Bir bulut gibi geldin gözlerimin önüne. Yüreğim gök kadar karardı. Neredeyse ağlayacaktım. Eğer ağlasaydım, düşüncelerim kasırga olacaktı, beynimi darmadağın edecekti. Aklım uçuşan sandalyeler, arabalar gibi savrulacaktı. Deli olacaktım senin için. Ne yazık ki gözlerimde biriken yaşlar koptu. İşte o kopan fırtına bana delilik getirdi. Sakin bir göle gökten düşen kayaların yarattığı çalkantıyı, her gözyaşım yüreğimde yaptı. Günün en güzel saatlerinde yorganı başıma çekerken bir gözümü açıkta bıraktım, belki gelirsin diye. Gelmedin. Yorganım sırılsıklam oldu. Ağladığımı sanma. Islaklığım sırtımdan akan gelmeyişindi. Üşüdüm. Delilik bir kelebek gibi başımda uçuştu. Yine de ben üşüdüm. Korkum oldun, şaşkınlığım oldun da, dostum olamadın. Sevgilerde yanımdayken, korkularda yanımda olmadın. Delirdiğim saatlerde seni aradığımda, karşıma sevgililerin çıktı. Bensiz olduğun saatlerde hep başkalarıyla gülüştün. Sen gülerken, benim dudaklarımda gözyaşları birikti. Eğer beni öyle görseydin, sen beni teselli ederdin. Ben ise sana gözyaşından cümleler söylerdim. Sen yürek kitabında bir kuru çiçek gibi kalırdın. Hiçbir hüznüm ve ıstırabım sana tesir etmezdi. Bir canlılık görmezdim sende. Olsun sevgili olsun. Şimdi git istediğin yerlere. Elbet bir gün ahlarım ayaklarına dolanır. O vakit oh deyip gezemezsin. Gelmedin akıl sağlığımın bozulduğu vakitlerde. Ve sen her aklıma geldiğinde, beynim bir tımarhane oldu. Duvarlarda iri gözler gördüm. Atlar gülüştüler yanımda. Yatağımın kenarına inekler geldi de bana baktı. Ayıkken anormallikler, uyurken kabuslar gördüm. Seni sevmenin bedeli salkımdan kopan tek bir üzüm tanesi gibi yalnız kalmam oldu. Sen ise Babil'in Asma Bahçeleri'nde yaşadın her gün. Ben takvim yapraklarına bakarken, ha geldin ha geleceksin diye sen rüzgarda hışırdayan yapraklar gibi yaşadın. Delirdim sensizken ve sen yanımdayken. Ben bir yürek taşırken ve seni severken hesabı sadece ben ödedim. Sen arkanda bir saç teli bırakmazken, ben arkanda yolunmuş saçlar gibi kaldım. Eğer senin değil önünde, yanında durmuş olsaydım seni terk eden ben olacaktım. İnsanların hep arkalarından bakarsan önlerine geçemezsin demiştin. Bu terk etmeyi hiç öğrenemedim. Şunu da unutma sevgili, doğrunun oturduğu sandalyeye eğri oturmaz. Bir şerefsiz giderse, başka bir şerefsiz gelir. Türkiye'de hep böyle olmadı mı? Dünyada hep böyle olmadı mı? Diyeceğim o ki, sen gittin; ama yüreğimde kalmana izin verdim. Bir şerefsiz daha gelmesin diye yüreğime. Sen yüreğimde kaldığın sürece, bir şerefsize gerek duymayacağım bunu bil. Beni deli ettin belki. Ama artık ne seni sağlımda ne de hastalığımda görmek istemekteyim. Şunu da bil; kaptanlar gemileri hareket halindeyken bir yunus gördüklerinde yavaşlarlar. Çünkü yaygın inanışa göre çok duygusal olan bir yunus gemiyle girdiği yarışı kaybederse intihar edebilir. Sen beni geçtin. Arkamda bir deniz bırakmadın ki ey sevgili, senin için intihar edeyim. Beni deli ettin; ama senin için ölecek kadar da deli olmadım ey sevgili.