Yaþam kýsa, sanat uzun, fýrsat aceleci, deney aldatýcýdýr. -Hippokrates |
|
||||||||||
|
Hile içinde kurguladýðýnýz düþünmelerle siz birine ya da birilerine; yarýn beraber gidelim, diyordunuz. Kurgunuza göre siz gidilecek yola tuzak kurup o kiþiyi darp ettireceksiniz. El sözüne uyulup, sözüne mutlak gözü ile bakýlandý. El kiþileri darp edicinizdi. Hileniz buydu. Ama gidelim dediðiniz kiþiye göre gitme eyleminin darp türü bir eylem olacaðýný düþünememesi elbette o kiþinin ya da o kiþilerin körlüðü olacaktý. Kendisine; gidelim, diye söylenen kiþi; neden kötü düþünmeyen, kolektif ve özgecil düþünüþ içinde olan kiþiydi? Kurban kiþi sistem içinde olmayan El gibi bir tasýmý düþünmemiþti. Böyle bir kurguyu kafasýnda evirip çevirip olgunlaþtýrmamýþtý. Böyle bir art niyetle olmamýþtý. Doðal bir kolektif aktivite içinde size evet diyordu. Böylece yarýnki tuzaða düþüyordu. Öyle ki kolektif yapý içinde özgecil oluþa göre düþünmeye þartlanmýþ bu kiþinin El’ söylemi içinde kodlanan tuzaklarý düþünüp anlamasý olanaksýzdý Kolektif genel yarara göre düþünen mantýk, ister istemez El tuzaklý düþünmelere karþý bir körlüktü. Körlük henüz hileye karþý gözü açýlmamaktý. Ancak köleci çeliþki içinde gözü açýlacaktý. Kolektife göre anlaþýlan ama kolektif olmamakla gittikçe kararan, kolektif sürece göre belirsizleþen bir tuzak yol ortaya çýkacaktý. Ama bu kes te tavþan karþý yamaca geçmiþ, nesilden nesle atalarýný bu yol üzerine bulmuþ olacaklardý. Unutulan geçmiþi bilmeyip, kendisine öðretilenler üzerinde düþünüp, öðretiye göre olmanýn ortalama deðerlerine göre uzlaþmalar üretecekti. Ýmaný tutacak kadar kalan aklýn, bu kýsmýna istediðiniz kadar modülasyon yükleyebilirdiniz. Buna uyuþma diyorduk. Bencillik kiþide var olan verili bir tutumdu. Ama yüzyýllardýr içinde olduðu kolektif anlayýþ içinde aiti olan kardeþlerine tuzak kurmak aklýnýn alacaðý bir durum deðildi. Zaten daha önce köleci üretim tarzý yansýmalarýný verecek; bu tür bir hileci anlamayý destekleyecek olan üreten iliþki sahipli anlayýþlarý oluþacak baðýþýklama içinde olmamýþtý. Þimdi de geç kalmýþtý. Köleci sistemle birlikte hileci yansýmayý veren düþünce olasý oldu. Bencilliðin cazibesiyle kim kiþiler hileci düþünceler üretmeye baþladý. Hileli düþünceler þekere zehir katmak gibi kolektif oluþ üzerindeki algý ve duygularla bilinen güvenli olan yol içinde bilinmeyeni güvensiz olaný anlattýlar. Kiþilere vaat ettiler. Bencil duygularýný harekete geçiren kiþiler bencil indisler üzerinde bu vaadin odaðýna kendilerini koydular. Elmayý yediler. Tuzak tutmuþtu. Þimdi tuzaðýn bir demlenme, bir mayalanma, olup biteni bir sindirme dönemi vardý. Bu demlenme çaðý içinde sonda olan süreçler baþa; baþta olaný da sona konmakla sistemin çarký ide sel olarak iþletilmeye baþladý. Oysa sistemin ilk baþlangýcý içindeki hemcinslerimiz ancak üretim iliþkisi sonucunda gerçekleþecek olmakla, olmayan bir tutumu sistemin içine koyamazlardý. Yani ancak üreten iliþkiler sonrasý alakalý, alakasýz durumlarýyla ortaya konan süreçleri, köleci sistemdeki gibi ilk baþa koyamazlardý. Neydi ilk baþlarda