Şahin bakışlı, ahu gözlü, şirin davranışlı ve tatlı sözlü idi. -Fuzuli, Leyla ve Mecnun |
|
||||||||||
|
Değerli okurlarım, sizlere bu yazımda da hayatımızda ve gönüllerimizde önemli bir yere sahip olan öğretmenlerimizi anlatmaya çalışacağım. Sevgili okurlarım, yine bir soru ile başlayacağım bu yazıma. Sizce öğretmenlik bir diplomadan mı ibarettir? Ben şahsen öğretmenliğin bir diplomadan ibaret olduğunu düşünmüyorum. Öğretmen ailede anne ve babadır. Okullarda bir kişi değil bir grup.Çalışmaya başladığımız iş yerlerinde bizlere işimizin inceliklerini anlatan, o işi bizlere öğretmek için gayret gösteren gruplar ve kişilerden ibarettir. Ailede anne ve babamızdan ilk önce konuşmayı ,yemek yemeyi ,terbiyeli davranmayı öğreniriz. Okullarda okumayı yazmayı, saygılı davranmayı öğreniriz.Çalıştığımız iş yerlerinde bizim üstümüz olanlardan işimizin inceliklerini öğreniriz.Sadece bununla da sınırlı kalmaz öğrendiklerimiz. Okuduğumuz kitaplardan hayatımızın bizlere neler kazandırıp neler kaybettireceğini öğreniriz. Mesela bizden önceki tarihin ne zorluklarla gelip geçtiğini …Örnek olarak şunu verebilirim: İslamiyet’in ilk yıllarında Peygamber Efendimiz şunu istemiştir : Savaşlarda esir olan müşriklerden bir okuma yazma bilen esir ,on okuma yazma bilmeyen müslümana okuma yazma öğretecektir. Bir örnek de şudur:’ Bana bir harf öğretenin kırk yıl kölesi olurum.’ demiştir Hazreti Ali radıyallahu anh. Bu güzel sözü ile öğretmenlerimizin ve öğretmenliğin hayatımızdaki yeri ve önemini bir kez daha anlatmaktadır. Elimizdeki güzelliklerin kıymetini kaybetmeden önce bilip o güzelliklere sahip çıkılması gerektiğini ,vatanımızın ne zorluklar içinde savunularak elimizde tutabildiğimizi öğrettiğini…. Hani söylemiştim ya yazımın başında öğretmenlik bir diplomadan ibaret değildir diye. Gerçekten de öyle… Öğretmenlik bir üniversite bitirip oradan bir diploma almak demek değildir. Ben şahsen , yaşadığım zorluklar sayesinde bu günlere geldiğimi anlatıyorum çevremdekilere. Yani benim yaşadığım zorluklar da bir nevi benim öğretmenim oldu. Çok sevdiğim , canımı istesin vermekten çekinmeyeceğim bir kardeşimi aradım öğretmenler günün kutlu olsun diye. O da bana şu sözleri söyledi:’Kardeşim senin de öğretmenler günün kutlu olsun, sen de bu camiadansın. İllaki elinde bir üniversite diplomasına gerek yok.’ Arkadaşımın bu sözleri beni çok sevindirdi. Çalıştığım yerdeki öğrencilerden birkaç kişi gelerek bana ‘ Abi öğretmenler günün kutlu olsun.’dedi. Ben de öğretmenleri olmadığını söyledim.’ Ama abi olsun sen de bizim bir öğretmenimizsin .’dediler ve benden de bir çok şey öğrendiklerini söylediler.Onlar da bana öğretmenliğin bir diplomadan ibaret olmadığını öğretmiş oldular. Yani her insan bir birinin öğretmenidir. Bir gün belediye otobüsüne binmek için otobüs durağında bekliyorum. Karşıma bir çocuk çıktı ve ‘Hocam nasılsınız ?’diye hitap etti. Ben onu tanıyamadım ve sordum sen beni nereden tanıyorsun diye. Şu an görev yaptığım yerden mezun olduğunu ve ben ilk geldiğim sıralarda kütüphaneye geldiğini anlattı.Ben ona öğretmen olmadığımı söylesem de o çocuk bana şunu söyledi ‘Ben yaramazlık yapardım ama siz geldikten sonra ben bir çok şey öğrendim ve yaramazlıklarımı bıraktım ve okumaya yöneldim.’dedi. Yani kısacası ‘Sizden birçok şey öğrendim , sizi tanıdığım bu kısa süre içinde.’ diyerek benim otobüse binip gitmemi bekledi.Ben otobüse binmeden gitmedi .sonra da otobüse gerek kalmadı araba ile kardeşim gelip beni aldı ,oradan ayrıldım. Bana eşim de ‘Sana hocam diyenlere ben öğretmen değilim deme.’der her zaman . ‘Onlar seni öğretmenliğe layık görüyorlar ki hocam diyorlar.’ Bu örnekleri övünmek amacı ile vermedim ,övünmek benim hiç haz etmediğim bir şeydir.Kaçıncı defa yazıyorum bilmiyorum ama şunu tekrar etmeden geçemeyeceğim öğretmenliği bir üniversite bitirmekle ve bir diploma almakla sınırlandırmayalım. Her daim öğretmenliğin ve bizlere hayatı zorlukları ile kolaylıkları ile yaşamayı sevdiren öğretmenlerimizin değerini bilelim. Öğretmenliği de sadece bir tek günle sınırlandırmayalım. Bence bir tek günden ibaret değildir, öğretmenler günü her gün öğretmenler günüdür.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Ay Işığı, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |