..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Herkes cennete gitmek ister ama kimse ölmek istemez. -Joe Louis
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Öykü > Fantastik > Ali Osman Öztürk




30 Mart 2002
Pencere  
Ali Osman Öztürk
Herta Müller'den Maramureş öyküsü.


:CGFA:
Herta Müller: Pencere

Annem basenimin üstüne sekizinci ipi bağlıyor. İpler beyaz ve dar. İpler sıcak ve basenimi sıkıyor ve boynumu sıkıp beni nefessiz bırakıyor.

Peter, masanın köşesindeki bir sandalyede oturuyor ve bekliyor.

Alt eteklerimin taş gibi kat yerleri var ve uçları dantelli. Dantelin delikleri, dar direği suratsız ve ağır. Dantelin kireçli damarları var, eski değirmenin uzun kireç damarlı duvarları gibi.

Dokuzuncu etek, sabahleyin görünen erikler gibi ışık grisi renginde taş gibi alt eteklerin üzerinde yüzüyor. Ben sadece sıcak ipini hissediyorum. Dokuzuncu eteğin ipek grisi, koyu zemini üzerinde beyaz çiçekleri var. Çiçekler, boynunu bükmüş küçük çan çiçekleri. Bir çok çiçek başı kat yerlerine gizlenmiş. Yalnızca ben dönünce, akordion çalıp, siyah klarnet çığlık atıp, davulun üzerindeki gergin dana derisi titreyince görülebiliyorlardı.

Peter beni yüzüne bakacak biçimde döndürüyor.
Beyaz çanların başı dönüyor ve bir tempo hışırdıyor. Ayakkabılarım bir adım tempo atıyor. Şalımın püskülleri bir tur tempo dönüyor. Saçım bir tempo uçuşuyor. Kulaklarımın üstüne bir tutam saç düşüyor, bir tutam enseme düşüyor, bir tutam saç burnumun köküne düşüyor ve erik kurusu kokuyor.
Davul bir köprü altı gibi boş zıngırdıyor.

Toni yarım yüzünü, Barbara’nın başının arkasına döndürüyor. Benim gözlerim, Toni’nin kulakları önünden dönüyor. Kulaklarım Peter’in başı etrafında dönüyor.

Dana derisi şakaklarımda, dirseklerimde, dizlerimde zıngırdıyor. Dana derisi şalımın altında, derimin altında zıngırdıyor ve kalbime bastırıyor. Kalçalarım sıcak, baldırlarım gergin, kaslarım karnımın üstünde dönüyor.

Toni ile aramda, püskülleri uçuşan dört şal var Toni ile aramda fırıncı ustasının yüzü ve siyah klarneti var.
Alt eteklerim baldırlarımın üstünde kayıyor. İpek grisi eteğim, Peter’in siyah pantolonlu bacağı etrafında dönüyor. Beyaz çanların kafası kat yerlerinden dışarı çıkıyor. İpek grisi eteğim sessiz bir çan.

Peter’in baldırları sıcak seğiriyor. Peter’in dizi sert ve sivri. Peter’in gözleri yüzümün önünde parlıyor. Peter’in ağız çizgileri kırmızı parlıyor ve nemli. Peter’in eli büyük ve sert. Toni, Barbara’nın elini kulağının altına kaydırıyor.

Siyah klarnet susuyor. Fırıncı klarnetin içindeki tükürüğü çırparak boşaltıyor. Fırıncı şarkı söylüyor. Benimle sabaha dek dans et. Peter, sert beyaz gömlek yakasını boynuma bastırıyor.

Gözlerimi kapatıyorum ve Toni’yle ve ipek grisi eteğimle köyün kıyısında, değirmenin ardına, yüksek lambanın beyaz ışığının son kirpiklerinin arkasına, tenha köprünün ardına doğru dans ediyorum.
Bluzum yumuşak, düğmeleri küçük, düğme delikleri büyük. Eteğim loş ve sis gibi yükseliyor. Toni’nin elleri karnımın üstünde yanıyor. Dizlerim biri birinden yüzerek açılıyor, baldırlarımın uzunluğunca yüzüyorlar. Karnım seğiriyor, şakaklarım gözlerime bastırıyor. Köprü tenha ve inliyor, ve yankı ağzıma düşüyor. Toni nefes nefese, ve çimen ah çekiyor. Eteğim dirseklerimin altında loş. Toni’nin sırtı ellerimden terliyor. Gökteki ayda, saçlarımın arkasında, unutulmuş köpekler havlıyor, ve gece bekçisi, eski değirmenin uzun kireç damarlı duvarına dayanmış ve uyuyor.

Köprü ellerimin etrafında dönüyor, ve dilim Toni’nin ağzında dönüyor. Toni, kesik kesik nefesle karnımda bir delik açıyor. Dizlerim köprünün kıyısında yüzüyor. Köprü gözlerime düşüyor. Karnıma sıcak çamur akıyor. Ve üzerime doğru yayılıyor, ve nefesimi yapıştırıyor, ve yüzümü gömüyor.

Gözlerimi açıyorum. Alnımda titreyen damlalar var. Loş köprünün altında yorgun yağmur gırtlağımdan aşağı akıyor.

Peter elini büyük başparmağıyla, yapış yapış teriyle eziyor. Peter beni kendine döndürüyor, kendini de bana döndürüyor. Peter’in etrafında yüzüyorum ve dizlerim kurşun gibi.
Fırıncı, tükürüğü siyah klarnetinden sallayarak boşaltıyor ve titrek gırtlağıyla şarkı söylüyor. Fakat hayır, fakat hayır diyordu kadın, öpmeyeceğim. Gözleri testideki şarap gibi dönüyordu. Toni’nin siyah omuzları Barbara’nın uçuşan püskülleri etrafında dönüyor.

Peter benimle pencere yapıyor. Parmaklarım Peter’in parmaklarının içine yapışıyor. Kollarım, onun dirsekleri etrafından dolanıyor. Yüzümün önünde, onun etinden ve benim ezilen ellerimden oluşan pencere dönüyor. Pencereden Toni’nin yüzünün yarısını görüyorum.

Pencerelerin arasında, yarım yüzlerimizin arasında siyah ipekten başörtüsü, alaca benekli gözleri ve dişsiz ağzıyla annemin köşeli yüzü bakıyor.
Keskin gözler, köşeli yüzden, siyah ipekli başörtüsünden yüzüyor, açık caddenin sonuna, bağlı köyün sonuna yüzüyor. Son bahçelerin arkasında, loş köprünün arkasında keskin gözler yeri yarıyor ve içine düşüyor.

Köyün kenarında bir haç duruyor. İsa yolun kıyısında asılmış ve kanıyor, ve yitik vaziyette kırık erik ağacından bir pencereden pancar tarlasına bakıyor.
Gözlerim pencereden yüzüyor, kafamdan, sıcak ağzımdan, gizli terimden yüzüyor. Pencerem kör. Kollarım, Peter’in kollarına ölümüne dolanmış. Kör pencereden bir kez daha bakıyorum ve hızlı ve yavaş bir sesle: fenalaştım, diyorum.

Dilim ağzıma düşüyor. İpek grisi koyu çanların üzerine düşüyorum. Çok yaşlı kadınların siyah eteklerindeki huzursuz pililerin içine, uzanan ellerin, dişsiz ağzın içine düşüyorum.

Siyah etekler caddeler kadar açık, köy kadar bağlı, son bahçelerin, keskin gözlerin, dişsiz ağızların arkasındaki dipsiz yer kadar kırık.



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.


Yazarın öykü ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Almanya"daki Türk Çocuk Edebiyatı Üzerine Kısa Notlar*
Luise Rinser'de Sevgi, Yaşam ve Ölüm*
Brecht"i Nükteleriyle Anlamak
San Salvador
Afrodit'in Uyluğundaki Leke
Alman tıraşı ve Alman bıyığı
Öykü/ Öykünme/ Höykürme
Kısa Öykü Üzerine (1965)
Sırlara Yolculuk
İfade

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Nasreddin Hoca'nın Şiiri [Şiir]
Bir Şiirdir Yaşam [Şiir]
Hazan Günü [Şiir]
Rudolf Otto Wiemer [Şiir]
Anladım ki... [Şiir]
Sanal Bayramlar [Şiir]
"Göğsünün üstüne iki yıldız/gözlerinin üstüne iki öpücük" [Şiir]
Şair [Şiir]
Ezginingünlüğü [Şiir]
Sadece Dostlarıma [Şiir]


Ali Osman Öztürk kimdir?

Akademisyen, çevirmen, halkbilimci, karşılaştırmacı, eleştirmen.

Etkilendiği Yazarlar:
Bilimsel anlamda Wilfried Buch, Otto Holzapfel, Gürsel Aytaç; edebi anlamda Luise Rinser, Buket Uzuner.


yazardan son gelenler

bu yazının yer aldığı
kütüphaneler


yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Ali Osman Öztürk, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.