..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Yazar yazý yazmayý baþka insanlara göre daha zor yapan insandýr. -Thomas Mann
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Öykü > Çocuk > Öykü Yüzer




30 Haziran 2003
Yasu Nikolas  
Öykü Yüzer
Demek burada ölecekmiþim…Ölmeden önceki son sözüm ne olmalý diye düþünüyorum…


:AHIA:
YASU NIKOLAS ( Ya da yeniden merhaba çocukluðum) -Merhaba -Merhaba -Nasýlsýnýz? -Ýyiyim, sen? -Eh, biraz baþým aðrýyor ama iyiyim iþte… Elimde üzerinde Hacý Muhittin Lokumlarý yazan bir poþet tutuyorum, ellerim tirtir, kulaklarým pancar, kýzarýyor, yanýyor, hissediyorum…Mahvoluyorum, ölmek üzereyim…Demek burada ölecekmiþim…Ölmeden önceki son sözüm ne olmalý diye düþünüyorum…Yorgunum. Harika bir yüzü var Nicholas’ýn.Herþey orada; þeffaf, duru, dingin, su gibi iþte. Bir yüz nasýl böyle saydam olur? Heyecanýmý kontrol etmeliyim, sol elim pantolonumun cebinde yumruk olmuþ, kanatýyor kendini…Odasýna gidiyoruz tek sýra halinde…Önde O, arkada sudan çýkmýþ ben, en arkada hala sudaki baba, onun babasý…Odasýna gidiyoruz üçümüz, üçlü, üç kiþi olarak. Onun Odasý: Babaannenin üç odalý evinin bir odasý Onun odasý…onun ile babasýnýn odasý…Daha çok onun odasý…Annesinden uzak odasý… Ýki tek kiþilik yatak birleþtirilmiþ (kýskandým mý?). 40’a 60 cmlik bir yazý masasý…yunanca yazan kurþun kalemler ve yunancayý silen yarým bir silgi ve bir komando bebek , tek bacaðý kopuk…yaralý bir komando…belki bir mayýna bastý,(o mayýný ben mi koymuþtum oraya?) Ah bir keman…ciddi bir keman ve onun ciddi notalarý…ve tabii ki saðýr adamýn 9.senfonisi; kardeþ olun ulan insanlar! Nicholas birgün bana keman çalacak ama bu gece deðil çünkü bu gece saat 11.00 ve ben babasýnýn henüz ne olduðu bilinmeyen mikroturkaki’si, moraki mou’su ve kouklitsa mou’su…Nicholas böyle bilmiyor tabii ki ya da nah bilmiyor! Biz onun bilmediðine inandýrýyoruz kendimizi. -Bu senin için; çok sembolik birþey ama beni hatýrlatýr sana (eðer istersen) diyerek Hacý Muhittin’ den kurtuluyorum. Ah benim güzelim! Nasýl mahçup, sýkýlgan, ürke ürke daldýrýyor elini Hacý Muhittin’e. Onun ve benim yanaklarým al al. Nasreddin Hoca fýkralarý onun ellerinde, benim ellerime yer bulamýyor hiç kimse…Cebime saklýyorum hokkabaz ellerimi tekrar. Gözgöze gelmemeye çalýþýyor Nicholas teþekkür ederken bana 4 aylýk ingilizcesiyle…Birþey deðil diyorum 6 aylýk yunancamla…Gülümsüyoruz içten ve dýþtan birbirimize, o babasýna, ben ona, babasý bana, ben babasýna… Beni daha iyi, doyasýya, gönlünce, annesine anlatabilecek kadar izleyip, inceleyip, hapsetmesi için onu rahat býrakýyor ve babasýna dönüyorum yüzümü. Tam düþündüðüm gibi, gözleri yüzümde, dudaklarýmda, ellerimde, saçlarýmda…Bana dalýyor, soruyor…Beni unutmayacak hayatý boyunca…Bu öyle bir an! Biliyorum çünkü ben unutmamýþtým! Nicholas’la ayný yaþtayým.15 yýl öncedeyim, 10 yaþýndayým, bir kadýn bana gülümsüyor , boþanmýþ, benden 1 yaþ küçük bir kýzý varmýþ:o anlattýkça içim eziliyor nedense…Babamý çaðýrýyorum…korusun beni bu kadýndan kimse bu kadýn…babam baþkasýný babasý mý olacak yoksa? Huzurum kaçýyor, kulaklarým kýzarýyor, çok yalnýzým… En sevdiðim yemeði soruyor öcü kadýn, kýzarmýþ patatesle sosis diyorum…Ben de en çok onu seviyorum diyor, bir an mutlu oluyorum, öcü kadýnýn uzun siyah saçlarýndaki firketelere bakýyorum…uçlarý keskin, sivsivri firketeler ; dokunursam beni ham yapacaklar…Babamý da…Annemi de…Kurtarmalýyým onlarý filan… Ve öcü kadýný yýllar sonar gördüðümü hatýrlýyorum…Ben okul servisindeyim…O, otobüs duraðýnda…Önünde duruyoruz; dil çýkarýyorum ona var gücümle, tüm dilimle, boðazým, ciðerlerim ve sindirim sistemimle…herþeyimle…Babam sana tekmeyi nasýl da bastý Oh olsun sana pis hýrsýz ve öcü kadýn diye baðýrýyorum içimden, içim sýzlayarak, kanayarak, binlerce kez tekrar tekrar kýrýlarak, yalnýz kalarak… Öcü kadýn nerelerde kimleri korkutuyor artýk bilmiyorum, ona duraklarda rastlamýyorum, rastlarsam ona belki elimi uzatýrým…bilemiyorum! Onu Zürafa Sokaðýn simitçisi yaptým hayallerimde, ona koca göbekli, kýsa bacaklý, dolma parmaklý,sarý diþli adamlarý yolladým…salyalý aðýzlar gezdirdim bedeninde…canýný acýttým…ýsýrdým… Ve 15 yýl sonra tam 15 yýl önceki halimle birbirimizi inceliyoruz.Ben benden çýktým, kafam bedenimden ayrýlmýþ; top gibi yerlerde yuvarlanýyor…Nicholas’ýn her sorusu, her cevabý top kafama tekme darbeleri…duvardan duvara….köþeden köþeye çarpýyorum. -Kaç yaþýndasýnýz? -25 -Ne kadar gençsiniz ama daha genç duruyorsunuz…ehmm! 19 gibi… Ýþte öldüm ben…Huzurum kaçtý…beni beðenmedi…Babasýna yakýþtýramadý…Bittim ben! -En sevdiðiniz müzik? -Etnik jaz…( aklýma nerden geldiyse…salaðým ya ben!) Babasý da þaþýrýyor dediklerime, klasik müziði de ekliyorum etnik jaz’a acemice… -Bize keman çalar mýsýn? diyorum. -Baþým aðrýyor, havamda deðilim diyor. Bunlar söylenirken, dinlenirken Nicholas hep mahçup, utangaç, meraklý, kibar, dost…Henüz öcü kadýn deðilim onun için diye inandýrýyorum kendimi…Böylesi iþime geliyor. Sarýlsam garip olur mu? Saçlarý yumuþak mý sert mi? Okþasam ?En iyisi gitmek mi? Bir daha da onu görmemek mi? Uyku saati ! diyor üstü kapalý… Çarçabuk cebimdeki Türk paralarýný veriyorum ona…Bozuk paralar…Benim de kafam bozuk… -Ýyi geceler…Kolay gelsin sana Nicholas! Yaralarýn çabuk kapansýn…kanamasýn ikide bir… Babasýyla ayný odada yatmakta olan Nicholas bu geceyi de babasýz uyuyarak geçirecek…Huzurum tekrar kayýplara karýþýyor. Babasýna benim için “ iyi bir insana benziyor” demiþ babasýný sýrtýný sývazlarken… “ismini doðru söyleyene kadar söylemeyeceðim, komik olmak istemiyorum” da demiþ… “ona keman çalmadým çünkü bu parçayý yeni çalýþmaya baþladým, sonra çalacaðým” da demiþ… “müslüman mý?” da demiþ… “Harry Potter ‘ý biliyor” da demiþ… Ertesi sabah babasýyla okula giderlerken ismimi tam olarak, doðru olarak, dosdoðru söylemiþ: “ÖYKÜ”… Aralýk-2001



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.


Yazarýn öykü ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Evler
Kaos
Bir... Bir...Bir...Bir...
Sis ve Rüzgar
Kalýrsa, Ýçinde Biraz Lavanta Kalýr
Sabahat Haným
Matruþka Tükürük Hokkasýnda
Orman
Kim Ulan Bu Cahide?
Ýstiklal Caddesinde Tütsü Kokularý


Öykü Yüzer kimdir?

.

Etkilendiði Yazarlar:
edgar alan poe, sait faik abasýyanýk


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Öykü Yüzer, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.