..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
"Sevgi bilmekten doğar." -Mevlana
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Eleştiri > Politik Olaylar ve Görüşler > Ramazan Karalar




30 Eylül 2009
Neler Oluyor, Açılımı Niye Kimse Açamıyor?  
Neler Oluyor, Açılımı niye kimse açamıyor?

Ramazan Karalar


Bir açılım meselesidir gidiyor. Kimi “Kürt açılımı” dedi kimi de “Demokratik açılım”. Adı ne konursa konsun destekleyenler de karşı çıkanlar da birbirlerine aynı gerekçelerle yükleniyor. İktidara yakın olanlar muhalif olanlara “Ortada bir şey yok. Olmayan bir şeye niçin karşı çıkıyorsunuz?” diye hesap soruyor.


:BJCI:
Neler Oluyor, Açılımı niye kimse açamıyor?
Bir açılım meselesidir gidiyor. Kimi “Kürt açılımı” dedi kimi de “Demokratik açılım”. Adı ne konursa konsun destekleyenler de karşı çıkanlar da birbirlerine aynı gerekçelerle yükleniyor.
İktidara yakın olanlar muhalif olanlara “Ortada bir şey yok. Olmayan bir şeye niçin karşı çıkıyorsunuz?” diye hesap soruyor.
Karşı çıkanlar “Ortada bir şey yok da, siz neyi savunuyorsunuz?” diyor.
Nasrettin hoca misali “Sen de haklısın!”
Karşı düşüncede olanlar “AKP’ye güvenmiyoruz. Laik rejime de bağlı olduklarını söylüyorlar ama devletin zirvesinde eşi türbanlı olmayan makam sahibi bırakmadılar. İmam Hatip liselerine kazandırdıkları ile laik eğitim ve öğretime darbe vuran dinci eğitim ve öğretim sistemi oluşturdular. Çağdaş eğitime bu kötülüğü yapanların, milli birliğe ve ülke bütünlüğüne karşı da suç işlemeyeceğinden emin olamayız.”
Bu düşüncelere katılmamak elde değil. Çoğulcu ve katılımcı demokrasi diyoruz ancak yine tekil düşüncelerle bir yerlere varmaya çalışıyoruz. İşte öteden beri AKP hükümetinin yaptığı şey bu.
Önce “Kıbrıs açılımı” sonra “AB açılımı” sonra da “Ermenistan açılımı”. Hepsi de fiyasko ile sonuçlanmadı mı?
Önce sorunun tanımını ve şeklini çizip ortaya koymak gerekir. Ülkede bir terör sorunu mu var yoksa bir Kürt sorunu mu var?
25 yıldır ülkeye kan ağlatan bir terör sorununun olduğu çok açıktır. Bu terörü Kürt vatandaşlarımız mı yapıyor? Kesinlikle hayır! Bunu herkes biliyor.
Kan dökülmesini önlemek için 25 yıllık PKK terörüne Kürt sorunu denmez. İmralı’daki bebek katilinden çözüm için yol haritası beklenmez. Terörün kökü, kararlılıkla masaya yumruğunu vurarak PKK terörüne destek veren küresel güçlere karşı net tavırlar takınılarak, teröristin kökünü kazımakla biter.
Terör sorununu Kürt sorunu diye dayatılan ve beslenip büyütülen bu konu küresel güçlerin amaçları doğrultusunda şekil almaktadır. Bugün çözülmesini isteyen güç, yarın tekrar hortlatmak da isteyebilir. 2002 yılında sıfır olan terör olayları daha sonraki yıllarda tekrar hortlatılmadı mı?
O yüzden adı ne olursa olsun bu açılım yeni Tom Amca Obama’nın düzmecesidir. Buradan varılmak istenen nokta Türkiye Cumhuriyeti’nin ulus-devlet modelini tarihe gömmek bu arada damarları tıkanma noktasına gelen emperyalizme tedavi uygulamak, yeniden diriltmektir.
AKP hükümeti içi dışı belli olmayan ve bir türlü açıklama cesaretini gösteremediği hayali bir paketle gidebileceği yere kadar gitmeyi planlamıştır. Ama muhalefetin ve karşıt düşüncede olanların bu derece ses vereceğini hesaba katmamıştır. Olmadı, oyunları diğer açılımlarda olduğu gibi yine bozuldu. Şimdi ya ülke gerçeklerini göz önüne alarak bir sekil vermek zorunda kalacaklar ya da yavaş yavaş siyasi bedel ödemeye başlayacaklar.
     Asker düşüncesini çok net bir şekilde ortaya koymuştur. Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ “Üniter yapı değişemez, tek resmi dil vardır, Türkçe’dir. Anayasanın değişmez maddeleri vardır, değişemez.” Bu mesaj son derece net ve son derece açık. TEK VATAN, TEK DİL, TEK BAYRAK.
İşte budur. Gördünüz mü sorumlu muhalefet ucu açık ve nereye gideceği belli olmayan ama bölücübaşı ve DTP milletvekillerinin beyanatlarına bakılırsa son derece rahatsız edici, üniter yapıyı ve anayasanın değişmez maddelerini tehdit edici noktaya kadar gidebilecekken, şimdi herkes uzlaşma olmadan olmaz demeye başladı. İşte ülkenin istediği de budur. Bu konularda parti yoktur, çıkar yoktur. Burada ülkemizin dış güçlere karşı savunulan milli menfaatleri vardır. Burada artık oy, para ve güç önemli olamaz
Üniter bir devlette iki ayrı resmi dil olmaz. Eski Yugoslavya’da Sırpça, Hırvatça, Slovence, Boşnakça, Karadağca (MonteNegro veya Sirna Goraca), Makedonca ve Arnavutça resmi dillerdi. Başta Almanya olmak üzere AB Yugoslavya’yı yedi ayrı Devlete bölmeyi başardı.
     Bu arada şunu da belirtmek gerekir ki, eğer DTP gerçekten yöre halkını düşünüyorsa başta Ahmet Türk olmak üzere DTP’sindeki tüm toprak ağaları ilk önce topraklarının bir kısmını toprağı olmayan vatandaşlara dağıtarak toplumsal çözümü başlatmalıdır.
Ardından da hükümet tarafından çok ciddi ve dürüst bir çalışma yapılarak toprak reformu gerçekleştirilmeli. Toprak ağalığı ve marabalık düzenine son verilmelidir. Bir nevi kölelik düzeni olan marabalığı, bir Ortaçağ kalıntısı olan bu feodaliteyi yıktığınız takdirde bir çok şey normale dönecektir.
“Kürtler duygusal insanlardır. Durup dururken kırdınız onları. Eliniz boş gidip selam verseydiniz de yeterdi aslında. Size belki de evlerindeki son yumurtaları kırmadan-dökmeden ikram edeceklerdi.”



