..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
640K bellek herkese yetmelidir. -Bill Gates, 1981
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > İnceleme > Yazarlar ve Yapıtlar > Ömer Faruk Hüsmüllü




28 Nisan 2010
Eşekli Kütüphaneci Mustafa Güzelgöz  
Ömer Faruk Hüsmüllü
Yıl 1943. Genç Mustafa’nın tayini kütüphaneci olarak Ürgüp Tahsin Ağa Kütüphanesi’ne çıkar. Devlet memurluğu o dönemde süper bir şey, çünkü özel sektör falan yok. Bizimki kütüphanede heyecanla okurları bekler; bir gün olur, beş gün olur, gelen giden yok. Etraftakilerle konuşur, herkese anlatır: “Bakın kütüphane bomboş duruyor, gelin kitap okuyun.” Gelen giden olmaz.


:CAAB:


Sevgili dostlar,
Aşağıdaki yazıda anlatılan olayın bizzat tanığı oldum.Çünkü 1964-67 yılları arasında Ortaokulu Ürgüp'de devlet hesabına parasız yatılı olarak okudum.Mustafa amcaya ve kitapları yüklediği eşeklerine Ürgüp sokaklarında defalarca rastladım.Benim gözümde o büyük bir kahramandır.İstedim ki O'nu siz de tanıyasınız.
Ö.F.H
Not:İlginizi çekti ise Mustafa Güzelgöz hakkında daha fazla bilgi için bakınız: http://tr.wikipedia.org/wiki/Mustafa_G%C3%BCzelg%C3%B6z

**************


Eşekli Kütüphaneci
Ali Haluk Pektaş

Mutlaka adım atmalısın.
Yaptığın iş olduğu yerde durup duruyorsa, sende bir uyuzluk vardır arkadaş.
İnsan var, dokunduğu yere değer katar; insan var, dokunduğu yere değer kaybettirir.



Üyesi olduğum( İzgören-toplumsal değişim)in kurucusu Ahmet Şerif İzgören’in”Süpermen Türk Olsaydı Pelerinini Annesi Bağlardı” adlı kitabının Girişimcilik bölümünden ibretlik bir hikayeyi okuyucularımla paylaşıyorum.*


***


Yıl 1943. Genç Mustafa’nın tayini kütüphaneci olarak Ürgüp Tahsin Ağa Kütüphanesi’ne çıkar. Devlet memurluğu o dönemde süper bir şey, çünkü özel sektör falan yok. Bizimki kütüphanede heyecanla okurları bekler; bir gün olur, beş gün olur, gelen giden yok. Etraftakilerle konuşur, herkese anlatır: “Bakın kütüphane bomboş duruyor, gelin kitap okuyun.” Gelen giden olmaz. Amirlerine durumu bildirir.
– Kardeşim otur oturduğun yerde, maaşını düzenli alıyon mu, almıyon mu?
– Alıyorum.
– Eee, o zaman ne karıştırıyon ortalığı, gelen giden olsa maaşın mı artacak? Başına daha fazla bela alacan, o kütüphaneye yıllardır kimse gelmez zaten.
23 yaşındaki genç memur “Ne yapayım, ne yapayım?” diye düşünür durur. Sonunda aklına bir fikir gelir, eşine söyler. Eşi önce “Deli misin bey?” der, ama kocasının bir şeyler üretme, işe yarama çabasını yakından görünce fikri kabullenir.
O dönem devletteki amirlerinin çıkardığı tüm engellerin tek tek, binbir güçlükle üstesinden gelir. Çünkü o zaman da şimdiki gibi, “Aman bir şey yapmayalım da başımıza bir iş gelmesin. Çalışsan da aynı maaş, çalışmasan da“ zihniyeti aynen var.
O bıyıklı, kravatlı, asık yüzlü, sigara kokan, arkalarındaki Atatürk resminden utanmayan, ama ülkesine gram faydası olmayan bürokratları zorlukla ikna eder ve bir eşek alır. İki tane de sandık yaptırır. İki sandığa, kalınlığına göre 180-200 kitap sığar. Sandıkların üstüne “Kitap İade Sandığı” yazar.
Kitapları eşeğe yükler ve köy köy gezmeye başlar.
Kütüphaneye de bir yazı asar: “Sadece Pazartesi ve Cuma günleri açıyoruz.” Köydeki çocuklar şaşırır. Eşeğe bir sürü kitap yüklemiş bir amca, o gariban çocukların küçücük ellerine kitapları verir. Düşünün, Noel Baba gibi. Noel Baba yalan, Mustafa Amca ise gerçek. Geyikler yerine eşeği var. Eşek de daha gerçek, Mustafa Amca da.
“Çocuklar bunları okuyun, aranızda da değişin. On beş gün sonra aynı gün gelip alacağım. Aman yıpratmayın, diğer köylerdeki arkadaşlarınız da okuyacak” de
Mustafa artık Ürgüp’teki kütüphanede bir iki gün durmakta, diğer günler eşeği Yüksel’le köy köy gezmektedir. Köylerdeki çocuklar Eşekli Kütüphaneciyi her seferinde alkışlarla karşılarlar. Kalpleri küt küt atar heyecandan, sevinç içinde yeni kitapları beklerler. Mustafa Amca‘nın ünü etrafa yayılır. Diğer devlet memurları makam odalarında sıcak sıcak oturup iş yapmazken, Mustafa’nın eşeği Yüksel yediği otu hepsinden fazla hak etmektedir.
Zamanla insanlar kütüphaneye de gelmeye başlar. Mustafa bakar ki kütüphaneye kadınlar hiç gelmiyor. Zenith ve Singer’e mektup yazar: “Bana dikiş makinesi yollayın, firmanızın adını kütüphanenin girişine kocaman yazayım“ der. Zenith dokuz tane, Singer bir tane dikiş makinesi yollar (ilk sponsorluk faaliyeti). Salı günlerini kadınlar günü yapar. Kumaşı alan kadın kütüphaneye koşar. On makine yetmediği için sıra oluşur. Sırada bekleyen kadınların eline birer kitap verir, beklerken okusunlar diye. Okuma-yazma oranının düşüklüğünü görünce halkevlerine okuma yazma kursları vermeye gider. Halıcılık kursları başlatır, bölgede halıcılığı canlandırır. Bu arada valilik Mustafa hakkında dava açar, “kendi görev tanımı dışında davranıyor” diye. 50 yaşına gelen Mustafa Amca baskıyla emekli edilir.
Mustafa Amca köylüler arasında efsane olur, yıllar geçtikçe köylerdeki çocuklarda okuma aşkı yerleşir. 2005 yılında Mustafa Amca vefat eder.
Tüm Kapadokya çok üzülür, aralarında toplanırlar. Ürgüp’e Eşekli Kütüphaneci Mustafa Güzelgöz ve eşeğinin heykelini dikerler.
Girişimcilik ne biliyor musun?
Bulunduğun yere yenilik katmalısın.
Mutlaka adım atmalısın.
Yaptığın iş olduğu yerde durup duruyorsa, sende bir uyuzluk vardır arkadaş.
İnsan var, dokunduğu yere değer katar; insan var, dokunduğu yere değer kaybettirir.
Bakın Nevşehir’den ve bu ülkeden nice müdür, amir, vali, bürokrat, milletvekili, politikacı geçti; binlercesinin adını kimse hatırlamaz ama Mustafa Güzelgöz ve eşeğinin heykeli var…
******

*Ahmet Şerif İzgören 1965 yılında İzmir’de doğdu. 1983 yılında Kuleli Askeri Lisesi’ni, 1987’de Hacettepe Üniversitesi İngiliz Dilbilimi Bölümü’nü bitirdi. Türk Silahlı Kuvvetleri’nde üsteğmen rütbesine kadar görev yaptı. 1991 yılında ordudan istifa etti. Aynı yıl Ankara Üniversitesi TÖMER Bursa Şubesi’ni kurdu ve bu şubenin müdürü olarak dört yıl görev yaptı. Bu dönemde, Bursa’nın ilk kültür merkezini açtı. Türkiye’nin tek çeviri dergisini çıkarttı. On altı tiyatro, müzik, resim kulübünün fahri başkanlığını yaptı. 1995 yılında özel sektöre transfer oldu; iki ayrı firmada genel müdürlük yaptı. 1996 yılında AIESEC Yüksek Danışmanlar Konseyi Üyesi olarak hizmette bulundu.

