Kürtaj sadece kendileri bir zamanlar doðmuþ insanlar tarafýndan savunuluyor. -Ronald Reagen |
|
||||||||||
|
Ýfade Akþam saat ona doðru, hayatým pahasýna týkladýðýmda, kerevetin üzerinde yatýyor ve yün battaniye altýnda kurþun kalemle duvara týkýrdatýyordum. Her an hücrenin içindeki lamba yanýyor ve nöbetçi, gözetleme deliðinden içeri bakýyordu. Ben de sessizce yatýyordum. Açýlýþ olarak tekdüze aralýklarla baþladým. O da ayný þekilde yanýt verdi. Sesler, çok uzaktan geliyormuþ gibi derin ve hafifti. Bir kez týkladým –a, iki kez týkladým –b, üç kez týkladým –c. Düzensiz aralýklarla bir þeyler týkladý, anlamamýþtý. Yineledim, gene anlamadý. Yüz kez yineledim, bir türlü anlamýyordu. Sýkýntýmý gidermek için, alnýmdaki teri sildim. Bu kez o, benim anlamadýðým bazý iþaretler týkladý, benim týkladýðým iþaretleri de o anlamadý. Çaresizlik içindeydim. Bazý iþaretleri vurguyla týkladý, bunlarý daha hafif olanlar izledi. Acaba bu mors alfabesi miydi? Mors alfabesini bilmiyordum. Alfabede 29 harf vardý. Her harfi, alfabede bulunduðu sýra sayýsýnca týkladým: H’yý on kez, P’yi yirmi kez. Karþýdan farklý aralýklarla týklamalar geldi, hiç bir þey çýkaramadým. Saat iki olmuþtu. Kesinlikle anlaþmalýydýk. Týkladým: . = a, .. = b, ... = c Çok hafif ve uzaktan yanýt: -. -. - .. Anlaþýlmamýþtý. Ama ertesi gece birden doðru yanýt geldi, yine çok hafif ve emin: Sonra belirgin iþaretler: bir kezlik týklama sesi. Bu A harfi olmalýydý. Sonra saydým on yedi týklama: N. Sonra, nefesimi tutarak soðukkanlý olarak saydýðým L takip etti. Sonra I, sonra Y, sonra O, sonra R, sonra U, sonra M. ... anlýyorum... Battaniyenin altýnda hareketsiz ve sevinçli bir halde yatýyordum. Aðýzla deðil, ellerimizle, beyinden beyine temas kurmuþtuk. Aklýmýz, Gestapo bodrumunda, aðýr hücre duvarlarýnýn üstesinden gelmiþti. Terden sýrýlsýklam olmuþ, kurduðumuz temastan çok etkilenmiþtim. Ýlk insan kendisinden haber vermiþti. Týklayarak þu mesajla yetindim: ... iyi ... Korkunç derecede soðuktu, hücrenin içinde günde 20 kilometre aþaðý yukarý geziniyordum, bu ayda 600, dokuz ayda 5400 kilometre ediyordu, aþaðý yukarý Paris’ten Moskova’ya kadar bir mesafe, bekleyen kilometreler, titreyerek, ölümle biten kaderimi bekleyerek. Bunu biliyordum, ve komiser, “baþýmýn yerinde” olmayacaðýný söylemiþti. Ýkinci ifade verilmiþti ve bunun deðiþtirilmesi olanaðý yoktu. Fakat K. Bu ifadeyi geri alýrsa, bir umut vardý. Gece karþýya týkladým: “Ýfadeni .... geri ..... almak .... zorundasýn.....” Yanýt verdi: “Neden?” Ben: “Bana ... karþý .... ikinci .... ifade ..... ölümüm .... demektir....” O: “Bunu .... bilmiyordum...” Ben: “Burada .... gerçeði .... söylemek .... için .... bulunmuyoruz....” O: “Geri ... alýyorum ....” Ben: “Teþekkür....” O: “Yarýn ...” Ben: “Neye .... ihtiyacýn .... var....” O: “Kaleme...” Ben: “Yarýn .... volta.... atarken....” Bir anda ýþýklar yandý. SS’lerin gözü içeriye baktý. Sessizce battaniyenin altýnda yatýyordum. Ortalýk yine karardý. Gözlerime yaþlar dolmuþtu. “Geri alýyorum.” Bunu hiçbir zaman unutmayacaðým. Çok hafif ve aralýklarla geliyordu týklamalar duvardan. Neredeyse duyulamaz bir dizi ses geliyor ve bu, benim için kurtuluþun yolda olduðu anlamýna geliyordu. Bu kurtuluþ, bir ölüm adayýnýn sadece beyninde mevcuttu, karþýda, hücre sekizde ise görülemeyecek kadar küçüktü. Yarýn sözcüklere dökülecek, sonra büroda altý imzalý bir protokol, ve günün birinde her þey mahkeme önüne gelecekti. “Sonsuza dek müteþekkirim, K.!” Kalemimin sivri ucunu kýrdým ve volta atarken yanýmda taþýdým. Hep ayný, tanýmadýðým altý adam, dar Gestapo avlusunun etrafýnda dolanýp duruyordu. Bizim koridorda sýrtýmýz dönük olarak, biri birinden uzak mesafede bulunan üç adama karþý duruyorduk, ve nöbetçi arkamýzdan gelene dek birkaç saniye bekledik. Gizlice hücre sekize doðru sývýþtým, kapaðý açýp kalem ucunu içeri attým. Kapaðý tekrar yavaþça kapattým ve aceleyle yerime döndüm. Masmavi gözlerinin þaþkýn bakýþlarýný, solgun yüzünü, masanýn üstüne koyduðu baðlý ellerini hiç unutmayacaðým. Nöbetçi köþeden dönüp geldi. Kalbim göðsümden fýrlayacakmýþ gibi çarpýyordu. Hücrelerimize kapatýldýk. Geç vakit týklama duyuldu: “Teþekkür ...ifadeyi .... geri .... aldým.” Kurtulmuþtum. Herhalde. Türkçesi: Ali Osman Öztürk
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Ali Osman Öztürk, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |