..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Bildiğim tek şey, ben bir Marksist değilim. -Karl Marx
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Öykü > Soyut > Yeşim




17 Kasım 2004
Yin Yang  
Yeşim
devam edecek...nasıl böyle bitebilir ki?


:BADF:

Tanışma

Onu ilk gördüğümde, gözlerimizin karşılaştığı o salisede içimde tarif edilmesi imkansız bir acı hissetmiştim. Oysa hakkında hiç birşey bilmiyordum, kim olduğunu, nereden geldiğini...ne de bana hatırlamanın acı vereceği birini anımsatıyordu. En net hatırladığım yüzündeki o durgun ifadeydi. Dakikalarca gözlerini üzerimden ayırmadı, tek bir kelime dahi etmedi. Sakin adımlarla yanıma doğru yürüyüp yüzünü yüzüme yaklaştırdı ve hiçbir şey söylememe izin vermeden dudaklarıma bir öpücük kondurup uzaklaştı. Öyle etkilenmiştim ki, vücudum birkaç dakikalığına felç oldu, adeta.

Tekrar karşılaşmamız, umudumu yitirdiğim, rüya gördüğüme kendimi inandırmaya başladığım zamanlardaydı. Deniz kenarında bir kafede yalnız başıma çay içerken...onu düşünürken...omuzumda bir el ve burnumda onun kokusunu hissettim. Heyecanla başımı çevirdim ve onu gördüm. Güneşten bronzlaşmış o pürüzsüz esmer teniyle... kahverenginin en koyu tonuna onun gözlerinde rastladım ben, siyahın en koyusuna onun saçlarında...Elini uzattı “Merhaba” dedi, dokunmakla dokunmamak arasında gittim geldim birkaç saniye. Tenine bir kez değince, bir daha vazgeçemem diyeydi endişem. “Ben Yin” derken bembeyaz dişlerine takıldı gözüm. Teninin esmerliği, dişlerinin daha da beyaz gözükmesine neden oluyor, gece gibi siyah saçları ise güneşte ışıldıyordu. Bense vücudumun her organını elimden geldiğince verimli kullanmaya çalışıyordum. Gözlerim onun kusursuz hatlarını seyrediyor, burnum onun teninin kokusunu içime hapsediyor, kulaklarım onun o “müziksel” sesini dinliyor, beynim görüntüsünü en ince detayına kadar kaydetmeye çalışıyor, ruhumsa varlığıyla huzur buluyordu. Ya hayatımın sonuna kadar bu anın hayali ve anısıyla idare etmek zorunda kalırsam...Aman Allahım! Seneler süren şuursuz bir arayıştan sonra onu tam bulmuşken, bunu vücudumdaki tüm damarlarımda, tüm benliğimde herşeyiyle hissedebiliyorken, onsuzluğu düşünmek öyle korkunçtu ki...Neredeyse hissettiğim huzuru, huzursuzluğa çevirebilecek güçteydi. Emindim: O benim diğer yarımdı. Böyle olduğuna göre er ya da geç o da bunu farkedecekti, belki de etmişti, kimbilir... Bu tüm kuruntuları mı yok etmeye yetti. Uzun süre birşey konuşmadık, sadece bakıştık. Yin elimi tuttu, parmakları parmaklarımın arasından kaydı, ellerimiz kenetlendi, ruhlarımız da.

Yin tekrar gittiğinde artık elbet geri geleceğini, benim ona olduğu kadar, onun da bana ihtiyacı olduğunu biliyordum.

Birgün bana dedi ki ”Biliyor musun Yang...öyle güzelsin ki...sapsarı saçların, bembeyaz tenin...ve en çok da gözlerin...nasıl böyle uyumsuzcasına koyu, böylesine özgür, bağımsız, ...ruhun senden de güzel....teninden beyaz...”
Söylediklerine sadece gülümseyerek karşılık verdim. Sustum. O beni anlıyordu nasılolsa.
Sabah uyandığımda yanımda yoktu ama yastıkta başının izi, birkaç tel saçı, üzerinde de bir not vardı:
“Soğuk geceme ışık, ateş; kurak topraklarıma toprak kokusu gibi geldin... denizime dalga, rüzgarıma yelken oldun...” Yin o günden sonra yanımda kaldı, beni bırakmadı... ama benim içimde her zaman bir parça “ya ilk günkü gibi dudaklarımda sıcaklığını bırakıp giderse” endişesi oldu.



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.


Yazarın öykü ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
20 Aralık 2012*
Gölge
Welcome To Kay-ıp-bedenler Kulubü
Beyoğlu ve Ben
İntihar
P - Lastik
Tez
Dedem
Randevu
Kırmızı

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Hayaletperest [Şiir]
Mesih [Deneme]
Savunma Mekanizması [Deneme]
Film Şeridi [Deneme]
Aşka Dair Monolog [Deneme]
Terk [Deneme]
Post Modern Putperestlik [Eleştiri]
Bu İşte Bir 'Yanlışlık' Var [Eleştiri]
Aşkın Ömrü 300 Yıldır [Eleştiri]


Yeşim kimdir?

Okuyucularımı şaşırtmak ve yüzeysel olmayan tarzda düşünmeye yönlendirmek en büyük hedefim. Güneşin muhteşem batışı, kuş, böcek tasvirleri, sevgi pıtırcıkları bana göre değil… Güneş gökyüzünde, kuşlar ağaç dallarında zaten yeterince güzel… Ben dünya üzerindeki en karmaşık şeyi insan psikolojisini eşelemekten ve bunu yazılarıma aksettirmekten büyük keyif alıyorum. Üzerinde çok fazla yazılmış, çizilmiş, fazla tartışılmış konular bana göre değil. Yazarken edebiyat yapma kaygım yok. Soyut olan düşüncelerimi, karakterler vasıtasıyla somutlaştırmak amacım. Yazdıklarımı anlaşılması zor bulanlar var. . . Çünkü ben yazarken kendi hayal gücümü ya da kurgu yeteneğimi ispatlamak adına yazmıyorum; -kendi hayalgücüm bana yetiyor, fazla bile geliyor! -Okuyucuya hayal gücünü zorlatmayı hedef alıyorum. "Eğer Leonardo, Mona Lisa tablosunun altına şöyle yazsaydı ona nasıl değer verebilirdik ?: 'Hanımefendi gülümsüyor çünkü sevgilisinden sakladığı bir sır var' bu izleyiciyi gerçeğe zincirlerdi ve ben bunun 2001'e (Space Odyssey) olmasını istemiyorum" (Stanley Kubrick)

Etkilendiği Yazarlar:
Ayn Rand, Dostoyevski, Sarah Kane, Annem, Bent, Smoke City, Beyoğlu, desteğini hep hissettiren İzzet Harun Akçay


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Yeşim, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.