..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Paranýz varsa toprak alýn. Artýk üretmiyorlar. -Mark Twain
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Bilimsel > Felsefe > Bayram Kaya




20 Þubat 2019
Yatkýnlýk 2  
Bayram Kaya
Böylece sürecin geliþmesine baðlý yeni durumlarla hiç beklenmedik biçimde öznel ve nesnel yeni eðim alanlarý ortaya konuyordu. Bu eðim alanlarýndan birisi mülk daðýtma yetkisiyse; diðeri de bu “mülk daðýtmayý kendisinde güç olarak görmenin haþmetini oluþan yönetici kuruntularýydý.


:FDC:
Bir sistemin çevresiyle merkez referans noktasý arasýnda bilgi, haber ya da enformasyon akýþý olmalýdýr. Bir ittifak önce kült merkezinin bitiþik çevresi olmakla bu iþi çözmüþler. Ne var ki mesafe uzayýp kült merkezi çevresi geniþledikçe bilgi akýþý kesilmiþ

Bu bariyeri iki o günler için þekilde aþarsýnýz. Ya günlük merkezden çevre yerleþkelere gidersiniz. Ya her bir çevre yerleþkesinden merkez doðru ve merkezden de her bir çevre yerleþkelerine doðru haberciler (ulaklar) çýkarýrsýnýz.

Her gün bir yerleþke merkezine gitmek sistemin verimliliði ve geliþmesi açýsýndan hantaldýr. Yani bir yere ulaþsanýz bile o esnada diðer birçok yerlere ulaþamaz olmanýzdan ötürü ayný anda birçok yerle olan bilgi akýþý kesilir.

Engeli aþamanýn ikinci yolu pek verimli ve oldukça hýzlýdýr. Birinciye göre kat kat iyidir. Bu durumda ulaklar merkezin gözü, kulaðý, eli, kolu olan bir organizasyon olmakla organizasyon, merkezle çevresi arasýndaki zaman mekân engelini aþar.

Yönetim merkezi ile geniþleyen yönetim çevresi arasýnda oluþan ikinci olumsuz süreç iþte buydu. Ýttifakýn alan çevresi ile ittifakýn yönetim merkezi olan çevre birimleri arasýna giren; “araya girmekle her iki birime zaman mekân aralýðý veren organizasyonun aþýlmasýydý. Zaman ve mekânýn çevre alaný ile çevre yönetim merkezi arasýna yaptýðý perde, sürece bir sütre oluyordu.

Merkeze göre sütrenin gerisi ittifakýn çevresiydi. Sütrenin çevrelediði beri de, yönetim merkeziydi. Sistemin merkezine göre olan dýþ çevresi, sütre içindeki alan yönetim merkezi olmasýyla; yönetim merkezi sistemin beyniydi. Ýnþa oluþun çekirdeðini oluþmanýn imajý konumundaydý.

Perdeleyen sütrenin atmosferi vardý. Alan aðýrlýk merkezi olan çekirdeði vardý. Çekirdek içinde yönetimin beyni olan tüzeli oluþ vardý. Tüzeli alan yöneten kiþiler giriþmeli oluyordu.

Yöneten kiþiler yönetimin beyni olan tüzeli duruma kiþisel duygunun, kiþisel hoþlanmanýn, kiþisel tamahýn, kiþisel keyfiliklerin de sisteme daha çok sokulmasý olmakla kiþisi hýrslarla yöneten sistemin enfekte edilmesiydi. Bu keyfilikti. Bu keyfi irade sahibi olmanýn kuruntusuydu.

Keyfileþme sistemin öznel kolektif ligini bozan ajanlardý. Tartýþmalar içinde sisteme daha çoðu sokulan kiþisi tamahlar; yönetimde bulunan kiþilerde; haþmet, azamet, büyüklük ve kibri; oluþuyordu.

Yönetim içinde haþmet, azamet ve kibir sahibi olanlarýn yaptýðý bu düþünsel manipüleni tartýþmalar; kuruntuya kapýlmayan ilahlar ile yönetimin çevresindekilere de olasý bir yansýmasý vardý.

