..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Mermere sıkışmış bir melek gördüm ve onu özgürlüğüne kavuştuncaya dek mermeri oydum -Mikelanjelo
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Bilimsel > Felsefe > Bayram Kaya




1 Aralık 2019
Anlamak Gerk 17 - 18  
Bayram Kaya
Yapının kişiye otomobil vermesiyle kişiye verilen otomobil kişinin kendi kapasite, kendi yeti ve kendi çeşitlilik kapasitesi içinde yaptığı otomobil değildi. Kişiye otomobil verilme nedeni bu değildi. Kişinin 24 saatle sınırlı olan emeğinin veya çalışmasının 24 saatle sınırlı olmayan bir üretim tüketim gücü ortaya koymasının refah payıydı.


:FEA:
Kolektif yapı içindeki kişiler birbirine göre olan organizeni tutum içinde olmasıyla herkes yeteneğine göre, herkes ihtiyacına göre üretir. Yapı içindeki herkes üretim tüketim yaşantısını oluşturma paydaşlığının en asgari ve en azami kullanım düzeyi çeşitliliği içindedir.

En asgari yaşamı kişinin kaygılardan uzak bir tutumla yaşayacak düzey de olmasıdır. Kişinin en azami yaşam düzeyi 24 saatlik duruma sınırlıdır. Kolektif yapının zorunlu ve öngörülebilir bir ortak akıl ürünü depo enerjisi bunun istisnasıdır.

Depo enerji istisnası nedenle 24 saatle sınırlanmayan birikme, kişilerin göz koyacakları hile ve tuzakların esasını oluşur. Herkesin dikkati kolektif depo enerjiyi oluşturacak olan fedakârlığa, özgeciliğe yönelmenin erdemi doğruluğu, iyilik tutumu olur. Depo enerji bu tür erdem sel ve zorunlu gayretlerle birikir.

Biriken depo enerji; bencil ve kişisi gizli niyetler içinde eğriliği, kötülüğü, gözeten iştahın kabarması olur. Herkesin erdemi gözettiği ortam içinde kolektif başarı, erdemsizliği erdem gibi söyleyen kişiler üzerinde biriken kullanım ve tüketimin sahipliği olurlar.

Böylece biriken kullanım ve tüketimlerimiz olan kolektif zenginliklerin, kolektif zenginlik olmaları yerine; kolektif zenginlikler erdeme, dürüstlüğe kaybettirilmesi ile kolektif depo enerji, kişi zenginliklerin depo enerjisi olurlar.

Depo enerji kolektif etkilidir. Her depo enerjinin kolektif etkisi, kişisi iyeni kişi sahiplikler uhdesindeki bir birikme olmakla biriken depo enerji kişisi tamahlı bir güç etkisi ile geri bağlanım yasasına dönüşür. Bu da şu deme olacaktı. Kolektif birikimli kolektif depolu enerjini çevrimlerden kaynaklı egemence otoriterlik muktedirliği olan güç; kişilere verecek demektir.

Kolektif yapı tür üzerindeki farklılığı, çeşitliliği birleştirip kolektif yeteneğe dönüşen sentezdi. Çeşitlilik bir alana özgü ve bir kişi üzerinde tutulu değildi. Biri iyi konuşurken, biri iyi düşünüyor. Biri iyi koşup biri iyi hesap yapmanın çeşitliliğiydi.

Bu çeşitlilik birinin diğerine üstün olmamasının çeşitliliğiydi. Kimin hangi durumla, hangi seçilime kolektif ortam denkliğine dönüşeceğini kolektif yapının ihtiyaç ortamı belirtecekti.

Şunu da unutmayın tıpkı temel referansın kolektif oluştan fazla ve kolektif yapı dışındaki zorunluluklara bağlı olması gibi çeşitliliğin de toplum içinde seçilimle olmayan beliremez olması her zaman mahfuzdur (saklı ve tutuludur). Bu tür saklı ve tutulu potansiyel toplum dışındaki seçilime denk düşecek bir tür sel çeşitlilik olmakla toplum içinde hep elzemdir.

Kolektif yapı olmadan üretecek olan çeşitlilik organze olamıyordu. Kolektif yapı bu kişisi çeşitlilik üzerinde kataliz etmeyi yapan enzim gibi davranıyordu. Organize olan çeşitlilik te kolektif yeteneği belirliyordu.

Neye göre, nasıl olduğu bilinmeyen El tarzlı bir mana anlayışıyla seçilmiş olan kişilerin somut gerçekçi, inşacı çeşitlilikle hiçbir ilişkisi yoktu. Böyle haklı, gerçek, mücbir bir nedenin seçilmişiyle olamayan temelsiz El tarzı takdir; mülkümü dilediğime verdim türü söylemiyle tehditkardı. Öfkeliydi.

El öfkeyle bağırıp küfrediyordu. Kimi kez de müşfik ve merhametle görünen söylemiyle El vaatçiydi. El tarzı seçilmiş çeşitlik üzerinde biriken kolektif muktedirlikler de gerisin geri kolektif başlangıca etki ediyordu. Neden? çünkü üretim somuttu. El takdirinin üzerinde bir zorunluluktu.
18

Halbuki El seçilmiş üstünlere mal mülk ihsanla takdirini yaparken geri etkimeli zorunluluğun kalkmasını da takdir etmeliydi. El ’in birini yapıp birini yapmaması, temel referansla ve zorunlu olmamakla doğa içinde olmayan belirimiyle öznel bağlamla zulümdü.

Böylece kolektif sürecin inşacı, kolektif pozitif polarması bozulur. Bencil tamah, tamahını dile getirdiği El mana anlayışı üzerinde kolektif süreci bozar. Neye göre bozar? 24 saatle sınırlı olan çalışan emeğin, üretim gücü 24 saat içinde tüketilecek olandan çok daha fazla kullanım, tüketim değeri üretiyordu.

İşte bencil tamah, emek gücünün 24 saat içinde tüketilemeyecek kadar depo edilen üretim yapmasına göz dikmişti. Göz diktiği depo enerjiyi türlü hilece yollarla ele geçirmişti. Bozduğu ortam içinde kopardığı kolektif ilişkiler karşısında ele geçirdiği depo enerji ile kendisini idare ediyordu.

Lakin kolektif ilişkileri bozulmuş keşmekeş yapı içinde depo enerjiden yoksun kitleler idare edemiyordu. Depo enerji sahibi olmakla; mülk benim ben mülkümü dilediğime verdim, diyen irade söyleme teslim oluyordu.

Artık yeni sistem yine kolektif zorunlulukla üretim ilişkisi üzerine inşa olmakla birlikte mülk sahibinin keyfi ve sömüren, zulmeden takdirine göre dizayn edilmekle; enfekte edilmişti. Çünkü köleci mülk sahipli özelleştiren sistem kullanımı 24 saatle sınırlı olmayan depo enerjiyi kullanan takdirdi.

Depo enerjinin geri etkimeli kolektif takdirini kullanan kişi, kolektif etkili refahıyla; kişinin ihtiyacına ve kişinin yeteneğine göre verilen olan kolektif gücü kullanan ve tükenen, bu gücün takdirinde bulunan kişiydiler.

Kişinin kendi üretim, tüketim ve ihtiyacına göre paydaşlı olma yetisi kolektif yetiydi. Kolektif yeti kolektif belirlenim olmadan asla ortaya konamazdı. Kolektif yeti, kolektif belirlenim gibi bir nedenle bir kez ortaya kondu zaman da ortaya konan sonuç, girişen entegre süreçler içindeki kişisi mal mülk sahipliği üzerinde inşaca bir neden gibi ortaya konuyordu.

Böylece neden sonuç, sonuç ta neden olmuştu. Hem de öznel kişisi bir neden olmuştu. Oysa kolektif yapı içinde zorunlu olan sonuçlar, köleci yapı içinde El söylemleri içinde tepetaklak ettirilmişti. Kolektif yeti şimdi kişisi sahipliği olan üretim yatırımdı.

Kişi sahipli üretim yatırımlar da bir illüzyonla üreten yapının asıl ve esas nedeni yapılmıştı. Zenginliği fakirliği, zulmü, adaletsizliği, mülkün temeli olan adalet enfeksiyonunu yapacak olan da buydu. Artık kolektiflik değil mal sahipli üretim yatırım her şeydi!

Her yeni ve tekrarlayan çevrimler içinde özelleştirme, ihale, kâr garantisi gibi hilelerle toplum sal güç kişiye aktarılacaktı. Biz de bunu kolektif zimmi algısı içinde mal mülk sahiplerinin refahını ulusal gelirin artırılması olukla alkışlayacaktık.

Yapının kişiye otomobil vermesiyle kişiye verilen otomobil kişinin kendi kapasite, kendi yeti ve kendi çeşitlilik kapasitesi içinde yaptığı otomobil değildi. Kişiye otomobil verilme nedeni bu değildi. Kişinin 24 saatle sınırlı olan emeğinin veya çalışmasının 24 saatle sınırlı olmayan bir üretim tüketim gücü ortaya koymasının refah payıydı.

Ortaya konan bu refah payı 24 saatle sınırlı olmayan bir kullanım ve tüketim gücünün ortaya konmasının toplum enerjisini başka alanlara yöneltmesindeki sırdı. Değilse mülk sahibinin marifeti hiç değildi. Kişinin gerisinde kolektif birimli depo emekle oluşan bir zaman olmadıkça kişinin böyle bir yönelimi de olanaksız olurdu.

İşte kişilere mal mülk diye verilen yatırım gücü kolektif enerjili kolektif depo güçten başka bir şey değildi. Ama bu durum üzeri örtülen gizlenen bir durum olmakla mal sahibinin hamiyeti, halk severliği, insanlığı öne çıkarılan uydurma uyuşturan bir söylem olmakla yatımcılar yaşamı ile sahipliği ile hamiyetli iliğiyle gözümüzde kutsanan bir algıydı.

Halbuki ne insan severlik ne hamiyetle oluş üreten üretim yapan kolektif ilişkiyi ortaya koyan nedendi. Bunlar tümden sömürmeyi ön gören ve sömürü olanı gizleyici uydurmalardı.

Üreten bir kullanım ve tüketim değeri olmakla önüne geçilemeyen alan açmalara neden olan kolektif depo enerjili emek gücü; otomobil olarak, uzaya gitme olaraktan da sınırlanamıyordu.



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın felsefe kümesinde bulunan diğer yazıları...
El Bel Baal 2
Tarihsel 2
İrade 1
Tarihsel 1
Anlamak Gerek 71
Kurtuluşun Felsefesi (Açkı 2)
Sosyal İlişki Toplumu Hedeflemez 2
Anlamak Gerek 43
Anlamak Gerek 70
Anlamak Gerek 55

Yazarın bilimsel ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Müruru Zaman 14
Sahiplik İmanı 1
Hatırlama 1
Mal mı, İnsan mı?
Mamon'du Belirme 1
Müruru Zaman 7
Denge ve Dengesizlik Süreçleri 24
Anlamak Gerek 26
Bağ Enerjisi 1
Sistem 15

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Aslına Yüz [Şiir]
Vah ki Vah [Şiir]
İsis Dersem Çık Ereşkigal Dersem... [Şiir]
Görmez Şey [Şiir]
Tekil Tikel Tükel [Şiir]
ve Leddâllîn, Amin [Şiir]
Mavi Yare [Şiir]
Mevsimsel [Şiir]
Yıkılışa Direniş Direnişe Yıkılış [Şiir]
Meşrep 3 [Şiir]


Bayram Kaya kimdir?

Dünyayı yaşantılaşan çabalar içinde duygunun önemi hiç yitmezse de, payı giderek azalmaktadır. Sosyo toplum bazlı, genel bir açılımla başlayan çalışmalarım da; bilim felsefesi içinde olunma gayreti güdüldü. Bu nedenle yazıların tarisel, sosyo toplumsal evrimli ve türlü doğa bilim verileri güdülü çalışma olmasına gayret edildi. Genel felsefem içinde bir bilgi; ne kadar çok bağıntısıyla söylüyorsanız, o bilgi o kadar bilinir bilgidir.


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Bayram Kaya, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.