Doğallık sahip olunan değil, kazanılması gereken bir erdemdir.
-Cervantes |
|
||||||||||
|
Şu sorunun cevabını çok merak ediyorum. Bir şeyi hakikaten istiyor muyuz? Yoksa bahane bulmalarla vakit mi kaybediyoruz. Bu soruyu mümkün olsa tek tek insanlara sormak istiyorum. Benim rahatım iyi gerisi ne yaparsa yapsın mı diyoruz yoksa. 202 kişinin katıldığı bir anket yapıldı. Soru şu idi: Dağ Yöresi’nin en önemli sorunu sizce nedir? Sonuç; % 34.16 Ulaşım sorunu, % 23.27 İş Sahası sorunu, % 18.32 Eğitim olanakları, % 10.89 Bürokratik yetersizlikler, olarak karşımıza çıktı. Konut problemi, sosyal hayat, tarım olanakları, iletişim kopukluğu ve sağlık sorunları ankette üst sıralara çıkamamış. Anketten anlaşılan o ki “Yol medeniyettir. “Gidemediğimiz yer bizim değildir” anlayışı hâkim. İş sahası ve eğitim olanakları sayesinde yolun kendiliğinden geleceğini savunanlar da var. % 11’lik bir oran ise bürokratik yetersizlikten yani hizmet alamamaktan şikâyetçi. “Eğer bir vekilimiz olsaydı ya da Ankara’ya sözümüz geçseydi hizmetleri alırdık” görüşünde. Elbette hepsi bir çözüm yolu. Ben bunların haricinde farazi bir şık eklemek istiyorum. Girişimci olamamak bir sorun olabilir mi? ‘Bana dokunmayan bin yaşasın’cı olmak bize zarar getirmedi mi? Birileri mesleki alınganlık gösterecek diye doğrularımızı savunmaktan korkmadık mı? Hala daha korkuyoruz. Aslolan şudur: Biz ulaşımı ne kadar istiyoruz, biz eğitimi ne kadar istiyoruz, biz bürokrasi gücünü ne kadar istiyoruz ya da biz iş yapabilecek miyiz? Öyle gaza gelen laflarla maalesef yürümüyor bu işler. Elinizi taşın altına koyacaksınız. Günü gelecek vücudunuzu koyacaksınız. Kanınız akacak belki. Ama hedefleriniz bir bir gerçekleştikçe mutlu olacaksınız. Biz, başladığımız işi bitirememe gibi olağanüstü bir özelliğe sahibiz. Hep birilerinden bekleriz. Ama onların bir şey yapabilmesi için bize gelmelerini bekleriz. Gerekirse biz gideceğiz. Kollarından tutup getireceğiz. Ama ipi en önde biz çekmeliyiz. Çünkü bu memleketin insanı önde olmalı. Onlar atılımı yapmalı. Yapmalı ki arkasından gelecekler olsun. www.keles.gov.tr’deki değişim Keles’e kaymakam Sn. Akın Ağca geldiğinden beri kültürel çalışmalar hız kazandı. Ancak bunun yanında önemli bir değişiklik var ki dünyayı ilgilendiriyor. Keles’in dünyaya açılan penceresi www.keles.gov.tr konuklarını “organik tarım diyarı” sloganı ve el emeği, göz nuru “Keles Bebeği” ile karşılıyor. Sonra Keles Kocayayla’nın yemyeşil aile piknik alanı resmiyle mest oluyorsunuz. Sonrası Keles’i daha da meraklandırıyor. Gelmek isteyenlerin yüreği bir daha, bir daha atıyor. Teşekkür ediyoruz bu değişime…
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Yunus Emre Coşan, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |