Dengeli bir rejimde yemeğin yeri çok önemli. -Fran Lebowitz |
|
||||||||||
|
Değil mi ki (madem ki) kuantum dünyadan makro dünyaya geliyorduk, şu hâlde makro dünyada da olabildikçe en az kuantum üst düşüm durumla da olunsa, kimi örnekçe özdek sel kuantum imajlarla makro dünyada olacaktık. Olgu ve olaylar kimi kuantum imajlı örnekçe imgelerle olabildikçe az kuantum üst düşüm zamanla, kuantum dünyaya aksedecekti. Makro dünya kuantumdu zaman olan Planck zamanını içermez. Ancak 20, 50, 100 mili metrenin metrede kapsanması gibi sınırlı makro zaman devimli olgu ve olayların hızı Planck zamanı olmasalar da asla Planck zaman hızına erişemeseler de oluştukları kadarıyla Planck zaman dediğimiz 1 saniyenin katordesilyon da birini veren (10 43 ) hızın kapsamı içindedirler. Örneğin; dakikada 7200 devirli bir hard disk ya da 10 000 devirli SSD disk veya SCS diskler de dakikada 15000 devinimledirler. Bu da saniyede 166 veya 250 devir demektir. Yani bir saniyeyi 250 eş parçaya bölen hız zaman demektir. 250 = 2x102 demek olup; 2,5x102 niceliği de (10 -43) Planck zamanı içinde kapsanmaktadır. Makro dünyadaki kimi devinme üst düşüm değerleri milyon, milyar, trilyon değerleriyle belki de olasıdır. Ama hiçbir şekilde katordesilyon gibi bir Planck değere hiçbir biçimde yaklaşamazlar bile. Makro dünya oldukça kaba devimle kendisinden dönüştüğü bu bir başka dünyanın Planck zamanına doğru Planck zamanı imaj içinde öykünecekti. Bu hız da şimdilik üst limiti yaklaşık 3x1011 mm ile ışık hızıdır. İmaj öykünmeler hiçbir zaman Planca zaman değerine eşit olmayan devimler içindeki imajları ile ancak bu kabil imaja göre öykünücü plastik devimlerle olasıydı. İmaj da Planck zaman değildi. Bunu nasıl yapacaktık? Yani kuantum evrene doğru nasıl gidiyor olacaktık? Bizler bir saniyenin on üssü eksi kırk üç değerli sayısal bir küçüklüğün ifade sel tümleşiği olan “ilk bir saniyelik süre durum boyut ölçeği” olmakla; olmuş bitmiş bir kuantum evrenden, geliyorduk. Ancak bizler geldiğimiz orijin gibi 10 -43 saniyelik değerli bir ifade ile davranamıyorduk. İlkin biz ilk bir saniye sonrasındaki süreçler içinde bu tür devinmenin ve üst düşüm durumunun en az durumlarıyla, çok yavaşlamış olmakla yoğun madde olmakla sınırlanmıştık. Işık hızı üst limit görünüyor. İkincisi Planck zamanının 10 -43 saniye devimli üst düşüm süreçli devinmesini taşıyıp dönüşen kuant yasaları, makro alemde geçerli değildi. Büyük patlamanın ilk bir saniye süren zamanı içindeki temel parçacıklar Planck zamanıyla 10 -43 türlü niceli devinmleriyle davranıyorlardı. İlk bir saniyenin sonrasında özdek 10 -43 türlü üst düşüm özellikli girişmeyle davranma özelliklerini yitirmekle maddeye dönüşmüştü. Yiten üst düşüm özellik kadardan daha fazla yavaşlamıştı. Masif kütle kazanmıştı. Madde sel sentez özellik içindeki özdek; enerjinin yeni düzeni içinde, mekanik dünyaya sıçrıyordu. Artık ilk bir saniyelik 10 -43 birimli Planck zaman devinmesi, sentezlerdeki imajla (Planck zamana bağlı 1 saniyelik yaşanmışlıkla) mekanik dünya ile mekanik dünyaya kapanacaktı. Kuantum devimli olamıyorsak %23 oranında mekanik ve makro devimli bir makro özdek maddesi olacaktık. Planck zaman imajından özellikli yansımalarıyla makro var oluş makro ve mekanik madde üzerinde de biyolojik oluşu ve biyolojik yasaları inşa edecekti. İnşa makro dünyaya özgü biyolojiyle, mekanik enerji düzenini başka seviyelerle değerlendirecekti. Mekanik dünya kuantuma göre kuantum dünyanın hız kaybetmiş, bir noktada 1 cm'nin 1 andesilyon kadar olan çap yoğunluklu kütlesini kaybetmiş, sıcaklığını kaybetmiş, çok yavaş durumla olmanın devinme biçimi içindeydi. Yani bu durum, şimdiki durum evreninde ışık hızı sabit ve en yüksek hız olan ortam içinde ışık hızı altındaki hız ve hareketlerle olmamız gibiydi. Biyoloji mekaniğe göre tekrar hızlanan bir devinme biçimidir. Yani kabaca saniyede 300 000 KM olan ışık hızı saniyede 3x 10 8 metre yol alan bir devinmeydi. Ya da saniyede yaklaşık 3x 10 11 mili metre yol alıyordu. Yani ışık 1 saniyeyi mili metrik olarak 300 000 000 000 parçaya bölmüştü. Ya da ışık hızını metre cinsinden söylersek ışık hızı bir saniyeyi, üç yüz milyon tane 1 metrelik aralıklarla parçalı etmişti. Metre yaklaşık 1 saniyelik ışık hızının 10 -8 de biriydi (yani bir metre 1 saniyelik ışık hızının üç yüz milyonda biriydi). Yine 1 mm ışık hızının 3x10 -11 de biriydi. Nano metre de mili metrenin milyonda biridir. Bu da nano metreyi bir saniyelik ışık hızının yaklaşık 3x10 -17 biri yapar. Buradan da görülüyor ki ışık hızını nano metrik söylesek dahi ve Planck zamanı; 10 -43 saniye ile sabit tutsak bile ışık hızının Planck zamanına ulaşması için ışığın hayli yol alması gerekecekti. 1 saniye içinde olup biten Planck zamanı ışığın geçmesi gereken süre oluşla da tarif olunabilir. Bu süre hayli önemli olup, yoktan var oluşun anıdır. Planck sabiti; kütle çekim sabiti, görecelik sabiti ve kuantum sabitinden elde edilmiştir. Planck zaman sıcaklığı 10 32 Kelvin'di. Yani ilk cenin evrenin sıcaklığı 1 Nonilyondu. 1 çay kaşığı kadar yoğunluk 10 94 gramdı. İlk bir saniyedeki tüm kütlenin çapı kapsadığı alan hacim 1 cm'nin 10 36 da biri kadar olup kütle 1 andesilyon kadar hacim içinde akıl almaz bir sıkışıklıktı. Planck zamanın hız olgu ve olayları tüm makro özdeğin eksiği olan ve hiçbir zaman da tümleşiği olmayacak olan tümlüktü. Bu nedenle eksik olanın tüme ulaşması, farklı dünya süreçleri nedenle olanaksızdı. Tümlük özdeksel imaj ile maddeye yansımış ulaşılamayacak bir ideal, bir ilham örnekçe oluştu. İmaj örnekçe hiçbir zaman ne tümün kendisiydi; ne de tümün kendisi olabilir bir sevdaydı. Aşktı. Çekimdi. Çevrimleydi. Işık hızı Planck zamanın hızına erişemez. Bunu niye söylüyorum. Işık hızı Planck zamanın hızına oransaldır. Makro dünyada bir devinme, Planck zamanına doğru giden üst düşümler içinde oluşla birikmesi demek, hız ve zamanın hem çok hızlanacağı demek. Hem de biriken üst düşümle yavaşlar olacağı demekti. İşte bilgisayar, kolektif birim zamanı artıran toplum ve nöron birim zamanı artıran beyin düşünmesi de Planck zamana öykünme oranları olmakla, nanometre boyutuna giden aralık hızındaki hızla akıl almaz denli hızlanıyordu. Biz ışık devimli zamana bağlı evrensel süreçler içinde söylenene göre ki öyle ışık hızını aşamaz oluyorduk. Işık hızı da ne damgasını yediği örnekçe Planck zamana ulaşabilirdi. Ne de damgasını yediği çekim sel şev imajı ile ilk bir saniye içindeki 10 -43 birimli devinme olan hızı, nano metre olarak söylesek bile ışığın 10 -17 milimetrik nanosu bunu aşabilirdi. Hem Planck zamanı ile ışığın ikisi bir arada değildi. İkisi bir arada olsa bile bir saniyelik Planck zamanı içindeki 1 saniyelik ışık hızı, Planck hıza yetişemeyeceği kadar çok çok bir Planck hızdı. Bir AMD işlemcide 8,9 milyar transistor olmakla boyutun ne kadar küçülüp o bilgisayar hızının akıl almaz deni artma ilkesi bir nano teknoloji ya da kuantum teknoloji olmuştur. İki transistor arasındaki uzaklık 22 nanometredir. Bu uzaklığı hayal bile edemezsiniz. Tekrarlarsak kuantum zaman ilk bir saniyeyle gerçekleşmiş 10 -43 tane üst düşümle; devim, mekân, zamandı. Ama içinde doğa yasaları yoktu. İçinde sadece kuantum yasaları vardı. Büyük patlamayla başlayıp, Planck zamanı kadar süren ilk 1 saniyelik kısım olmakla Planck zaman en küçük aralıktır. 2 10 -43 birim zamanlı hız, ölçekleme, ölçme değerlendirme olmakla standart zamandı. Burada Planck zamanın altında bir yeri, sırayı, durumu, mesafeyi, hızı, ölçmemiz; şimdilik olanaksız. Şu anda bu şekil de hızlı ve en ufak aralık içinde geçen ikinci bir Planck zaman devinmesi hiç olmadı ve yoktur. Biyolojik yasalar; mekaniğin kuantuma göre olan eylemle fark durumudur. Biyolojinin mekaniğe göre olan fark durumuyla biyoloji de canlanma, olandı. Canlanma da üreten kolektif birim zamanla toplum olan bir devinme biçimiydi. Biyoloji, mekanik devinmeyi bam başka düzlemler girişmesi içinde giriştirdi, hem özel durumla devimi hızlandırdı. Yavaşlattı. Yavaşlatma kontrollü devim biçimiydi. Biyoloji mekaniği, mekanik yasalar üzerine olmakla biyolojik yasalarla inşa eden özel bir canlanmanın inşasıydı. Mekanik olarak kuantum evrenin imajlarını taşıyorduk. Mekanik temel, kuantum evren dönüşmesinden gelen, net olmayan, masif izler taşıyordu. Bu izler biyoloji içinde çok özel durumla kuantum dünyada gelen im, imge hayallerinden masif yansımaları hem net olarak oluşuyor, hem de oluşturuyordu. Bu nedenle bastırıldığı kadarla kuantum dünyalı hayalin akisler veren çağrışma belirme enerji imajını taşıyorduk. Oluşturulan kadarla olan hayaller yanında kaynağı belirsiz hayal bu imajlardan yansıyordu. İşte beyin biyolojisi de mekanikle kuantum dünya arası devinmeyle de imajineldi. Beyin geçmişi arkaik art alan ışımalı düşünce olarak inşa ediyordu. Beyin kuantum dünyanın makro düzlemine sıçramakla mekanikliği oluşan git salınımlarını, düşünce düzlemiyle arkaik kuantum alana doğru gel yapıyordu. Geri bağlanım yasası ikinci hal durum ile toplum özne mekaniği içinde belirir. Toplum kişi biyolojisi üzerinde kolektif birim zamanlı oluyordu. Yani kolektif birim zaman üst düşüm özelliği akıl almaz denli çoğaltıyordu. Üst düşüm özellik kuantum özellik olmakla sınırlı şekilde makro aleme de sızmıştı. Üst düşümlü git kuantumların, makro dünyadaki kuantum mekanikliği, toplum üzerinde kolektif kuantum süreçlerle, arkaik geri beslenme üzerine kontrolce tutumla gel yapıyordu. Makro ve mikro dünya arasındaki gel git yapmakla geçen zamanlarıyla, biyolojik var oluşlar yaşanmışlık ve hayattı. Yine makro alemde arkaik referans kaynağına doğru git olan mekanik düzenli fiziki düzeni içinde olan donanım ve donanıma dek yasalarla bilgisayar vardı. Fiziksel ve kimyasal özellikli enerji yazılım imajlı enerji kontrolleri ile bilgisayarlar Planck zaman bir atıftı. 10 -43 değerli zaman aralığına yaklaşan inşası ile işlevi akıl almazdı. Bilgisayar inşası 10-43 üst düşümlü özellikler kazanmakla kuantum dünyaya gel yapan kübik kuantum çağrılarıydı. Demek ki kuantum dünyada mekanik evrene geçen devinim şekli, şimdilik biyoloji üzerinde beyinin düşünmesiyleydi. Toplum üzerinde kolektif birim zamanlaydı. Fiziki ve mekanik donanımla bilgisayar üzerindeydi. Bu durum kuantum zamana doğru inşaydı. Yani kuantum zamana gidecek olmanın parçalı gel süreçleriydi. Yine bu beyin sel toplum sal ve bilişim ürünü bilgisayarlar, tıpkı kuantum dünyadan makro dünyaya sıçrayan maddesel oluşum gibiydi. Şimdi de çok farklı çevrim süreçleri ile madde sel dünyadan kuantum dünyaya giden çok farklı bir düzlemle makro dünyadan da geleceğe sıçramaydı. Kuantum dünyaya giden gel süreçleri mekanik bir gel git süreçleri değildi. Neden? Kuantum düzlem de mekaniklik toplumsallık yoktu. Beyin ve beyin düşüncesi olmanın özne bilinçli düşüncesi yoktu. Bilişim ürünü bilgisayar kuantum evrende yoktu. Ne de biyo beyinsel, biyo toplumsal ve donanımsal bilgisayar süreçleri bu kuantum imleçlerle gel olduğunda bu süreçler kuantum süreçlere çökmüyordu. Makro düzenli süreç ilk bir saniyeyi 10 -43 tane parça duruma bölen özdeksel üst düşüm durumlu devinme esasına göre git ve gel oluyordular. Bu gel oluş, parçanın bütünden fazla ve büyük olamaması nedenli yasa gereği merkeze çökme olamıyordu. İlk bir saniyelik devim süreçleri, kuantum bütünlüğün kendisini 10 43 parça kılmasıyla üst düşümlü bu bütünlük 1 saniyelik Planck zamanıydı. Hiçbir parça ve özdek sel özellikti parça nicelimler, Planck zamanına eşit olamamakla ve Planck zamanı içindeki devim ve kütle, parçası olduğu ana arterden büyük olamayacağından büyük olanın gel yapan çekimi olan çökme, özdek sel nükleer güçle de korunuyordu. Kuantum süreçler 10 üssü 43 değeli parça sayı kadar üst üste süper pozisyon dediğimiz üst düşümle ÖZDEKTİ. Özdek 10 üssü 43 değerli davranış özelliklerin üst düşümleriyle aynı anda bir arada olduğu bir var oluştu. Ve özdek bu 10 üssü 43 durumla, aynı anda yansıma; birlikte olanla birlikte gidenin üst düşüm durumları ancak ilk bir saniye ile vardır. Ondan sonraki üst düşümlerin sayısı azalmakla birlikte, özdek içinde özdeğin azalan özelliği, Planck değerine (10 üssü 43 değerine) tamamlayacak sanal imajlarla vardı. Şu hâlde makro alem ve onun özel bağıntı durumları olan biyoloji, öznellik, toplum ve bilgisayar süreçleriyle maddi özellikler kuantum dünyaya doğru 10 -43 parçalı hız devinmesi olmaktan öte bir şey değildi. Kuantum düzleme doğru gel olan inşalar yeni yeni gelişme ve var oluş olmakla birlikte, hiçbir zaman kuantum dünyaya gidemez. Kuantum dünyaya denk bir devinme de ortaya olamaz. Parçacık özelliği bu sınırlar. Dalga özelliği parçacığı imaja göre imler. Bu sınırlanma ve imlenmenin baskı ve basıncında eylem ve akış doğar. Kabın içindeki kapsanan, kapsandığından fazla olamaz.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Bayram Kaya, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |