etnik, milleti hafýza”; hafýza olmayacak kadar kýsa erimli bulanýk bir tarihi hafýzamýzdý. Bulanýklýðý nedenle de biatledir. Bu nedenle geçmiþ söylendiði zaman din ile din söylendiði zaman mezhebin, milletin inþa olduðu kýsa bir geçmiþiyle anlýyordu. Bant bu kadarýydý. Sarýyor bu. Okuyor bu. Geçmiþ din ve mezhep üzerinden þimdiki durum ile anlaþýlýyordu.

Anlaþýlanda geçmiþ deðildir. Örneðin üretim tarihli geliþme ve evrimi bilmeyen hafýzadan yoksunluklar elbette üretimi kâr yapma mantýðý ile faiz ile rant ile enflasyon ile mülk sahipliði ile dini ticaret ve alýþveriþ mantýðý noktasýnda baþlatacaktýr.

Yani diyalektik bir tarihsel hafýzasý olmayanlar “tarihin ilk üretim hareketini” þimdiki sömürü dili içinde kullanýmý olan sözcüklerin anlamlarýyla baþlatacaktýlar. Oysa ilk üretim hareketi baþlarken ne banka vardý. Ne kredi veren vardý. Ne mülk sahibi vardý. Ne iþletmeci vardý. Ne arz ne talep vardý. Ne kira ne faiz ne ýskonto ne enflasyon ne döviz kuru vs. vardý. O üretimi finanse edecek, o üretime kredi verecek para da yer de yoktu.

Yine insanlar ürettiðini satýp kâr yapacaklarý bir temas düzeyi bile yoktu. Satma kavramý hiç yoktu. Neyi neye göre satacaktýnýz? ve o ilk harekete göre satma neydi? Grup içinde birlikte baþlanan eylemle, birlikte bitirilip, tüketilen eylem içinde neyi kime nasýl ne gerekçeyle; hangi akla hizmetle satacaktýnýz?

Sahi s atma neydi? Dýþ dünya ile bir temasýnýz yoktu. Olsa bile ayný geliþmiþlik düzlemi içinde ayný düþünme konturlarýný üreten yapýlar deðildiniz. Para yoktu ki insanlar kâr yapsýndý. K3ar bilinmiyordu ki satasýnlardý. Talan dýþýnda satýn alma nedir bilinmiyor ki satýn alýnsaydý. Kýsaca üretim hareketi parasýz, kârsýz, kredisiz, mülk sahipliði olmadan baþlamak zorundaydý ve öyle baþlamýþtý. Kredi, faiz rant, iþletme sahipliði üreten iliþkinin ürünü deðildi, sömürünün ürünüdür.

Deredeki akar su kesikli ve sürekli olmasý ile ancak vardýr. Kesikli durumlar: 1- Kaynak suyu. 2-Kaynak sularýnýn birleþip derede akmasý. 3-Derde akan suyun buharlaþmasý. 4-Buharlaþan suyun yaðýþ olarak geri yeryüzüne dönmesi. 5-Yaðýþlarýn toprak tarafýndan emilip, yeniden kaynak suyu olarak yer altýnda birikip bir artezyen ile yer yüzüne kaynak suyu olarak çýkmasýyla. 6-Kaynaktan çýkan suyun derede akýþýna devam etmesi ile bir çevrimdi. Otomatik süreçti. Kendi kendisine baþlayan kendi kendisine duran süreçti.

Kaynak, akar su, dere, buhar (ýþýk rüzgârla buharlaþma), yaðmur ve tekrar kaynak suyu olan yer altý suyunun oluþmasý doðada gerçekti. Dünya doðasý gibi genel bir baðýntý içinde kýsmi bir en az çevre izolasyonu içinde (yalýtmasý içinde) çevrim, olmuþtu.

Çevrim kaynaktan çýkan su ve çýkan suyun tekrar tersine bir hareketle kaynaða dönmesiydi. Nasýl dönüyordu? Buharlaþan kaynak suyundan yaðýþ olarak dönecekti. Yaðýþ olarak dönecek olan su, toprak tarafýndan emilecekti. Toprak tarafýndan emilen su yer altý suyunu oluþacaktý. Sirkülasyonlarla olan yer altý suyu, kaynaðý besleyen çevrimdi.



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn felsefe kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
El Bel Baal 2
Tarihsel 2
Ýrade 1
Tarihsel 1
Anlamak Gerek 71
Kurtuluþun Felsefesi (Açký 2)
Sosyal Ýliþki Toplumu Hedeflemez 2
Anlamak Gerek 43
Anlamak Gerek 70
Anlamak Gerek 55

Yazarýn bilimsel ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Müruru Zaman 14
Sahiplik Ýmaný 1
Hatýrlama 1
Mal mý, Ýnsan mý?
Mamon'du Belirme 1
Müruru Zaman 7
Anlamak Gerek 26
Denge ve Dengesizlik Süreçleri 24
Bað Enerjisi 1
Sistem 15

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Aslýna Yüz [Þiir]
Vah ki Vah [Þiir]
Ýsis Dersem Çýk Ereþkigal Dersem... [Þiir]
Görmez Þey [Þiir]
Tekil Tikel Tükel [Þiir]
ve Leddâllîn, Amin [Þiir]
Mavi Yare [Þiir]
Mevsimsel [Þiir]
Yýkýlýþa Direniþ Direniþe Yýkýlýþ [Þiir]
Meþrep 3 [Þiir]


Bayram Kaya kimdir?

Dünyayý yaþantýlaþan çabalar içinde duygunun önemi hiç yitmezse de, payý giderek azalmaktadýr. Sosyo toplum bazlý, genel bir açýlýmla baþlayan çalýþmalarým da; bilim felsefesi içinde olunma gayreti güdüldü. Bu nedenle yazýlarýn tarisel, sosyo toplumsal evrimli ve türlü doða bilim verileri güdülü çalýþma olmasýna gayret edildi. Genel felsefem içinde bir bilgi; ne kadar çok baðýntýsýyla söylüyorsanýz, o bilgi o kadar bilinir bilgidir.


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Bayram Kaya, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.