Yaşamak ne güzel şey be kardeşim. -Nâzım Hikmet |
|
||||||||||
|
Zira bu yasalar hem ülkemizin bölünmesine hem de daha da fakirleşmemize neden olacak. ADD bu yasaların iptali için gereken her türlü eylemi yapacak. ADD nin yapacağı eylemlere biz de katılmak isteriz. Ne yazık ki ADD nin Silivri şubesi feshedilmiş durumda. ADD nin Silivri’ye yeniden kazandırılması için, gazeteci ve radyo temsilcisi Ali Doğan yoğun bir çalışma yapıyor. Bu konuda Ali Doğan’ı yalnız bırakmamız gerekir. İnternet’ten gönderilen, Aslan armudu hakkındaki yazıyı dikkatle inceledim. Bu yazıyı değişiklik yapmadan okuyucularımızla paylaşmak istiyorum. Doğrusu kanser ilacı yapımının yanında bir çok önemli alanda kullanıldığı söylenilen bu meyveyi bırakın tanımayı, adını bile duymamıştım.Bana gelen bu yazıyı paylaşalım. Türkiye’nin kendi öneminin bilincine varma zamanı gelmedi mi? Yalnızca Türkiye’de bulunan bir tür armut ağacı olan PEARGOİ TRİPANOZİ ( Aslan Armudu) dünyada bir çok önemli ilacın üretiminde kullanılan TRİPANOZOİD 12 bileşiğinden elde edildiği yegane kaynaktır. 1972 yılında CHİKAGO Üniversitesi Tıp Fakültesinde iç hastalıları ana bilim dalı başkanı Profesör Dr. Jason Fressman tarafından bulunan Tripazonoid 12 kanserden migrene, bel fıtığından gribe tam 352 hastalığa çare ilaçlarda kullanılıyor. Ama asıl önemlisi Tripanozoid 12 Amerika’nın yeni geliştirdiği nükleer silahlarda kullandığı, ilk ateşlemeyi sağlayan inanılmaz enerjiyi sağlayan kaynak. Bir ton Aslan Armudu’ndan elde edilebilen Tripanozoid 12 nin bir Kilogramının değeri ise yaklaşık 1.000.000 Amerikan doları. Peki Türkiye bu armutları ne kadara satıyor biliyor musunuz? Tam 40 milyon Türk lirasına. Yani bu günün parasıyla yaklaşık 40 Amerikan doları !!!! Türkiye’deki aslan armudu yıllık üretimi şu an için yaklaşık 10.000 ton. Ancak üretim kapasitesinin aslında 1.000.000 ton olduğu biliniyor. Bu yılda 1.000.000 kilogram Tripanozoid 12 demek. Yani yılda bir trilyon Amerikan doları. Önce Bor, sonra Toryum, sonra da Neptünyum. Şimdi de Aslan Armudu. Artık insanımızın uyanmasının zamanı geldi. Üzerinde oturduğumuz değerleri bilelim. Sessiz kalmayalım. Bizlerin Aslan Armudu yemesine engel olmaya çalışanları iyi tanıyalım. Basında son günlerde çıkan meyve ithalatının önemi konulu haberleri iyi takip edelim. Kimler Türkiye’nin geleceğini kendi çıkarları için üç kuruşa satıyor bilelim. UNUTMAYIN BAŞKA TÜRKİYE YOK. Gelen mailde yazılı olan bunlar. Ayrıca bir de uyarı var. Bu yazıya gönderebildiğiniz her yere gönderin. Ben de uyarıyı dikkate alarak yazıyı okuyucularımızla paylaştım. Dün insanlarımızı ekrana ipotek eden Asmalı Konak acılı bir sonla sona erdi. Kimi insanlarımızın gözlerinde yaş selleri oluştu. Ülkemizin bir çok değerleri AB uyum yasalarıyla elden çıkarken tınlayan yok. Ama asmalı konağın sonucuna göz yaşı döken çok. Ah benim ülkemin güzel insanları, ülke çıkarlarına Asmalı Konak’taki kadar duyarlı olabilselerdi, ülkenin kötü kaderi çok kısa zamanda düzelirdi. Dut mevsimi geldi. Silivri genelinde çok az dut ağacı var. Yiyen olmadığından ağaçların altı sergi olmuş. Oysa insan sağlığına en yararlı meyvelerin başında dut gelir. Bakkallarda yarım kiloluk kavanozlarda dut pekmezi bir milyon liranın üzerinde satılıyor. Yaşıyla, kurusuyla, reçeliyle altın değerinde bir meyve. Ülkemiz topraklarında her iklimde kolayca yetişen, bakım masrafı olmayan, üstelik her yıl meyve veren bir ağaç. Nedense Trakya’daki çiftçiler bu ağacın değerini kavrayamamışlar. Bir kavrasalar dut zengini olurlar. Nedense babalarının yetiştirdiği ürünlerin, yani buğday ve ay çiçeğinden başka ürün ile tanışmaya niyetleri yok. Menemen’in Emiralem nahiyesinde kakaolu Trabzon Hurması yetiştirilmektedir. Meyvesini, n kilosu iki milyon liradan aşağı hiç düşmez. Üstelik yetişkin bir ağaç dört yüz kilo ürün verir. Bu meyvenin ağacı serin ve nemli havayı sever. Tam Trakya meyvesi. Belki de bu meyveyi tanıyan yok. Yabanisi herkesçe bilinir. Yabanisi iyice yumuşamadan yenmez. Zira çok mavrı olur. Oysa kakaolusu yumuşaması beklenmeden yenir ve çok lezzetlidir. Üstelik kasalarda aylarca bekletilebilir. İlgilenenlere fidan temininde yardımcı da olurum. Çok kazançlı üretim dileğiyle. Özcan Nevres ozcannevres@hotmail.com
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Özcan Nevres, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |