..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
En güzel özgürlük düşü, hapishanede görülür. -Schiller
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Bilimsel > Felsefe > Bayram Kaya




21 Eylül 2019
Nasıl Yaşar Nasıl Ölürüz 22  
Bayram Kaya
Değerli okurlar benzer davranışların çekici itici olmasını anlamakta haklı olarak zorlanabilirler. Örneğin 15 bin yıl öncesinin doğal ortamda iki kişi doğanın ezici ve baskın gücü karşısında bir araya gelip güç birliği yapma eğilimi ile birbirine karşı çekimli olurlar.


:EED:
Zıtlıkların alan etkili taşıyıcı dalgalanmaları üzerine modüle oluş yeni bir biçimlenişle yeni bir ruh yeni bir soluk yeni bir hayattır. Hayatı, nasıl var oluruz sorusunu ve neden ölürüz sorusunu böyle kavrayacaktır.

Firen frensiz lige dönüşüyordu. Bir sürecin ileri yön (git sürecine) ya da geri yön (gel) sürecine firen etkisi olmakla, birbirine takoz olmakla ortam enerjisinin düzenliliğini bozan durum, ters yönde bozulanı düzenleyen, boşalanı yerine ikame eden değiştiren devimi oluşur.

Zıt yönün bu kez de azalan yönde boşluğu ortaya koyan sürece doğru hücum etkisi, azalanı çoğaltmak boşalanı doldurmak, kırpılanı eklemek gibi zıt yön sürecini devam ettirir.

Evren en az enerji harcama ile en kısa yolu takip ederken hayat zıddı olan in organik var oluşa göre en aza karşı en fala durumla, yokuş yukarı durumla; var olmanın boşluk enerjisi içindedir. Bu durumda da hayat en az enerjiyle en kısa yolu takip eder.

Her sürecin en az durumla en kısa yolu takip etme stratejisi, farklı olmaktadır. Bu var oluşun kuralıdır. Hayat in organik var oluşun her bir boşluk enerjisi içinde süreci yokuş yukarı devam ettirme yönünde etkiyen bir alan etkisi ile belirir. Ölüm de hayata böylesi bir yokuş yukarı olan düzenlilikle enerji dönüşüm takviyesidir.

Yani hayat iniş aşağı olmakla bozulan sürece yokuş yukarı destek oluşla maliyetli bir düzenlilik ilişkisi içine dönüşen organizeler serisidir. Var oluş çok basit evrensel ilkeler çerçevesinde adeta var olmak zorundadır. Evrensel hiçbir özel yerimiz ve özelliğimiz yoktur.

Isı skala değerinin 0° derecenin sağ ve sol yanında örneğin sağ yanında trilyon derece değerlere kadar niceli olması gerçektir. Niceli oluş özdekti özellikti. Yol üstünde bir mağazaya girin.

Mağazanın içi niceli oluş belirimi nedenle giysi ile dolu olacaktır. İçeri girmekle vücudunuza uygun bir giysi bulmanız çok olasıdır. Bulunan giysi, ne sizin için dikilmişti. Ne de sizin için vardı. Mağaza evrense giysiler de rast gele her bir niceli değerle var olan olgu ve olaylardı.

Örneğin belli bir büyüklüğü ile şişirilmiş bir futbol topu düşünün. Ayak topunun üzerinde yüz binlerce renkli benekler olsun. Ayak topu evren; üzerindeki beneklerde güneş (yıldızlar) gezegen ve kayaçlar olsun.

Bu benekler grubundan biri bizim Güneş sistemi, dünyamız, galaksimiz olsun. Var sayalım ki sistemimiz evrende özel bir yerde olsun.

Siz ayak topunu şişirmeye başladıkça şişen top ile galaksiler (benek kümeleri) güneş sistemleri birbirinden uzaklaşmaya başlayacaktır. Yani özel dediğimiz yerin hiçbir özel yeri kalmayacaktır.

Tekil ve niceli durumlarla türlü türlü belirim olan hayat, kişilerle organize iken bambaşka bir anlamdır. Sürecek olan da sürekli olan da inşaca olan da kişilerle organize ilikler olandır. Dolup boşalan, akış ta budur.

Canlılık tür üzerinde hayattır. Hayat; kişinin kendi ile sınırlı sonlu veya kesiklidir. Kendi dışında da sürekliliktir. Sizin doldurduğunuz yerle sizden boşalacak olan iniş aşağı yerin, yeniden yokuş yukarı enerji dönüşümleri ile doldurulmasıdır.

Bu gidiş geliş mekanik değil çevrimli tekrar eşleşmeleriyle öğrenilen; yansıtılan, yansımadan im ve imgelerin yeni yeni imajını alan organik ligin sizin dışınızdan sizin istek ve iradenizden bağımsız bir ruh halidir.

Hayatı; fonksiyonel organ ve işlevsel organ eller düzlemli organizem bir metabolizma faaliyeti olarak anladığınızda hayat başkadır. Sadece özne dünyası olarak anladığınızda da bir başkadır. Bu durumlar içinde hayat kopuktur. Fantastiktir. Firaridir.

Hayatı bunların her ikisinin de (metabolizma ve zekanın bir) sentezi olan en az hücre durumlarla kotarılan kişi oluşla anladığınızda hayat başkadır.

Dıştan kişiler arası organize ilikleri kullanmakla hayat, sizinle ama sizin dışınızda, sizden ve sizin iradenizden; sizin bilincinizden bağımsız oluşla bir hayatı anladığınız da zaman da başka akacaktır. Kalıp dışıdır. Ya da hayat kişisi kalıp dışını aşmakla sosyo toplumsa esneklikteki kalıpladır.

Ol zamanda hayat ta bambaşka şeydir. Her an dışınızdaki hayatın baskı ve basıncın hissetmekle hayat sizi özgecil bir göreve, kolektif bir erdeme çağıran sizin dışınızda tinsel ve bedensel oluştur.

Sizin dışınızdaki hayat içinde gördüğünüz hiçbir şey ne kişisi hayatın ne kişisi aklın ne kişisi bilgi becerinin ürünüdür. Tümü kolektif aklın. Kolektif yeteneğin kolektif depo enerjili kolektif birim zamanlı kapasite, ürünüdür.

Canlı nasıl meydana geldi ise yani niceli bir durum seçilimi oluşla benzer oluşların birbirini çekip itmesi, yine sizin dışınızdaki yasalarla bağıntılı olmakla niceli bileşenin yeni durumu tek tek durumların entegresi canlı canlı olmakla canlanıştı. Canlanış yeni durum entegresiyle canlanmaydı. Canlanma yine bileşen tek tek durumların tek tek yıkım olan süreçlerin bağ çözülmesiyle ölür.

Bu nedenle hayat ta evrenseldir. Hayat parçalı sürekli Evrensel bütünden dalga ve giderek parçalı durumların damla olmasından kaynaklı damlalar bütün ile evrensel davranışların hamulesidir.

Değerli okurlar benzer davranışların çekici itici olmasını anlamakta haklı olarak zorlanabilirler. Örneğin 15 bin yıl öncesinin doğal ortamda iki kişi doğanın ezici ve baskın gücü karşısında bir araya gelip güç birliği yapma eğilimi ile birbirine karşı çekimli olurlar.

Yine aynı kişiler av yapmada kolektif süreçlerin birim süre durumu içinde pusu atma biri avı pusudakinin üzerine yönlendirirken pusudakinin avı ve avlanmayı başarması gibi durumların seçici, çekimli eylem olması kişileri bir araya gelme eğilimindedirler.

Yine birlik olma büyük olma birbirinin eksiğini tamamlama gibi birçok giriştirici çekim eğilimi ile kişiler bir araya gelir. Buna karşın avın kıtlığı gibi kapıp kaçma gibi rekabeti olma gibi süreçler de kişileri aynen birleştiren süreçler gibi birbirini iten süreçler olmaktadırlar. İşte bunlar şimdi burada açıklayamayacağın nedenlerle dağılanı bir arada tutan, bir arada olanı dağıtan süreçler girişmesi olmaktadır.

Etkiyi duyma ve her bir niceli durumun kontrollü bir tepki çevrimi, minimal canlılıktır. Baskı ve basınç bunları ortaya koyar. Yalıtımla olan tepkisel tekrarlarla yineleyen etki, yineleyen tepkileri ortaya koyar.



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın felsefe kümesinde bulunan diğer yazıları...
El Bel Baal 2
Tarihsel 2
İrade 1
Tarihsel 1
Anlamak Gerek 71
Kurtuluşun Felsefesi (Açkı 2)
Sosyal İlişki Toplumu Hedeflemez 2
Anlamak Gerek 43
Anlamak Gerek 70
Anlamak Gerek 55

Yazarın bilimsel ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Müruru Zaman 14
Sahiplik İmanı 1
Hatırlama 1
Mal mı, İnsan mı?
Mamon'du Belirme 1
Müruru Zaman 7
Denge ve Dengesizlik Süreçleri 24
Anlamak Gerek 26
Bağ Enerjisi 1
Sistem 15

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Aslına Yüz [Şiir]
Vah ki Vah [Şiir]
İsis Dersem Çık Ereşkigal Dersem... [Şiir]
Görmez Şey [Şiir]
Tekil Tikel Tükel [Şiir]
ve Leddâllîn, Amin [Şiir]
Mavi Yare [Şiir]
Mevsimsel [Şiir]
Yıkılışa Direniş Direnişe Yıkılış [Şiir]
Meşrep 3 [Şiir]


Bayram Kaya kimdir?

Dünyayı yaşantılaşan çabalar içinde duygunun önemi hiç yitmezse de, payı giderek azalmaktadır. Sosyo toplum bazlı, genel bir açılımla başlayan çalışmalarım da; bilim felsefesi içinde olunma gayreti güdüldü. Bu nedenle yazıların tarisel, sosyo toplumsal evrimli ve türlü doğa bilim verileri güdülü çalışma olmasına gayret edildi. Genel felsefem içinde bir bilgi; ne kadar çok bağıntısıyla söylüyorsanız, o bilgi o kadar bilinir bilgidir.


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Bayram Kaya, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.