Bu yansýmalar taraf oluþtu. Taraftarlýktý. Taraftarlýk ya azamet ve kibre kapýlmaktý. Haddini aþanlardan yanlýktý. Ya sürecin kolektif deðerini baz alan had bilirlikle; büyüklenmemenin, kibirlenmemenin; taraftarlýðýydý.

Bu taraftarlaþtýrýcý yansýma yönetenler gibi yönetilenlerin de sisteme yabancýlaþmalarýydý. Geliþen sistemle bitlikte biriken zengin enerji depo kaynaklarý vardý. Bu kaynaklar sistemin kendi enerji tüketmesine ve inþa amortismanlarýna aktarýlýyordu.

Biriken zenginlik (maliye) üreten sistemin depo enerjisi olan ölü (geçmiþ) emeklerin sürdürülür olmasýna katký vermesiyle kolektif amortismanlardý. Azamet içinde olan kiþi amortisman olana benim malým mülküm demekle bunu kimi kiþilere vermeyi dillendirmesi; yükselen bir moda düþünceydi.

Amortismanlar, kolektifin o nesne içinde birikip billurlaþtýrdýðý ölü, donuk emeklerdir. Sistem kendisinin bu türden kolektif enerji harcanmasý tüneli bu amortisman kaynaklarýyla, geri yerine koyar. Sistem çevrimi için olan amortismanlar; hikmetinden sual olmaz denen azameti anlayýþýyla zaten yönetim merkezinde bulunan seçilmiþ, þanslý kiþilerin kiþisel sahipliðine verilir.

Daima kolektif güçle saðlanan amortisman, kiþisel olmuþtur. Yani kolektif güç kiþinin ya da kiþilerin olmuþtur. “Vatan senden imdat istiyor” diyen her çaðrý söylemler, sistemin hem kolektif oluþuna gizli bir atýftýr. Hem de sistemin kolektif siz durumla inþaca bir sistem olamayacaðýna atýftýr.

Sistemin çevrim enerjisi artýk, güya “kiþisel amortismanlar üzerinde karþýlanýr”. Bu karþýlanma bin bir temenna ile hamiyetle, lütufla, þiltlerle; kýsmen gerçekleþir. Sistemin kolektif gücü kiþilere verilmekle, öznel olan azamet, büyüklenme, kibir kiþi ile gerçek olur.

Kolektif gücün amortisman çevrimi ile kiþisel zenginlikler amorti ve finanse edildi. Kiþisi zenginliðin tartýþmasý içinde ilk azamete kapýlma duygu ve kibri “yöneten kolektif gücün” yöneten kiþiye verdiði bir alan etkisiydi

Alanýn yöneten kiþiye kuple (yükleme) ettiði kiþisi duyguydu. Yönetimin içinde, yöneten gücün o kiþilere verdiði azamet, büyüklenme, kibir vardý. Yönetim içinde olup ta kibirce büyüklenme duygusuna kapýlanlarla; yine yönetim içinde olup kolektif depo bilincini taþýmakla haddi aþmayanlarýn, yönetim çevresinde taraftarlarý oluþuyordu.

Kýsaca yönetimin içinde bulunmakla yöneten kolektif gücün alan etkisine kapýlan kiþilerin, kendilerinde güç vehmetmeleri kiþilerin kuruntularýna dönüþüyordu.

Böylece sürecin geliþmesine baðlý olan yeni durumlarla hiç beklenmedik biçimde öznel ve nesnel yeni eðim alanlarý ortaya konuyordu. Bu eðim alanlarýndan birisi mülk daðýtma yetkisiyse; diðeri de bu “mülk daðýtmayý kendisinde güç olarak görmenin haþmetini oluþan yönetici kuruntularýydý.

Kuruntular sürecin baðýntýlý, zorunlu iliþkilerinin kolektif liginin görülmesini önleyen kiþisi hýrslara dönüþüyordu. Ola gelen üreten inþa ya da kolektif sürece ilk yabancýlaþma belki de bu nedenle hayli geliþmiþ ön ittifaklar içinde baþladý. Yani yöneten ve yönetilen alan etkisi yoðunlaþmasý bu tür yönetim merkezi ile çevrenin birbirine yabancýlaþmasýyla baþlamýþtý.

