Temizlik, insanoğlunun hayatı boyunca hem maddi hem de manevi kirlilikten arındırılması demektir.
Hayatımızı maneviyatımızdan yoksun bırakacağını bildiğimiz, yersiz düşüncelerin meşguliyetine teslim ettiğimiz anda tamiri imkansız yıkımlara uğrayacağımız akılların bir köşesinde yer etmelidir.
İlk önce önümüze inen cehalet perdesini kaldırarak yolumuza ışık olacağını bildiğimiz ilim güneşinin dünyamızdaki olumsuzlukları kasıp kavurmasına yardımcı olunmalıdır.
Fayda sağlamayacağını bildiğimiz her ne varsa uzak durmak, temizliğimiz açısından atmamızı gerektiren en önemli adımlardan bir tanesi olacaktır.
Yanlış yolda yürüdüğünü gördüğümüz, faydasız boş işlerle uğraşan kimseleri uyarmak da bizim önemli görevlerimizden bir tanesi olmalıdır.
Etrafıma bakıyorum, hayatımıza mana veren güzellikleri keşfedebilmek için; fakat içinde boğulup gitmekte olduğumuz pislikler yüzünden bahsetmekte olduğum güzelliklerin görülmesi mümkün görülmemektedir.
Sözünü ettiğim pisliklerin hayatımızda yer almasında yine biz insanların rolünün büyük olduğu hiçbir zaman akıllardan çıkarılmamalıdır.
Değerli okurlarım, insanoğlu maddi kirlerinden su ve sabun sayesinde bir şekilde kurtulur ;fakat manevi kirlerinden ne su nede sabun kurtarabilir.
Önemli olan maddi kirlerimizden kurtulmak değil, düşünülmelidir ki manevi kirlerinden kurtulamayan şahısların bir ömür temizim diye övünmesi yersizdir.
Kafamızı cehaletin kirliliğinden temizleyebilmek için ilmin bize bahşettiği zenginliklerden faydalanmamız icap etmektedir.
Kafamızı işgal eden yosunlardan arındırabilirsek kalbimizi esir alan gereksiz meşguliyetlerden de bir şekilde kurtarmanın mümkün olduğunu söyleyebiliriz.
Ben her daim yazılarımı kaleme alırken mutlaka bir kitap yahut bir şairin sözünden etkilenir sonra da satırlara dökmeye başlarım.
Etkilendiğim kitaplar yahut şairlerin güzel sözleri etrafımıza olumsuz bir açıdan bakmamamız gerektiğini anlatan birer pusuladır.
Bu yazımda da sizlere temizliğin hayatımızda ne kadar büyük bir öneme sahip olduğunu anlatmak istiyorum.
Hayatımızda suyun olmadığını düşünürsek maddi temizliğin imkansız olduğu fikrine kafamızda yer vermek en basit örnektir.
Fakat yaşamımız boyunca yaptığımız en kolay temizliğin maddi temizlik olduğu göz önünde bir gerçektir.
Bilinmelidir ki insan, hayatında manevi olarak kirlerinden kurtulursa o zaman kendisini gerçekten temizlenmiş hissedecektir.
Etrafında yer alan kimseleri yalan yanlış ithamlarla kötüler, onları küçük düşürme çabası ile hareket ederse iki yakasının bir araya gelmeyeceği göz ardı edilmemelidir.
Aslında değerli şairimiz Cemal Süreyya pencereniz kirli idi o yüzden gördüğünüz her insana çamur attınız, sözü ile siz değerli okurlarıma anlatmak istediğim konuya büyük bir açıklık getirmiştir.
Bu güzel sözü söyleyerek bizlere uygun bir dille manevi temizliğin insan hayatında üstlenmiş olduğu rolü anlatmak istemiştir.
Gerçekten de insanoğlu birbirine çamur atmayı marifet saymaktan vazgeçemiyor, bir yılan misali etrafını zehirleyerek hayatımıza mana veren güzelliklerin de yok edilmesinde en büyük paya sahip oluyor.
Bunların hayatımızı işgal etmesinde gösterilecek tek sebep, etrafımızı yanlış şekillendiren manasız bakış açılarıdır.
Ders alınması gerektiğini anlatmak istediğim bu olaylar geçmişte de yaşanmış, günümüzde de hala boy göstermektedir.
Gözlemlediğim kadarı ile biz insanlar hayatımızda boşluklar yaratmakta olan kirliliklerin bir ömür kalplerimize kaybettirdiklerini görmezden gelmekte ısrarcı olmaktan bir türlü vazgeçemiyoruz.
Bu vazgeçemeyişlerimiz yüzünden telafisi mümkün olmayan kayıplara uğradığımızın da her daim akıllarda bulundurulması lazım gelmektedir.
Dedikoduyu dilimizden düşürmüyor, birilerinin kuyusunu kazmakla elimize bir şey geçeceği fikri ile yol yürümeye devam ediyoruz.
Unutmamamız lazım gelen en önemli şey, insanoğlu atmakta olduğu hesapsız adımlar yüzünden pisliğin içinde boğulup gideceği bilincinde değildir..
Düşünmüyoruz ki bizi dipsiz bir kuyuya çeken kirli yaşamımız yüzünden bir arpa boyu yol almamız mümkün görülmemektedir.
Yapmamız icap eden en önemli şeyin manevi temizlik bilincinin kafamızda yer etmesi ve bu mantıkla önümüze kazılan hendeklerin doldurulması gerektiği göz önünde bulundurulmalıdır.
Kalplerin sadece kan pompalamaktan ibaret bir organ olduğuna kendimizi inandırmaya devam ettiğimiz müddetçe manevi temizlikle iç içe olamayacağımız aşikar.
Değerli okurlarım, hiçbir zaman hayatın su ve sabun ile yapılan temizlikten ibaret fikrini kafanızda barındırmayın; çünkü içimizde yapılması gereken temizliği bir kenara atarsak dönüşü olmayan büyük zararların yaşamımızda yer etmesine sebep oluruz.
Yukarıda da sözünü etmiştim; su sabun vücudumuzda yer eden kirleri temizler, içimizdeki pisliklerin atılmasında hiçbir fayda sağlamaz.
Etrafımıza bakmakta olduğumuz pencereyi her daim temiz tutarak kendimizden emin bir şekilde hayatımızı idame ettirmemiz gerçeğinden uzak kalınmamalıdır.