"Anka kuşu gibi yalnızlığı adet edin! Öyle hareket et ki, adın daima dillerde dolaşsın ama seni görmek olanaksız olsun." -Fuzuli, Leyla ile Mecnun |
|
||||||||||
|
Türk’ün Aklı.... ‘Ya kaçarken gelir, ya da ............’ demiş eskiler! Ne kadar haklılar mış! Rezaleti gördünüz hepiniz geçen gün. Galatasaray-Olimpiakos maçı yapılıncaya kadar kimse, bu olacakları fark etmemiş! Bu ne basirettir! Bu nasıl iştir? Siz seksen bin kişilik Olimpiyat stadı yapın, ama yollarının planlamasını yapmayın! Maç öncesi E-5 ve stadyumla anayol arası tek bağlantı olan tek şeritli yol yoğunluktan kilitlendi. Takımlar geç ulaştığı için maç geç başladı.Seyirci ikinci yarı başladığında,stadyuma akın akın gelmeye devam ediyordu. İlerlemeyen trafik yüzünden, vatandaş aracını kenara park edip; dağ, dere, tepe aşıp stadyuma ulaştı.Geride bıraktıkları araçlar çıkışta yolu daha beter kilitledi! İnsanlar sabaha karşı evlerine dönebildiler! Galatasaray kulübü fazla bilet satmasaymış! Böyle buyurdu, yetkili.. Rezaleti nereye kadar saklayabileceklerini düşünüyorlardı? Şu anda kimse olayda suçu başkasının üzerine atmasın! Şuçlu; stadyumun yapılmasını sağlayan irade kimse odur!. Milli Olimpiyat komitesi midir? Yoksa İstanbul Olimpiyat hazırlık komitesi midir? Aklıma takıldı da; bilenler bilmeyenlere anlatsın. Bu komitelerde yer almak niçin caziptir? Niçin buralardan bir üyelik kapmak için siyasi mücadeleler verilmektedir? Sonra: Stadı kim ihale etmiştir? Kaça ihale edilmiştir? Herhangi bir usulsüzlük var mıdır? Demek istediğim bir koordinasyonsuzluk, plansızlık, ve öngörü noksanlığı dışında; başka bir durum olabilir mi? Kesinlikle komplo teorilerini tutmam. Ama böyle durumlarda bu soruların sorulması gerektiğini de biliyorum. Şimdi başlangıçta yapılmamış işler için toplantılar yapılıyormuş! Çözüm önerileri ancak şu safhada ortaya çıkmış. Karayolları ödenek bulabilecek mi? Belediye gerekli özverili yatırımı yapıp, raylı sistemi getirecek mi? Sorular, sorular.. İşte bu çözümler gerçekleştirilemezse, bu takdirde stadyumun kapısına kilit vurmak söz konusuymuş! Durun! İşte burası dayanma sınırınızın sonu olmalıdır! Bu krizlerle sarsılmış, yorgun bitkin ülkenin 100 Milyon Doları eğer sokağa atılmışsa, bunun takipçisi olmak gerektir.Bu para bizim ödediğimiz vergilerden çıktığı için, hesabını sormak her vatandaşın hak ve sorumluluğu olmak gerektir!
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Şahingöz, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |