..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Ölümden sonra yeni birşeylerin olduğu konusunda umutluyum. -Platon
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Bilimsel > Ruhbilim > Yûşa Irmak




7 Ekim 2024
Psikolojinin Bozuk Olduğunu Gösteren İşaretler  
Yûşa Irmak
Ben psikoloğa gidersem, ona bile yalan söylerim. İçimde birikmiş duyguları kimseye, hatta kendime bile itiraf edemiyorum… Düşünmeye, hayatın zorluklarına, maddiyatın bu kadar çok önemsenip, ilahlaştırmasına hiçbir anlam veremiyorum…


:AAI:
“Ben psikoloğa gidersem, ona bile yalan söylerim. İçimde birikmiş duyguları kimseye, hatta kendime bile itiraf edemiyorum… Düşünmeye, hayatın zorluklarına, maddiyatın bu kadar çok önemsenip, ilahlaştırmasına hiçbir anlam veremiyorum… Zamanın akışından; iş yerinin, okulun ve sınavların stresinden bunalmış vaziyetteyim… Kurduğum ilişkilerde yaşadığım kaygılardan, insanların hakkımda düşündüklerini merak etmekten artık boğuluyorum… Her gün yeniden aynı monoton rutinin parçaları arasında kaybolmaktan bıktım. Daha ötesi, insanlığın neden savaşmayı bu kadar çok sevdiğini; toplumun, bireylerin, yakın akraba ve arkadaşların neden bu kadar cimri ve çıkarcı olduklarını düşünüp sorgulamaktan bıktım. Utanmanın, asosyal olmanın ve yalanların içinde kaybolmanın verdiği sıkıntıyı tarif etmekte zorlanıyorum… Dizilerden, filmlerden, sin-kaflı küfürlerin havada uçuşmasından ve hayatın gerçeklerinden uzaklaşmam mümkün olmuyor… Stres, gürültü, çevremdeki insanların aptalca davranışları yıpratıyor beni.. İnsanların rahatlığı derin bir karamsarlığa sürüklüyor beni.. “Dünya neden böyle, bu insanlar neden bu kadar bencil ve rahat!” diye düşünmekten, bu soruların yanıtlarını bulamamaktan tükenmiş haldeyim! Her bir düşünce ve duygum, içimde bir oyuk açıyor.. Kendime bir yol haritası çizemediğim için sanki kaybolmuş gibiyim. Kafamda dönen her şeyin ağırlığı altında, bir böcek gibi eziliyorum. Kendimi “yaşayan bir ölü” gibi hissediyorum… Artık bir çıkış yolu aramak, sesimi duyurmak ve içimdeki fırtınayı dindirmek istiyorum. Ama nereden başlayacağımı da bilemiyorum…”

…diyorsan; o hiç umursamadığın, “gittim ama hiçbir şey değişmedi” dediğin, hayatının şekillenmesinde en büyük etkenlerden biri olan, “ruh sağlığı“n ya da “psikoloji”n bozulmuş demektir.

Vakit kaybetmeden; kendini nasıl seveceğini, kendinden neden nefret etmemen, neden tiksinti duymaman gerektiğini öğrenmelisin…
Yaşadığın problemle nasıl yüzleşeceğini, neden alkolik olmaman gerektiği, olmadık yere yeme isteğini nasıl dizginleyeceğini öğrenebilirsin. Çevrendeki insanlarla sorunların nasıl çözüleceğini, yalnızlıktan nasıl kurtulacağını, nasıl iletişime geçeceğini, nasıl adım atacağını, korkuların esaretinden nasıl kurtulacağını, sana zarar veren ve bağımlısı olduğunu düşündüğün şeylerden nasıl kurtulacağını öğrenmelisin…

“Öğrenin”, “yapın” demek çok kolay, gel sen onu bir de bana sor!” dediğini duyar gibiyim… Ya da “denemediğimi mi sanıyorsun, kaç kere gittim hiç bir şey değişmedi” dediğini de duyar gibiyim.
O bitmeyen, tükenmeyen kaygılardan kurtulman gerektiğini öğrenme vaktin gelip geçmedi mi?
Bir düşün sevgili dostum. Kıymetli insan, güzel insan…
… düştüğünde ayağa kalkacak sebeplerin varsa korkmana, pes etmene ne lüzum var sence?
Ne yaşarsan yaşa, yıkılmayacaksın…
Zira her şeyi bizler abartıyoruz.
Çok şeyi içinden çıkılmaz hale bizler getiriyoruz.
Bunca kaygıya, siteme, özleme, hasrete rağmen hiçbirimiz bu dünyada kalıcı değiliz.
Derdi verenin, dermanı da vereceğini unutmaman gerektiğini söylüyorum…
Ve “zaman” elinin altından su misali akıp gitmeden, sen bir adım at, belki derman da sana koşarak gelir diyorum. Çünkü yaşadığın psikolojik zorlukların hiçbiri, emin ol senin suçun değil! Değersizlik duygun, sana zarar veren bağımlısı olduğun ilişkiler, istikrarsızlığın, suskunluğun, başarısızlık hissin, aynı hataları tekrar tekrar edişin, düşüşün kayboluşun…
Başkalarına iyi, merhametli, kendine kötü ve acımasız oluşun, bitmeyen öfke ve kıskançlıkların… Hiçbiri senin suçun değil…
Buna inanırsan, iletişim kurarsan, iletişimde kalırsan, hissettiklerini yazarsan, bunları sesli bir şekilde kendine okursan, profesyonel destek alırsan; değiştiğini, iyileştiğini fark etmeye başlayacaksın…
Ne demişler? “Her şey bir sözle başlamıştı…”
Ne diyelim? “Her şey yine bir adım atmakla başlar… “ diyelim…
Sen bir adım at!
Çekinme,
utanma,
sıkılma,
korkma…

Kalın sağlıcakla…

NOTÇUK: Bu yazı, YouTube kanalımda video olarak yayınlanmıştır.
Youtube de yayınladığım videolar bir iletişimci olarak bilgilendirme ve farkındalık amaçlı hazırlanmıştır.
Söylediğim şeylerin hiç biri tanı ve tedavi amaçlı değildir! Tanı ve tedavi gerektiren durum ve sorunlar için lütfen bir hekime başvurunuz.



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.


Yazarın bilimsel ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Benim Değil, Gecelerin Oyunu
Erdoğan Neden Muhteşem?
İnsanları Tanıma Sanatı
Hangi İnsan Tipisiniz?

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Geldim [Şiir]
Bir Hicran Nağmesi [Şiir]
Sakin Bir Acı [Şiir]
Sözün Çiçeği [Şiir]
Sevgiliye Hasretle [Şiir]
Geceye Kâside [Şiir]
Benimle Ölür Müsün? [Şiir]
Gözbebeği Turşusu [Şiir]
Beste-i Nigar [Şiir]
Bilemezsiniz [Şiir]


Yûşa Irmak kimdir?

Felsefe ve edebiyat aşığı! Yayıncı, gazeteci ve kitapsever. . .


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Yûşa Irmak, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.