Hayatın değersizliklerinden dolayı yaşamı hiçe sayan bir ben ve yaptıklarımın resmedilişini gerekse fotoğraf veya bir filme çekilişini uzaktan izleyen bir kimse.
Nedir ne değildir derken yaşadığımız yılların geçip gidişini bu şekilde izleyip görüp algılıyoruz sonuca varmaya çalışıyoruz, oysaki geçip giden neydi?
Şuan da geçip seyralıp giden bir yazı değil mi?
Değil mi?
Değillerin cevabı ney di?
Değerlerimizin yargısı sonucu ortaya çıkan farklı değer sonuçlarımız oldu.
Yoksa olmadı mı?
Kararsızlığım en az sizin kadar benide şaşırtır kimi zaman fakat o zaman bu zaman değil.
Ünlem hataları yaparak yazdığım şu yazımda zerre kadar salladığım TDK ve de onun kuralları yok.
Evet TDK yı yine büyük yazıyorum madem büyük yazıyorum neden sallamadığımı idda ediyorum?
Peki ya sizce?
Kendi isteklerimi dile getiremediğim ve bu noktada ketum kaldığım bu çembersiz çevrenin çevreselleştirme boyutundayım.
Gayet açık bi cümle oldu değil mi?
Eksik harflerim zamane gençlerine yönelik ama bu da bu şekil diyerek yazılmış vede bunların sonucu ortaya çıkmış cümlelerden zamana uygun olan cümlelerim.
Belki de değil dir?
Zaman ve zamansızlık evresinde süre gelen nasıl nerede ne zaman yaşama isteği duygumuz her zaman bunları köreltip yok edecektir.
Peki ya ben, ya sen veya siz?
Körelmenin gerçekleştirdiği evrim çerçevesinde kaybolup giderken nereye varıyoruz.
Yada neden bi yere varmak istiyoruz?
Soruların sorgulamaların devam ettiği sürede bu yazıyı neden okuyoruz?
Sebep kim sen ben o siz biz ve tümceleri.Buna değindiğimi mi düşünüyorsunuz?
Bence alakasızlıklarda alaka arayıp bir şekilde olan her şeye mantık aramaktan başka bir şey değil.
En azından bence öyle.En anında da böyle olmalı.
Evet en AN
Anların doruklarında olmalıyız
Olmalıyız ki aslında olmaksızın olduğumuz evrende bazı şeylerin farkına varmalıyız?
Peki varmalı mıyız?
Sorularımız da boğulalım en güzeli bu.