Aşk eski bir masaldır ama her zaman yepyenidir. -Heine |
|
||||||||||
|
Bir kuş sesi duyar kedi mırıltısına eşlik eder köpekle birlikte havlar bir ritmi yakalayıp öğrenmeye devam ederken kalbimizin neden attığını düşünme fırsatı bulmayıp sadece o yöne meyillendirmesini isteriz. Ne kadar görüyoruz? Ne kadar işitiyoruz? Yok oluşun derin sırlarını bir su damlacığında inceleyebilir mutluyken yanında olduğumuz su damlacığının şeklini incelersek oda mutludur.Kızgın isek daha farklı bi yapıda neşeliyken kahkahalar atarken daha bir farklı olduğunu görebilir bu hali değişkenlerimizde yıpratabilir ve yaşatabiliriz. Oysa sadece bir su damlası Ne kadar görüyoruz? Ama hepimiz biliyoruz ki duyduğumuz bir şarkının hiç duymamış bile olsak bi anda etkisi altına girebilir farklı düşüncelere yönelebilir ruh halimizi değiştirip parmağımızdaki su damlacığını gözyaşıymış gibi bir hissiyata dönüştürebiliriz Dönüştüremez miyiz? Bilmem ki Deneyelim en iyisi bunu da. Yürümeye başladığımız andan itibaren koşmaya koşarken konuşmaya konuşurken dinletmeye çalışır olmadığı yerde yazar veya ifade etmeye çalışır anlamları anlamsızlaştırmama çabalarına girişiriz.Belki de şuan yaptığım da bundan ibaret.İçe dönük bir çalışma, bir duyuru bir etkileşim. Bunu öncelikle kendime yapıyorum her zaman ki gibi.Ne hissetmek istiyorum ne hissediyorum ne anlıyor ne anlatıyor ne dinliyor ne yorum yapıyorum bunu kesinlikle bilmiyor sonrasında uyguluyorum.Çok karmaşık olmasa gerek ki bunu uygulamaya başlamam çok fazla uzun sürmüyor.Bazen de hemen algılamıyorum. Değişken düşkünlüklerle yürümeye devam ediyoruz.Aynı zamanda öğrenmeye, hissetmeye, hissizleşmeye körelmeye sağırlaşmaya. Duymak istediklerimizin harici görmek istediklerimizin harici neyi görüp duyabiliriz.o zaman hissettiğimiz gibi yaşıyor söylediğimiz biri duyuyor baktığımız gibi görüyoruz. Değişkenliklerimize ne oldu.Başlangıcı olmayan bir yola çıkıp kendi çevresinde bir atmosfer mi oluşturdu?Belki de hiç bir şey olmadı.Kendimizi hiç yalnız bırakamadığımızdan olabilir.Beden den sıyrılıp düşüncelerde yaşamaya çalışmadığımızdan, denemelerimizin yanlışların hatasını çektiğimizden sürekli yürüme durumunda kalıyoruz. Yürüyüp yeni bir başlangıç yeni görsel ve duysallar arasında algı sınırlarımızı değiştiriyoruz. Sadece bunlar mı 5 duyu organı vardı varın sizde geri kalanlarını yorumlayın. Göze kulağa hitap ederken zihni canlandırma görevinidemi ben yapayım.Yoksa bırakayım oda yeni bir başlangıcı olmayan yolamı girsin. Kendi kendine çekinik tavırlar sergileyip, sergisini halk gösterimine sunsun ücretsiz olarak. Gözlerimizdeki perdeler de yansıyan ışıkları kaçımız açık gişe gösterimine soktuk ki? Kendimi kaç kez izledik. Yürümeye devam ediyor yeni yenilerle tanışıp eski yenileri zihnimizin mezarlığına defnedip baskısını üzerimizden atamayıp sonraki evrelerimize de taşıyıp yükümüzü ağırlaştırıyoruz.Buna da deneyimli sokak serüvenleri diyelim en iyisi. Bir deve hörgücü gibi olmasına izin verir lazım olduğunda kullanır tükendiğinde yenisini bulmak yerine koymak için kıvranıp dururuz.En azimli olduğumuz nokta da bu sanırım. Sonsuzluğun bedene karşı gelişi direnişi.Asi tavırlar sergiliyor fakat agresif olmamakla birlikte gayet sabırlıda davranıyor.Yürüdükçe kavuşulacağının kucaklanacağının farkında. Ben şimdi yeni bir adımla sağ veya sol ayağımla hangisi olduğu pek önemli değil. Yeni yenilerimi bulmak yeni eskilerimi defnetmek kalbine bı kazık çakmak için yürümeye başlıyorum. Acaba yarın ki ders ne olacak kaygısı olmadan, zamanda sonsuzlukta yeni görsel ve duysallarla beraber yollara selam verip rüzgar kıpırtılarıyla uyuyup yavaş yavaş uykuya dalarak, sonra yeniden yürümeye başlayarak..
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © NoktasaL, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |