Takılıp kaldım yapraktaki çiy tanesine. Yağmuları sevmek varken, ben birazla yetindim. Biraz sıcaklık yetti bana karlı havalarda. Birazcık sevgi istedim yürekten konuşanlardan. Biraz ışık yeter dedim, zindandan hayatımda. Azıcık mutlu olmak istedim. Bu dünyada çoktan vazgeçtim; ama azı da bulamadım. Biraz şeker istedim, sevgilinin tatlı dilinden. Dilinden ya biber aktı ya da tuz. Ben böyle bir sevgi istemedim ki. Nereden çıktı hacmi büyük içi boş sevgiler. Koca tencerelerin içinde taşları kaynattım da azıcık tadı olsun istedim hayatımın. Kocaman elbiseler içinde küçük sevgililer çıktı karşıma. Elbiselerinin içine dünyayı sığdırdı da beni sığdıramadı. Bir ben oldum elbisesinde unutulan iğne. Bir ben çok geldim azlığına. Koskocaman ayakkabılar içinde küçücük ayaklar gördüm. Bu yüzden bana gelmeye çalışanların ayaklarına taş battı. Bir bana gelmek isteyenlerin ayakları küçük kaldı. Uzun ince parmaklara yüzük taktım da, o parmaklardan bir ben düştüm. Bir türlü bir sevgiliyle el ele tutuşamadım. Şöyle beni iyice kucaklayacak bir sevgili bulamadım. Bütün kollar bana kısa geldi. Bu yüzden tüm sevgilerim kısa zamanda bitti. Tanrı büyük dağların yanında ya uçsuz bucaksız ova yarattı ya da sıradağlar... Gelgör ki benim yanımda tüm yürekler dağ gibi kabardı da bana o yüreklerden kirli kanlar aktı. Bana hep çamurlu şelaleler altında yıkanmak kaldı. Dünyada belki büyük ağaçların yaprakları küçük olur; beni de mi Tanrı o ağaçlara benzetti. Göğü gördüm belki; ama tohumlarımı yere düşürdüm. Hiç mi bereketli ve cömert toprakta kök salmadım. Neden kendime ayar ve benzer kimseyi bulamadım. Hep bedene ve güzelliğe tutuldum; ama hiçbirinde bir ruh göremedim. Bu nedenle pencerelerime kısa geldi perdeler. Neden boyuma kadar uzanmadı boyuna postuna güvenenler? Neden ağlamadı arkamdan bir çift göz. Belki o zaman bastığım yerlerde bir umut yeşerirdi. Belki coğrafyamda bana benzer bir ağaç biterdi. Bir orman olmanın coşkunu taşımazsa ağaç, kendi gölgesini dost edinirdi. Neden sırtımdan inmedi gölgem? Hep karanlıkta kaldı bir yanım. Tam ışığı yakalayamadım. Tam mutlu olamadım. Hep azıcık sevgi ve mutluluk istedim bu yüzden. Bir çiy tanesine takıldım. O da düştü benimle. Birazcık olsa da yüreğime su serpemedim. Bir ağaç oldum belki, meyvelerim ateştendi , yapraklarım közden. Bu yüzden yanıma kimse yaklaşmadı. Sevgili dediklerim ya ağaçtan ürktü ya da ateşten korktu. Oysa yanan bendim. Birazcık beni sevselerdi, onlara yaprağımın her birinden güneşler indirecektim oysa.