..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Bulanmadan ve donmadan akmak ne hoştur. -Mevlânâ
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Bilimsel > Felsefe > Bayram Kaya




18 Aralık 2019
Anlamak Gerek 41  
Bayram Kaya
Bir nedenin kendi gerçekleşmesi oluşmadan, içinde sonucu yoktu. Sonuç belli bir aşamaya kadar neden içinde sonuç olarak yoktu. Sonuç, neden içinde belirdiği zaman da eğer sonuç dışta kendi yansıma bağıntılarını oluşmadıysa sonuç neden ile yer ve sıra değişebilir değildi. Oysa köleci sistem içinde dış bağıntılarını oluşan sonuçlar, neden gibi davranıp neden ile yerini ve yer sıralamalarını değişebiliyordu.


:EIA:
Bir nedenin kendi gerçekleşmesi oluşmadan, içinde sonucu yoktu. Sonuç belli bir aşamaya kadar neden içinde sonuç olarak yoktu. Sonuç, neden içinde belirdiği zaman da eğer sonuç dışta kendi yansıma bağıntılarını oluşmadıysa sonuç neden ile yer ve sıra değişebilir değildi. Oysa köleci sistem içinde dış bağıntılarını oluşan sonuçlar, neden gibi davranıp neden ile yerini ve yer sıralamalarını değişebiliyordu.

Bir kız çocuğu anne gibi bir nedenden doğmadan ve kendi dış ilişkili yansıma bağıntısını kurmadan doğuran bir anne gibi neden olup, davranamıyordu. Üreten kolektif yapı içinde kolektif olarak üreten ilişki vardı. Üretim hareketi vardı. Üretim araç gereçleri vardı. İnşanın kolektif sahipliği vardı.

Köleci kolektif süreç kendi üreten ilişkilerini; üretim hareketini, üretim araç gereçlerini ve üretim nesnelerini, kolektif üretim gücünü, kendi sahipliğini tek kişi üzerine, kişi sahipli olarak yansıtabiliyordu.

Yani ilk başlardaki süreçler içinde tek kişinin kendi emek gücü en az iki nedenden ötürü üretim hareketine dönüşemiyordu. Bunun ilki tek kişinin kendisine aktarılan bir üretim yapma bilgi, beceri, gelenek, görenek ve deneyim olan aktarımlarla depo enerjisinin olmamasıdır.

İkinci neden de şuydu. Kişi olmayan kendi üretim gücünü eyleme geçireceği bir boş zamana, kişi sahipli birikmiş bir mala mülke, mekâna sahip değildir. Hele de en önemlisi kişinin zorunlu olduğu, barınma, beslenme, korunma yavru bakımı av bulma, besin bulma süreçlerini daha hızlandırılmış parça birim sürelere ayıramayıp boş zaman ortaya koyamamasıdır.

Yani köleci zaman içinde kolektif yapının kişiye aktardığı bir kolektif güç yoktu. İlk başlarda kişiye aktarılacak birikmiş bir kolektif üretim gücünün, kolektif araç gerecinin ve kolektif yeteneğin kişiye aktarılma şansının hiç olmamasıydı.

Kolektif birim zaman sahipliği tek kişi üzerine aktardığı zaman kişi aktarılan kolektif güç sahipli nesnellik ve öznel imajlar üzerindeki tasarımla dış yansıma bağıntılarını kurar.
Kolektif yapı kendi kapasitesini kişi üzerine (sonuç üzerine) yetenek olarak aktardığı zaman, kişiler kolektif depo enerji nedenle üretim yapmaya başlarlar.

Kolektif depo enerjiye sahip olmakla üretim yapan bu kişinin üretim yaptığı süreç zamandan geriye doğru baktığımız da düşüncelerimizde yanılırız. Böyle bir bakış içinde kişi, sanki üreten ilişkinin asıl bulucusu gibi eylem ve söylemle davranacaktı.

İttifak içinde ilahlar üzerinde tüzel grup temsilciliği vardı. İlahlar üreten ilişkilerden kaynaklı bu grup irade gücünün temsilcisiydiler. İlahi temsilcilik, üreten ilişki nedenle, karar vermenin yetki ve yeteneğiydi. İlah, neden değil, sonuçtu. Yani ilah üreten ilişkinin bilicisi, bulucusu üreten gücün tekil sahibi olması nedenle, ilah tekil bir bilici, bulucu, karar sahibi değildi.

İlah olma sıfatı grup üzerinde bir sonuçtu. Üreten grup ilişkisi ilahın irade gücünü belirliyordu. Üreten ilişki, ilahın gücünü belirleyen bir nedendi. Ve sonuç kendi nedeni içinde neden gibi davranamıyordu. Yani ilah, üreten ilişki içinde üreten ilişki gibi davranamıyordu.

İlah gibi bir sonuç dış bağıntılı yansıma ilişkilerini kurmadan üreten ilişki içinde neden gibi var olamıyordu. İlah grup tüzel ligi içinde dış bağıntı yetkilenmesini almakla ancak ittifak yapıcı neden gibi davranacaktı. Ama bu ilahın üretim gücü muktedirliği hiç değildir.

Köleci sistemler, sonuç bağıntıları kişi sahipliği yapar. Kolektif kapasiteyi, kolektif üretim gücünü, üretim nesnesini ve üretim araç gereçlerini kişiye verir. Kişi bu kolektif depo güç ile üretim yapar. Yani köleci yapı içindeki kişi sahipli kolektif güç, kişinin kendi üretim gücü olur çıkar. Kişinin kendi iradesi olur çıkar. Neden gibi davranır. Böylesi bir sahipliğe El mana anlayışı diyorduk.

Kolektif sistemlerin kendi içlerinde oluşan nedenden kaynaklı sonuçları kolektif sistem içinde neden gibi irade gibi davranma muktedirliğine sahip değildiler.



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın felsefe kümesinde bulunan diğer yazıları...
El Bel Baal 2
Tarihsel 2
İrade 1
Tarihsel 1
Anlamak Gerek 71
Kurtuluşun Felsefesi (Açkı 2)
Sosyal İlişki Toplumu Hedeflemez 2
Anlamak Gerek 43
Anlamak Gerek 70
Anlamak Gerek 55

Yazarın bilimsel ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Müruru Zaman 14
Sahiplik İmanı 1
Hatırlama 1
Mal mı, İnsan mı?
Mamon'du Belirme 1
Müruru Zaman 7
Denge ve Dengesizlik Süreçleri 24
Anlamak Gerek 26
Bağ Enerjisi 1
Sistem 15

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Aslına Yüz [Şiir]
Vah ki Vah [Şiir]
İsis Dersem Çık Ereşkigal Dersem... [Şiir]
Görmez Şey [Şiir]
Tekil Tikel Tükel [Şiir]
ve Leddâllîn, Amin [Şiir]
Mavi Yare [Şiir]
Mevsimsel [Şiir]
Yıkılışa Direniş Direnişe Yıkılış [Şiir]
Meşrep 3 [Şiir]


Bayram Kaya kimdir?

Dünyayı yaşantılaşan çabalar içinde duygunun önemi hiç yitmezse de, payı giderek azalmaktadır. Sosyo toplum bazlı, genel bir açılımla başlayan çalışmalarım da; bilim felsefesi içinde olunma gayreti güdüldü. Bu nedenle yazıların tarisel, sosyo toplumsal evrimli ve türlü doğa bilim verileri güdülü çalışma olmasına gayret edildi. Genel felsefem içinde bir bilgi; ne kadar çok bağıntısıyla söylüyorsanız, o bilgi o kadar bilinir bilgidir.


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Bayram Kaya, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.