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın politik olaylar ve görüşler kümesinde bulunan diğer yazıları...
Pkk Şimdi Kimin Güdümünde
Bildiğini Bilen mi, Bilmediğini Bilmeyen mi?
"Ne Yaptın Kardeş?"
Onu Tanımak ve Anlamak
Şah! …ve Mat…
Geri Dönen Sevgili Olursun Kırşehir
Başkanı ve Vekili Kim Seçiyor?
Güçlü Demokrasi İçin Güçlü Yerel Basın
"En Sonunda Gelip Beni Götürdüler"
Cesur Yüreklere Ne Oldu

Yazarın eleştiri ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
"Senin Eline Diken Batar Mı?"
Kaçmak İstiyorum Buralardan…
Güneş Tekrar Parlar mı?
Bakalım Daha Nelerimiz Çalınacak?
Saadet Zinciri ve Türkiye Treni
Halimiz Belli de İlmihalimiz Eksik
Güneş Tekrar Parlar mı?

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Dikiz Aynası [Öykü]
"Satıldık, Uyandırın Bizi!" [Deneme]
İşte Bu Benim Ramazan’ım [Deneme]
Sizin Ampul Kaç Mumluk? [Deneme]
Her Şeyi "Örtün"! [Deneme]


Ramazan Karalar kimdir?

Lise çağlarımdan itibaren yazıyorum. Güncel olaylardan yola çıkarak yazdığım bir çok öyküm var. Ancak bir türlü yayınlayamadım. Bu öykülerin bir bölümünü Çağdaş Kırşehir gazetesinde yayınladım. Aynı gazetede güncel siyasi olaylarla ilgili köşe yazarlığı yapmaktayım. Yazdığım yazıların konusu ile yönetenlere, topluma, sisteme, yolsuzluklara, düzene, adaletsizliğe, haksızlığa karşı kendi düşünce ve fikirlerimle bir duruş sergilemeye çalışıyorum. . .


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Ramazan Karalar, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.