Hemcinsimizin dünya üzerinde belirdiði 6 milyon yýl önceden 4500-5000 yýl öncesine kadar ne zenginliði vardý ne fakirliði vardý. Ne de ortam da zenginlik, fakirlik algýsýný verecek bir anlama bir adlandýrma, eylemine dek iliþkince bir düþünme vardý.

Hemcinsimizin insan olduðunda da zenginlik, fakirlik algýlý kavramý ve çeliþkinle olan bilinci de yoktu. Zenginlik fakirlik atalarýmýza insanlýkla da bulaþmamýþtý. Bunlarýn yanýnda insana "zenginliði ve fakirliði size kader tayin ettim" diyen de yoktu.

Avcý toplayýcý yaþamlarý içindeki sosyal ve tikel grup oluþma, grupla daðýlma içindeki hemcinsimizin karþýsýna aslan çýkýyorsa hemcinsimizin aslan karþýsýnda kurtulma, savunma, kaçma, gizlenme vs. gayretleri dýþýnda kiþinin, pençe ile caný arasýnda son deme kadar kurtulma çabasý dýþýnda yapacaðý hiçbir þey olmadýðý gibi böyle bir durum karþýsýnda da hemcinsimizin aslana teslimiyeti de yoktu.

Aslan pençesindeki kiþiye, ne kurtulma yap diyen bir ilahi ses vardý. Ne de "bre dinsiz imansýz bu bir takdirdir; takdire karþý gelinmez, aslana karþý savunma yapma" diyen doða üstü bir ses vardý. Zaten böyle bir anlayýþta, süren doðal sürece göre doða üstü ses olamazdý.

Aslan karþýsýnda savunmasýz durumla kaçmak dýþýnda kiþinin yapacaðý hiçbir þey yoktu. Yapacaðý bir þey olmayan kiþi, aslan tarafýndan yaralanýp öldürülecektir. Siz de ölüm esnasýnda paralize olacaksýnýz.

Öldürülme ve paralize edilme öncesinde kiþinin yine de kaçma kurtulma tutumu dýþýnda "ne yapayým bu benim kaderimmiþ!" "kaderim böyle yazýlmýþ!" Kaderime razý olmalýyým!" "Ben aslanýn nimetiyim" demekle kiþi de teslim bayraðý çeken bir düþünce anlamasý yoktu.

Ne de böyle bir algý kiþinin aklýnda geçebiliyordu. Kiþilerin böyle bir algýyý aklýnda geçirebileceði bir ortam þartlarý bile yoktu. Kaldý ki aslanýn da sizden teslim bayraðý çekmenizi istemesi, hiç yoktu.

Teslim bayraðýný çekseniz de aslan sizi aðzýný yalaya yalaya yiyecektir. O halde kaderimmiþ, kaderime razý olmalýyým deyip te teslim bayraðýný çekmek, nerde, nasýl ve ne þekilde iþinize yarardý?

Durum böyle iken aslanla, aslan pençesine düþmüþ kiþimiz teslimiyetçi deðil savunmacý haldeyken bile kiþimizin aslan pençesinde kaçýp kurtulma savunmasý yapmak dýþýnda kiþimizde baþka bir anlayýþ ta yoktu.

Teslimiyetçi algýsý, teslimiyetçi eylemi ve teslimiyetçi bir düþünmesi olmayan insanýn; pençe ile kaçýp kurtulma mücadelesi arasýna "ne yapayým bu benim kaderim. Kaderime razý olmalýyým" demeyi reçete olarak sunan, virüslü teslimiyet düþünmesini kimler ve ne zaman kiþinin aklýna sokmuþtu?

Böyle bir reçetenin olmadýðý dönem için kimse hemcinslerin boynunda boza piþirmiyordu. Hiç deðilse hemcinslerimiz, diðer hemcinslerimiz tarafýndan boynunda boza piþirilmeden rahatça ve çok uzun bir dönem yaþamýþlardý.

Güçlünün, çeviðin, en iyi savunma yapanýn; aklýný en iyi kullananýn ayakta kaldýðý ve yaþýyor olduðu bir dünyada geliyorduk. Genelde zayýfýn elenip güçlünün ayakta kaldýðý karakterler yaþýyordu. Avcý olup av olmakta kaçýnan kiþinin aklýný iþletmeyip aklýný kurnazca kullanma kurnazlýðý yapanýn hayatta kalma þansýnýn olduðu; kurnaz karakterlerin seçildiði dünyadan geliyorduk.

Ýyi yetenekler karþýsýnda kötü yeteneklerin elenip, iyi karakterleri kendisinden sonraki jenerasyona geçiren avcýlýk toplayýcýlýk döneminde bu tür virüslü reçetenin oluþma þansý olmadýðý gibi böyle bir teslimiyetçi reçetenin hiçbir iþe yaramayacaðý da çok açýktýr.

Ve teslimiyetçi reçetenin iþe yaramadýðý bu avcý toplayýcý ve totem dönem sonuna kadar olan dönem içinde bu tarz virüslerin yaþama ve bulaþma þanslarýnýn da hiç olmayacaðý pek bir açýktýr.

Geriye virüslü reçeteyi ortaya koyacak olan üreten kolektifi totem dönem. Üretim hareketi içinde ittifak olunan ilahi dönem ile özel mülk iliþkili, özelleþtirme yapan ahitle, imancý köleci dönem orta yerde duruyordu.

Üreten totem yapý kendi içinde dýþa kapalý totem kardeþliði olan kolektif hareketi. Üretileni paylaþan, azalmakla birlikte avcýlýk ve toplayýcýlýðýn grup herkesi ile paylaþýlan bir dönem olduðu için yine kader anlayýþlý teslimiyet virüsünün oluþmasý olanaksýzdý.

Gruplar arasý üretim iliþkili ittifaklar, gruplarýn iç paydaþlýk tutumlarý üzerinde gruplar arasý bir ürün takasýydý. Bir grup aldýðý ürün karþýlýðýnda karþý gruba kendi totem mesleði üründen vermeyi taahhüt ediyordu.

Takas sonrasý gruplarýn deðiþim yaptýklarý ürün, týpký totem dönemdeki gibi yine grup paydaþlarýna herkesin ihtiyacýna göre, herkesin yeteneðine göre daðýtýlýyordu. Bu dönem temelde uyum süreçleri dönemidir. Ýlk defa totem yapýlar kabuðunda dýþa açýlmanýn birçok sosyal problemleri vardý.

Bu süreç uyum ve demlenme süreciydi. Ön ittifaklý süreç uyum süreci olmanýn yanýnda avcý toplayýcý dönemden kalma kurnazlýðý, ortaya çýkarmasalar bile düþünme olarak, felsefe olarak kurnazlýðýn hilenin, tuzaðýn içten içe kimi kiþilerin iç dünyasýnda yeþerdiði süreçti.

Yani uzun uzadýya kolektif süreçten özel mülkiyetçi sürece geçecek olan içe kapalý düþünsel demlenmenin de geçiþ fazýydý. Ön ittifaklar bu iki durumla özellikle de sinsi olanla mustaripti.