İzgören çalıştığı kurumlarda değişim yaratması ve sistem oluşturmasıyla tanındı. Kurucusu olduğu Academy International / İZGÖREN&AKIN Eğitim ve Danışmanlık firmasının 1996’dan beri; ELMA Yayınevi’nin (Akademi Artı Yayıncılık AŞ) 1999’dan beri Yönetim Kurulu Başkanlığı görevindedir.
***

Kaynak:
http://www.sakaryabolgehaber.com/index.asp?NetPaper.ANKAmedya=NEWS&NEWS_CODE=4120&HABER=Esekli_Kutuphaneci

.Eleştiriler & Yorumlar

:: Mustafa Güzelgöz
Gönderen: BİLGEPERİ / , Türkiye
29 Nisan 2010
Mustafa Güzelgöz'ün ismini yıllar önce gazetede okumuştum. İşini hakkıyla yapan girişimci bir insan modeli olarak zihnimde kalmıştı. Bazen doğru var olan kurallarında dışına çıkabilmektir. Bu kitap ile Mustafa güzelgöz'ü anımsattığınız için teşekkür ederim. Saygılarımla...

:: teşekkür
Gönderen: ESRA VIZVIZ / , Türkiye
29 Nisan 2010
eşekli kütüphaneciyi hiç duymamıştım. teşekkürler.




Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın yazarlar ve yapıtlar kümesinde bulunan diğer yazıları...
Yazar Gabriel Garcia Marquez'in Veda Mektubu
Ömer Rasih Öztürkmen
Türk Dünyasına Adanmış Bir Ömür Turan Yazgan
Tarihçi Araştırmacı Yazar Necat Çetin'i Kaybettik
Yusuf Ziya Ortaç ve Kaybolan Kelime
Tolstoy ve Eserleri
Trakya Rüzgarı
Oktay Sinanoğlu'nun Gençlere Vasiyeti
Seferberlik Hikayeleri - İbret Almak İçin Okunmalı
Klasik Mantığın Kurucusu Aristo'yu Kısaca Tanıyalım

Yazarın İnceleme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Kim,ne Demiş? (İsimler Alfabetik Sıraya Göredir... )
A'dan Z'ye Güzel Sözler
Sevgi - Gönül - Umut ve Mutluluk Üzerine Aforizmalar
Başöğretmen Atatürk Öğretmenler Hakkında Ne Söyledi?
Barış ve Özgürlük Üzerine Özlü Sözler
Dostluk Üzerine Aforizmalar
Erkek ve Kadın Üzerine Aforizmalar
Acı - Haz - Elem - Üzüntü Üzerine Aforizmalar
Kavimler Göçü ve Sonuçları
Dünya Atatürk'ü Konuşuyor

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Siyasi Taşlama: Neşezâde - 2 [Şiir]
Siyasi Taşlama: Karamsarzâde [Şiir]
Kusurî"den Tırtıklama [Şiir]
Zam Zam Zam... [Şiir]
Tırtıklama (Kazak Abdal'dan) [Şiir]
Yoklar ve Varlar [Şiir]
İstanbul,sana Âşık Bu Kul [Şiir]
Âşık Dertli"den Tırtıklama [Şiir]
Namuslu Karaborsacı [Şiir]
Dostlarım [Şiir]


Ömer Faruk Hüsmüllü kimdir?

Uzun süre Oruç Yıldırım adını kullanarak çeşitli forumlara yazı yazdım. İddiasız iki romanım var. Çok sayıda siyasi içerikli yazıya ve biraz da denemelere sahibim. Emekli bir felsefe öğretmeniyim. Yazmaya çalışan her kişiye büyük bir saygım var. Çünkü yazılan her satır ömürden verilen bir parçadır.

Etkilendiği Yazarlar:
Az veya çok okuduğum tüm yazarlardan etkilenirim.


yazardan son gelenler

bu yazının yer aldığı
kütüphaneler


 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Ömer Faruk Hüsmüllü, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.