Ýþte bu yabancýlaþmayý veren kuruntu, azamet ve büyüklenme kibriyle haddi aþmanýn verdiði algý yanýlsamalarý; yönetim içindeki birkaç kiþiyle dile getiriliyordu. Bu azamet, kibir ve haddi aþmaya dayanakla yönetimin merkezi içinde birileri; “mülk bizim” diyordu.

“Biz mülkten dilediðimize dilediðimiz kadar veririz diyordu”. Hâlbuki dýþta yüz binlerce yýl hiç kimsenin olmayan, hiç kimseye verilmemiþ olmasýyla herkesin yararlanmasý olan verili düzeni içinde doða vardý. Yine kolektif özneli bilinçle; yine hiç kimsenin olmayan ile giriþen zorunlu ve kolektif üretim vardý. Kolektif üretim düzenli, garantili, kaygý ve stresten uzaktý. Herkese göre saðlatma olan bir sosyo toplumsa sistem olmakla vardý.

Ýþte “veririz” diyen söylem; zaten verili olan ve hiç kimsenin olmayan durumun içinde üretim yapýlmasýyla yansýyan fikrin eyleme konuþu akýl almaz bir sömürü deðerini oluþmuþtu. Üretim yapýlan mülkün sahipliði ve üretim yapýlmayan alanlarýn avcýlýk toplayýcýlýða kapanmasý nedeniyle mülksüz kiþilerin mülk sahibine tam bir teslimiyetini ortaya konuyordu.

Mülkle, üretim araçlarýyla giriþemeyen kiþinin üretim yapmasý muallakta (boþta) kalýyordu. Mülk sahibi de iþlenmeyen toprakla da muallakta kalýyordu. Ama mülk sahibinin elinde birikmiþ amortismanlardan olan depo enerji olduðundan muallakta kaldýðý sürece depodan, kilerden yiyordu.

Oysa mülksüzler hem üretim nesnesinden yoksundu. Hem de kolektifin ortaya koyduðu depo enerjiden yoksundu. Kolektifin depo enerjisi rýzk olarak ve mülkün huzur hakký olarak mülk sahibine verilmiþti.

Bu durumda mülkü olmayan kiþi hemen yarýn çalýþmak zorundaydý. Avlanmaya da gidemezdi. Her yer El mülkü olmakla izne ve ahide tabiydi. Kiþi yarýn çalýþmak yerine bu zorba duruma direnirse; depo erzaký olmadýðýndan iki gün sonra mülkü olanýn mülkü üzerinde çalýþmak emek gücünü mülk sahibine býrakmak zorundaydý.

Böylece kiþi yarý aç yarý tok bir lütuf kar, acýyan, merhameti bol olan bir hayata mahkûmdu. Mülkten yoksunluða karþýn mülk sahipliði olanlarýn hücceti, azameti, kibri, haddi aþma kuruntusunun kendisiydi. Sistemin ola gelen, gerçeklerle baðý kopmuþtu. Sütre gerisine göre, sütrenin içi sütre algýsý içinde olmanýn kuruntularý tartýþýyordu. Mülk sahibi olan El kibirdi.

Bu nedenle ilk El mana anlayýþý, baðýntýlarýndan kopmuþ bir yönetim merkezi anlayýþýnýn, kendilerinde vehmettikleri güç ve kuruntulardandý. Mülk sahipliði ile mülk sahipsizliði kiþilerle fiziki bir sedimantasyondu ve yine kiþilerle denksizlik olan fiziki bir alan yoðunlaþmasý olacaðý açýktý.

Yani mülklüler olan, mülk sahipliði olan El’in mülk sahipliði kiþi olarak mülksüzlere göre yoðunlaþmaydý. Mülk sahipliði köle emeði üzerinde saðlamayý garanti eden tutumla; “kiþiye özgül aðýrlýk katýyordu”.

Özgül aðýrlýk, mülkü yani özgül aðýrlýðý kazanamayanlara göre seçilim ve yoðunlaþmaydý. Özgül aðýrlýk duygu düþünce oluþla kibir ve azametti. Eylemi tehdit ve vaatti. El böyle El olmakla; denksizdi, benzersizdi.

Ýlk El ’in duygu oluþla bu kuruntular doðrultusundan biçimlenmesi de olabildiðince gerçekti. Rýzký daðýtma iþi, zaten bir yönetim anlayýþýný kendisinde vehim eden güç algýsýdýr. Bu nedenle “rýzklarý ben daðýttým” diyen El ‘in orijini; yönetim merkezinin potansiyelliði olsa gerektir.

El bu geleneksel söylemini kâh “rýzklarýn daðýtaný benim” der. Kâh “rýzklarý daðýtan biziz” der. Sözünü koruyacaðýný, sözünün arkasýnda duracaðýna da söz verir. Böylece El olan, yöneten kimi kiþiler azameti, kibri, büyüklenmeyi, haddi aþmayý tekil ve çoðul konuþurlar. El neden tekil ve çoðul konuþuyordu?

Kibir, azamet, büyüklenme, haþmet, had aþma gibi sýfatlar kolektif ittifak içinde gruplar tüzeli olmak adýna mal sahipliðini yapan ve kolektifin mal (rýzk) paylaþtýrmasýný yapmakla yöneten bir alan etkisini kiþinin kendi duygularý üzerinde ifade etmesiyle El mana anlayýþý ortaya çýkmýþtý.

El, kolektif polarma ile yöneten alan içinde oluþan kolektif durum enerjili bir yönetme sahipliðinin, kolektif gücü daðýtýmýyla belirmiþti. Gide gide El bu kolektif sahipliði ve daðýtan kolektif gücü kendisiyle sanmaya baþladý.

El düþüncesi de zaten kolektif ligin yöneten daðýtan gücünün sahipliðiydi. Bu daðýtýma ve bu sahiplik ister tekil güç olsun, ister birkaç kiþi ile çoðul güç olsundu. Bu had bilmezlik; kolektif güce karþý her zaman kibir azamet ve haddi aþmanýn, gururuydu.

Ýlk El ve ilk vehme kapýlan El yönetim merkezinde ortak gücü donanmýþ olmanýn potansiyeli ile kontrolsüz konuþuyordu. Ýlk yönetim merkezi grup temsili yetki ve sýfatý olan kurulda kimi kiþilerdi. Böylece El ‘in ilk sesleniþ konuþmasý “biz” demekle çoðul olarak tarihsel olan ilk hitap startýný da yapýyordu.



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn felsefe kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
El Bel Baal 2
Tarihsel 2
Ýrade 1
Tarihsel 1
Anlamak Gerek 71
Kurtuluþun Felsefesi (Açký 2)
Sosyal Ýliþki Toplumu Hedeflemez 2
Anlamak Gerek 43
Anlamak Gerek 70
Anlamak Gerek 55

Yazarýn bilimsel ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Müruru Zaman 14
Sahiplik Ýmaný 1
Hatýrlama 1
Mal mý, Ýnsan mý?
Mamon'du Belirme 1
Müruru Zaman 7
Denge ve Dengesizlik Süreçleri 24
Anlamak Gerek 26
Bað Enerjisi 1
Sistem 15

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Aslýna Yüz [Þiir]
Vah ki Vah [Þiir]
Ýsis Dersem Çýk Ereþkigal Dersem... [Þiir]
Görmez Þey [Þiir]
Tekil Tikel Tükel [Þiir]
ve Leddâllîn, Amin [Þiir]
Mavi Yare [Þiir]
Mevsimsel [Þiir]
Yýkýlýþa Direniþ Direniþe Yýkýlýþ [Þiir]
Meþrep 3 [Þiir]


Bayram Kaya kimdir?

Dünyayý yaþantýlaþan çabalar içinde duygunun önemi hiç yitmezse de, payý giderek azalmaktadýr. Sosyo toplum bazlý, genel bir açýlýmla baþlayan çalýþmalarým da; bilim felsefesi içinde olunma gayreti güdüldü. Bu nedenle yazýlarýn tarisel, sosyo toplumsal evrimli ve türlü doða bilim verileri güdülü çalýþma olmasýna gayret edildi. Genel felsefem içinde bir bilgi; ne kadar çok baðýntýsýyla söylüyorsanýz, o bilgi o kadar bilinir bilgidir.


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Bayram Kaya, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.