..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
En tatlı sevinçler, en hiddetli kederler sevgidedir. -Pearl Bailey
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Bilimsel > Felsefe > Bayram Kaya




4 Ekim 2019
Teslimiyet 1  
Bayram Kaya
Teslimiyetçi bir algısı, bir eylemi ve bir düşünmesi olmayan insanın; pençe ile kaçıp kurtulma mücadelesi arasına "ne yapayım bu benim kaderim. Kaderime razı olmalıyım" reçeteli, virüslü teslimiyet düşünmesini kim ve ne zaman kişi aklına sokmuştu?


:DFF:
Hemcinsimizin dünya üzerinde belirdiği 6 milyon yıl önceden 4500-5000 yıl öncesine kadar ne zenginliği vardı ne fakirliği vardı. Ne de ortam da zenginlik, fakirlik algısını verecek bir anlama, adlandırma, eylem ve ilişkince düşünme vardı.

Hemcinsimizin insan olduğunda da zenginlik, fakirlik algılı kavramı ve çelişkili bilinci yoktu. Zenginlik fakirlik insana insanlıkla da bulaşmamıştı. Bunların yanında insana hemcinsimize "zenginliği ve fakirliği size kader tayin ettim" diyen de yoktu.

Avcı toplayıcı sosyal tikel yaşam içinde hemcinsimizin karşısına aslan çıkıyorsa kurtulma, savunma, kaçma, gizlenme vs. gayretleri dışında; aslan karşısındaki kişinin, pençe ile canı arasında son deme kadar kurtulma çabası dışında yapacağı hiçbir şey olmadığı gibi teslimiyeti de yoktu.

Aslan pençesindeki kişiye ne kurtulma yap diyen bir ilahi ses vardı. Ne de "bre dinsiz imansız bu bir takdirdir; takdire karşı gelinmez, aslana karşı savunma yapma" diyen doğa üstü bir ses vardı. Zaten böyle bir anlayış, doğa üstü ses olmazdı.

Aslan karşısında savunmasız durumla kaçmak dışında kişinin yapacağı hiçbir şey yoktu. Yapacağı bir şey olmayan kişi, aslan tarafından yaralanıp öldürülecektir. Siz de ölüm esnasında paralize olacaksınız.

Öldürülme ve paralize edilme öncesinde kişinin yine de kaçma kurtulma tutumu dışında "ne yapayım bu benim kaderimmiş!" "kaderim böyle yazılmış!" Kaderime razı olmalıyım!" "Ben aslanın nimetiyim" diye teslim bayrağı çeken ne bir düşüncesi vardı.

Ne de bir böyle algı aklında geçebiliyordu. Böyle bir algıyı aklında geçireceği ortam şartları bile yoktu. Kaldı ki aslanın da sizden teslim bayrağı çekmenizi istemesi hiç yoktu.

Teslim bayrağını çekseniz de ağzını yalaya yalaya aslan sizi yiyecektir. O halde kaderimmiş, kaderime razı olmalıyım diyen teslim bayrağını çekmek, nerde ve nasıl işinize yarardı?

Durum böyle de aslanla, aslan pençesine düşmüş kişimiz teslimiyetçi değil savunmacı haldeyken bile aslanın pençesinde kaçıp kurtulmak savunması dışında bir anlayışı dahi yoktu.

Teslimiyetçi bir algısı, bir eylemi ve bir düşünmesi olmayan insanın; pençe ile kaçıp kurtulma mücadelesi arasına "ne yapayım bu benim kaderim. Kaderime razı olmalıyım" reçeteli, virüslü teslimiyet düşünmesini kim ve ne zaman kişi aklına sokmuştu?

Böyle bir reçetenin olmadığı dönem için kimse hemcinslerin boynunda boza pişirmiyordu. Hiç değilse hemcinslerimiz, hemcinslerimiz tarafından boynunda boza pişirilmeden rahatça ve çok uzun bir dönem yaşamışlardı.

Güçlünün, çeviğin, en iyi savunma yapanın; aklını en iyi kullananın ayakta kaldığı ve yaşıyor olmasıyla bu elenme işi karakterleri kendisinden sonraki jenerasyona geçiren kişi zamanında, avcılık toplayıcılık döneminde bu tür reçetenin oluşma şansı olmadığı gibi böyle bir teslimiyetçi reçetenin işe yaramayacağı da çok açıktır.

Ve teslimiyetçi reçetenin işe yaramadığı bu dönemlerde bu tarz virüslerin yaşama ve bulaşma şanslarının da hiç olmayacağı pek açıktır.

Geriye kolektifi totem dönem. Kolektifi ön ittifakı dönem ve özelleştirme ahitle, imanı köleci dönem orta yerde duruyordu.



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın felsefe kümesinde bulunan diğer yazıları...
El Bel Baal 2
Tarihsel 2
İrade 1
Tarihsel 1
Anlamak Gerek 71
Kurtuluşun Felsefesi (Açkı 2)
Sosyal İlişki Toplumu Hedeflemez 2
Anlamak Gerek 43
Anlamak Gerek 70
Anlamak Gerek 55

Yazarın bilimsel ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Müruru Zaman 14
Sahiplik İmanı 1
Hatırlama 1
Mal mı, İnsan mı?
Mamon'du Belirme 1
Müruru Zaman 7
Denge ve Dengesizlik Süreçleri 24
Anlamak Gerek 26
Bağ Enerjisi 1
Sistem 15

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Aslına Yüz [Şiir]
Vah ki Vah [Şiir]
İsis Dersem Çık Ereşkigal Dersem... [Şiir]
Görmez Şey [Şiir]
Tekil Tikel Tükel [Şiir]
ve Leddâllîn, Amin [Şiir]
Mavi Yare [Şiir]
Mevsimsel [Şiir]
Yıkılışa Direniş Direnişe Yıkılış [Şiir]
Meşrep 3 [Şiir]


Bayram Kaya kimdir?

Dünyayı yaşantılaşan çabalar içinde duygunun önemi hiç yitmezse de, payı giderek azalmaktadır. Sosyo toplum bazlı, genel bir açılımla başlayan çalışmalarım da; bilim felsefesi içinde olunma gayreti güdüldü. Bu nedenle yazıların tarisel, sosyo toplumsal evrimli ve türlü doğa bilim verileri güdülü çalışma olmasına gayret edildi. Genel felsefem içinde bir bilgi; ne kadar çok bağıntısıyla söylüyorsanız, o bilgi o kadar bilinir bilgidir.


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Bayram Kaya, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.