olmayýp ta sonrasý içinde olmakla baþa konup kurgusu yapýlan anlamalar? Üretimdi. Ýttifaktý, uygarlýktý. El mana anlayýþýydý. Ana oluþ rol model duygusuydu vs. Bunlar ancak üreten iliþki sonrasý olabilecek gerçekleþmeleri keyfi durumla ilk baþa koyup ta süreci izah etmeydi. Ancak üretim sürecini baþlatmýþ, üretim hareketini geliþtirmiþ böyle bir durum içinde sonda olaný baþa koyabilirdi. Bu süreç içinde kazanýlan yeti bilgi ve deneyimle; haydin gruplar arasý bir ittifak yapalým, denecek ittifak söylemini baþa koyup ilk baþta olmuþ gibi söyleyebilirdi. Üreten iliþkiler giriþmeli sentezi içinde ve üreten iliþkiler kültürle olan sentezin içinde bir uygarlýðý ortaya koyalým diyebilirlerdi. Ancak üreten iliþkiler giriþmeli bir araya gelmenin içinde olabilecek durumla biyoloji sentezleri içinde görülecek durum sonrasýnda birçok melezlerimiz olsun diyebileceklerdi. Bu durum içinde melezlerimize de insan diyelim, diyeceklerdi. Aksi durumda ne bunlarý böyle diyebilirlerdi. Ne de bunlarý böyle demek akýllarýnýn ucunda geçerdi. Ne de bu gibi söylemleri söyleme ihtiyacý duyarlardý. Yani biz önce tüm bunlarý ortaya koyalým da ondan sonra nasýl olsa biz üretim yapabilen beceriyi ortaya koyabiliriz deme lükleri ve böyle düþünme þanslarý HÝÇ YOKTU Yani ilk kolektifi yapýyý baþaranlarýn verileri, köleci inþanýn istediði gibi at oynatma süreçlerine konu olmuþtu. Kolektif birim zamanlý inþayý ortaya koyanlarýn elinde, böyle dama taþý gibi ileri geri sürecekleri veriler yoktu. Yani ilk kolektif inþayý baþlatanlarýn elinde kolektif birim zamanlý artýk süreç içinde baþlatýlan bir üretim iliþkisi yoktu. Üretim iliþkisine baðlý üretim hareketi yoktu Yine ilk kolektif inþayý baþlatanlarýn elinde üretim hareketi giriþmeli ittifaklar yoktu. Ýttifak giriþmeli yansýmalardan doðan bir uygarlýk ve melezi insan gibi birikmiþ aktarma süreçler yoktu. Bu nedenle ilk kolektif inþayý baþlatan hemcinslerimiz, baþta olaný sona alamýyorlardý. Sonda olaný da baþa koyamýyorlardý. Ýçincilik ortaya koyamýyorlardý. El niçin mülk sahibiydi? Ýnsanlara rýzklarýný vermek için. Eðer El in insanlara rýzk vermesi olmasaydý, El in mülk sahibi olacaðý yoktu. Daha doðrusu ilk kolektif inþayý ortaya koyan hemcinsler, içince mantýkla önce avlanýp sonra da avlandýklarý için acýkmýyorlardý. Baþta olaný sona alamýyorlardý. Aksine acýkmalarý nedenle avlanýyorlardý. Bu nedenle ilk inþayý ortaya koyan hemcinslerin ittifaklarý, uygarlýðý, melezleri ve insan gibi eylemle, söz ve davranýþlarý yoktu. Üstelik ilk inþayý ortaya koyanlar insanlar deðil hemcinslerdi. Köleci sistemi ortaya koyanlar da hemcinsler deðil, insanlardý. Melezlerdi. Ýnsanýn El mana anlayýþlý tutumlarýydý. Paydaþlý yapýlar üreten kolektif miras ve üreten iliþkili yansýmalarýn üzerine oturduktan sonra bu güç içinde azýtacaktý. Böyle olmasaydý köleci sistem azýtmasý sonda olan eylemi, üreten iliþkilerin önüne koyup; köleci süreci ve kiþisi mal sahipli özelleþtiren süreci baþlatamazlardý.
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Bayram Kaya, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |