..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Yalnýzca hava, ýþýk ve arkadaþýn varsa hiç üzülme. -Goethe
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Bilimsel > Felsefe > Mikail Boz




28 Aralýk 2008
Tarihi Anlamak (2)  
Tarihin Dinamikleri

Mikail Boz


Tarihi anlamada ikinci uðrak, onun ne gibi iþlevlere sahip olduðunu ve tarih yazýmýnda belli baþlý biçimleri görmektir.


:BDJJ:
Tarih hiçbir zaman günümüzdeki kadar spekülasyonlara uðramamýþtýr belki de. Herhangi bir tarihsel olayýn, onun temsil ettiði önemle doðru orantýlý olarak, onlarca farklý aktarýlýþýný görür ve buna baðlý olarak yorumlanýþýna þahit oluruz. Herkes tarihe kendi çýkarlarý tarafýndan yaklaþýyor, oradan yorumluyor ve buna baðlý olarak bir politika yürütüyordur. Bunu anlamak güç deðildir. Çünkü Tarihin Özellikleri böyle bir durumu önümüze yakýcý bir sorun olarak çýkarýr.

Örneðin tarihin özelliklerinden birisi onun yakýcý bir ulusal kimlik, kültürel kimlik, toplumsal aidiyet saðlamasýdýr. Fransýz Devrimiyle birlikte hayatýmýza sokulan Ulus düþüncesi hemen her ulusun kendilerine ait bir tarihleri olmasý gerektiðini zorunlu kýlmýþ, tarihsiz uluslar tüysüz tavuða benzemiþtir. Bu açýdan geçmiþte olan her olay ve onun yorumlanýþý su süzgeçte geçer: “Bu olay bizim ulus olma bilincimizi nasýl etkiler? Onu pekiþtirir mi, yoksa köreltip azaltýr mý? Tekrar eden tarih okumalarýmýzý bozuntuya uðratýr mý?” Bu sorularýn tarihin aktarýlýþýna ve yorumlanýþýna ne kadar büyük etkiler yaratacaðý kuþkusuz çok büyük ama bu sorular sorulmaya baþlandýðýnda tarihin nesnellikten uzaklaþacaðý da bir gerçektir.

Ulus kadar önemli olan diðer kimlik öðesi de bireysel kimlik arayýþýdýr. Temel ve basit bir soru çýkýþ noktamýz olur: “Ben kimim?” Sorunun cevabý felsefi olarak ince bir sýnýr çizgisindedir. Bu soruyu soran herkes ilk önce hemen kendi kiþisel tarihine bakma eðilimindedir. Çünkü insan toplumsal yapýda kendisini bir bütünün bir parçasý olarak görmek isterse, ayný þekilde de tarihsel olarak bir akýþýn uðraðý olarak görmek ister. Öncesizlik ve sonrasýzlýðýn yanýnda baþlangýç ve sonluluk da insan düþüncesi açýsýndan anlaþýlabilir ama kavranýlamazdýr. Bunu tarihe yansýtýrsak birisine “Senin anne ve baban yok sen aniden var oldun,” dersek onu akýþtan çekip almýþ oluruz. Bunun sonucu kimliksizliktir. Geçmiþten bugüne uzanan bir akýþýn uðraðý olmak insaný rahatlatýr, onda geleceðe uzanma arzusu uyandýrýr.

Tarih ideolojik zeminin oluþmasýnda ve yürütülmesinde etkilidir. Ýdeoloji toplumsal hayatýn tümden organize ediliþi ve konulara yaklaþým bütünlüðüdür. Ýdeoloji o kadar deðerli bir kavramdýr ki Toplum, Toplumsal Ýnþa, Toplumsal Kurumlarýn Örgütleniþi, Toplumsallaþma Biçimleri hep bu çeperin içine girer. Ýdeoloji kendisini en çok eðitim kurumlarýnda hissettirir. Çünkü eðitim birey ve toplumun geleceðe hazýrlanýþýdýr, yani ideoloji geleceðin inþasýdýr. Bilimsel, dinsel, saðlýk aklýnýza gelebilecek tüm kurumlar onun dinamikleriyle iþler. Tarih de bu ideoloji oluþumunda bir kanýtsallýk için kullanýlýr. Çünkü sýklýkla davranýþlarýn meþruluðu onun ne kadar tekrar edilir oluþuyla ölçülür. Tekrar toplumsal standardý belirler, davranýþlarý pekiþtirir süzgeç görevi görüp kimin sosyal kimin asosyal oluþunu belirler. Ýþte bir þeyi meþrulaþtýrmanýn en kolay yolu da onun geçmiþte tekrar edilir oluþunu basitçe göstermektir. Bunu da saðlayan tarihtir. Burada tarih bir yansýtma biçimi olarak kullanýlýr, geçmiþ geleceðin inþasýnda kullanýlýr. Bir doðuþ ve geliþme miti, rüþtünü ispatlama, savaþlar, kendini yüceleþtirme, estetik olarak güzel, etik olarak iyi ve bayaðý olmayan, yani yüce bir tarihsel akýþla karþýlaþýrýz. Bunlar olanca sýklýðýyla önümüze konduðunda, özel ve ayrý bir çaba harcamaksýzýn, sadece bu tekrarlanýrlýk onun zihnimizde mantýklý ve doðru görünmesini saðlar.
Böylece tarihe yaklaþýmda pek çok bakýþ açýsý çýkar. Birincisi körlerin fili tarif ediþine benzer. Ortada bir mit vardýr, tarihsel kanýtlar pek azdýr. Herkes bu göremediði þeyi yoklar bir sonuç çýkarýr ve aktarýmýný yapar. Kanýtlardan çok yorumlar ve yargýlar görürüz. Uzun tümceli, bunun niye böyle olmasý gerektiðine dair þatafatlý þeyler okuruz. Ýdeolojik ve kültürel filtrelemeler tarihçi farkýnda olsun ya da olmasýn çok güzel iþlemektedir. Tarihsel olayýn deneyimden uzak, kanýtlarýnýn azlýðý, tarihçiye boþluk ve eksiklikleri doldurma yönünde cesaret verse de, bunun bilimselliði her zaman denetlenebilir olmalýdýr. Tarihsel olayýn bilinmezliði, eleþtiri olanaklarýmýzý elimizden alsa da, tarih yazýcýlýðýnýn çoðu kez bir senaryo deðil, bir puzzle oyunu olduðunu aklýmýzda tutmamýz gerekir.

Ýkincisinde bilinçlilik öne çýkar. Az önceki kültürel ve ideolojik hedefler daha bellidir. Tarihçi burada daha çok yorumlayýcýdýr. Bir tarihçi açýsýndan iyi olan karþýt bir tarihçi açýsýndan kötüdür. Pek çok tarihsel bakýþ açýsý ve yorumlanýþ vardýr. Hangisini seçeceðimize karar veremeyiz. Temel referans noktasý tarihsel aktarýmýn bir somut yarara yardýmcý olmasý ilkesidir. Bu bir ulus, ideoloji, güncel politikadaki bir eylemin doðruluðunu gösterme arzusu ve politikanýn etik olarak iyi, mantýk olarak doðru ve hakça olduðunu gösterme arzusundan çýkýþ alýnýr. Dikkatle okumamýz, mümkün olduðunca metin içindeki sýfatlarý dikkate almamamýz, metin çözümlemesinde en azýndan nesnel davranmamýza yardýmcý olabilir.

Son olarak ise olayla yakinen bir baðýntýsý bulunmayan, kendi ön yargý ve filtrelerini belki de bu konu için etkisiz hale getirmiþ tarihçiler vardýr. Onlar bilimsel çalýþma arzusundadýr. Kanýtlar, gözlemler, tarihsel olayýn olduðu zamandaki tüm olan biteni organik bir bütünlük içinde görme, yorumlamalarda dikkatli ve sýfatlardan kaçýnan bir dil buluruz.

Ýhtiyacýmýz olan da budur. Gerçekler kendilerini dayatýrlar; bizlerin onlarý görmelerini, algýlamalarýný beklemezler. Ýnþasý hayale dayanan bir tarih eninde sonunda gerçeðin saldýrýlarý karþýsýnda güçsüzleþir, önemini kaybeder.
Türkiye’de de günümüzde karþýlaþtýðýmýz pek çok sorunun temelinde, geçmiþin bu gündelik “amaca uygunluk” penceresinden incelenip, aktarýlýþýnýn da bu çerçeveden yapýlmaya çalýþýlmasýdýr. Ne yazýk ki, öznel yazýlý tarihimiz 1300 yýllarý geçse de, hala bir ulusal inþa sürecinde hissediyoruz kendimizi. Bu yüzden her tarihsel olay ve onu algýlayýþýmýz gerçekliðin kýrbacýndan süzüleceðine, “ulusal inþaya” ne kadar yardýmcý olduðuyla karþýlaþtýrýlýyor. Böylece “kulaða hoþ gelen” ancak manipülasyona uðramýþ bir tarih bilinci taþýyoruz. Bu hem tarihsel belgelerin herkesçe incelenebilir olmasýný (ki bu azar azar gerçekleþiyor), hem de yorumlamalarýn bilimsel bir derinliði zorunlu kýlmasýný gerekli kýlýyor. Bugünün sorunlarý geçmiþin çözümlerinden kaynaklandýðý aforizmasýný akýlda tutup, geçmiþe duru gözlerle ve önyargýsýz bakarak geleceðin daha sorunsuz olacaðýný düþünebiliriz. Tarihimizle ilgili pek çok sorunun þiddetle gündeme geldiði bu günlerde, buna her zamankinden daha fazla ihtiyacýmýz olduðu bir gerçek.



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn felsefe kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Tarihi Anlamak (1)
Marksizm ve Ekonomik Ýndirgemecilik
Ýletiþim Evreni

Yazarýn bilimsel ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Hayvan ve Ýnsanlardaki Bilinç

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Seni Düþünmek [Þiir]
Yüzyýllýk Yalnýzlýk [Þiir]
Kan (At) Lý Geceler [Þiir]
Hedef [Þiir]
Mahpus [Þiir]
Yeþil Canavar [Öykü]
Utanç [Öykü]
Günün Sonuna Yolculuk [Öykü]
Dalgakýran [Öykü]
Ölüm Döþeðinde Puslu Aþka Keþfi (2) [Öykü]


Mikail Boz kimdir?

Mikail BOZ

Etkilendiði Yazarlar:
N. Gogol, F. Kafka, J. M. Coetzee, L. F. Celine, M. Proust, A. Camus


yazardan son gelenler

yazarýn kütüphaneleri



 

 

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Mikail Boz, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.